Tom Odell-HealBu bölümden sonrası final. Çok ağlamaklıyım. (hüüğğğ) Yazarın ağzından anlatıma devam edeceğim ve küçük bir flashback olacak 🤍 (ama uzun olacak merak etmeyin)
"Çöl tilkisinin kardan adamı kurtarma hikayesi"
-5 yıl önce, kış mevsimi-
Kahverengi saçlı genç, yüzüne yediği sırt çantası ile inlemiş, sonra da hızla çantayı yüzünden kaldırırken sinirle sormuştu.
"Sana daha kaç kere diyeceğim şunu yapma diye?"
Çantayı fırlatan ve çantanın sahibi olan sarı saçlı genç, onun bu dediğine karşılık güldü. Okuldan erken çıkmıştı babası yüzünden, babasının onu okuldan alma sebebi ise annesinden kalan miraslardı. Babası tüm bu mirasları kendine istiyordu, annesine yaşadığı zaman cehennemi yaşatan babası, şimdi de ona cehennemi yaşatmaya çalışıyordu. Ama Hyunjin, her şeye rağmen onun istediğini yapmamış, ondan bir şekilde kurtularak Chan'ın yanına gelmişti.
Okul çıkışı aslında yine beraber olacaklardı, Jeongin'le beraber okuldan çıkacak ve Chan'nın yanına geleceklerdi. Chan, üniversiteye geçmişti, kendisi onunla aynı yaşta olması rağmen bunu yapamamıştı çünkü bir süre eğitimine devam edememişti. Bu her ne kadar onu üzse de, evren ona başka bir mucize yollamıştı.
Hiç tahmin etmeyeceği bir yer de ve beklemediği bir anda onun kardeşi ile tanışmıştı, Jeongin ile.
Tamamen tesadüftü, tüm şansını burada kullandığı düşünüyordu çünkü Chan'la arkadaş olduğundan beri onun kardeşi ile karşılaşmamıştı hiç. Zaten Chan ile birlikte okumaları çok kısa bir zaman sürmüştü. Lisenin ilk yılını onunla okuduktan sonra annesinin ölümü ve babasının psikolojik baskısı ile okulu bırakmış, iki yıl sonra tekrar kendi başına başlamıştı.
O zamanlar aynı okulda olduklarından, Chan'ın kardeşi olduğundan ve minik bebeğinin onun hayatının dönüm noktası olacağından hiç haberi yoktu, çizgi roman dükkanında tanıştıkları zamana kadar.
Gülümsedi hafifçe aklına dolan anılar ile. O sırada Chan onu sorgular bakışlarla bakmıştı, Hyunjin ise onun bakışlarını umursamayıp onun yanına uzanmış ve tavanı izleyerek gülümseye devam etmişti.
"Korkutuyorsun beni, aklını kaçırdığını düşünmeye başlayacağım Hyun"
Hyunjin, Chan'ın dediklerine gözleri kısılana kadar gülmüştü. Uzun zamandır en yakın arkadaşını görememişti ve özlemişti. Her ne kadar Lise'yi bırakınca iletişimi kesmeseler de, çok görüşememişlerdi. Ki zaten aradan birkaç yılın geçmesiyle birlikte Chan üniversite'ye geçmiş, Hyunjin ise geri Lise'ye dönmüştü.
İlk başlarda çok canını çok sıkıyordu bu durum. En yakın arkadaşı yoktu, yalnızdı ve kimseyle arkadaş olmuyordu. Sonra ise bir mucize gerçekleşmişti onun için. Jeongin ile karşılaşmıştı, minik bebeği onun hayatına renk katmıştı.
"Jeongin'i özledim Channie" bunu demesiyle beraber Chan gözlerini devirmişti. "Sadece bir saattir onu görmedin Hyun"
Omuzlarını silkti Hyunjin. 'Ben onu yanımdayken bile özlüyorum' diye geçirdi içinden. Chan kucağına bilgisayarını almış, açık olan word sayfasına yazılar yazmaya devam etmişti. Hyunjin onun yanında uzanırken yazdıklarını okuyordu, bilmediği kelimeler olunca ona soruyordu ve onu sinir etmeye çalışıyordu.
"Alımlama ne demek?" gözlerini devirdi Chan. "Yorumlamak" dedi ve son bakışlarını ona çevirdi. Arkadaşının onu rahat bırakmayacağını anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
winter falls | hyunin ✔️
Fanfiction"Seninle birlikte ilk karı izlediğimiz zamanı özlüyorum, o zamanlar bilemezdim son sefer olacağını. Beni paramparça edeceğini, bir kar tanesi gibi hayatıma girdin, sana hayran kaldım ve aşık oldum, ardından sen eriyip gittin ve kış bittiğinde bana s...