3.

491 15 1
                                    

Çok geçmeden eve vardık. Birşey demeden arabadan indim. Arkamı dönüp eve doğru yürüyecekken Yamaç arkadan seslendi.

Yamaç: Beni evine davet etmeyecek misin?

Akça: Neden edeyim?

Yamaç: Neden etmeyesin?

Akça: Of git başkasıyla uğraş Yamaç. Çok yorgunum.

Yamaç arabadan inip yanıma yaklaşdı.

Yamaç: Evini merak ediyorum. Gerçekten görmek isterim.

Akça: Evime girmeyeceksin. Kendini yorma.

Yamaç: Seni tehtit etsem?

Akça: Kaybedicek birşeyim yok.

Yamaç: Ya işini kaybedersen?

Akça: Bunu yapamazsın.

Yamaç: Benim şirketimde çalışıyorsun. Sence yapamaz mıyım?

Off. Çok kötü yerden vurdu. Bu işi kaybedersem görevde çuvallarım. Çok kötüsün Yamaç Kaya.

Akça: Of tamam gel.

Yamaç: Umarım bir daha beni bunu yapmaya zorlamazsın güzelim.

Akça: Şansını zorlama istersen ha Yamaç?

Yamaç: Tamam hadi girelim.

Birlikte eve girdik. Yamaç önce birinci katı, sonra ikinci katı incelemeye başladı. Bende saçma birşey yapmasın diye yanında dolanıyordum. En son yatak odama girdi. Bana yaklaştı ve duvara sıkıştırdı.

Yamaç: Yatağın küçükmüş. Eski yatağımız kocamandı.

Akça: Hatırlamıyorum.

Yamaç: Yapma Akça. Yatakta geçirdiğimiz ateşli anları unutmuş olamazsın. Adımı haykırışların hala kulağımda.

İstemsizce dudağımı ısırdım. Tabikide o anları unutmamıştım. Ama artık önemi yoktu.

Akça: Artık bir önemi yok. Geçmişte yaşandı ve bitti.

Yamaç: Hala benden deli gibi etkilendiğini biliyorum Akça. Bu saklayamadığın tek şey.

Daha fazla yaklaştı ve iri vücudunu bana bastırtı. Ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Kahretsin. Sırıtmaya başladı.

Yamaç: Devam etmek için yalvaran gözlerini benden saklayamazsın. İçine girmem için yanıp tutuşan kadınlığını benden saklayamazsın. Deli gibi etkileniyorsun.

Etkilenmemen gerek Akça. O artık senin için bir hiç. Kendimi toparlayıp göğüsüne vurup onu ittim.

Akça: Bir daha sakın bana dokunma. Bu kadar kolay değil tamam mı?!

Yamaç: Kolay olmayan ne?

Akça: Yıllar sonra karşıma çıkıp hayatıma böyle giremezsin.

Yamaç: Benim şirketime çalışan olarak giren sensin. Beni orda gördün. İsteseydin çıkıp giderdin. Birşeyler sakladığın apaçık ortada.

Akça: Saklıyorumdur belki sana ne? Seni ilgilendirmez.

Yamaç: O zaman beni suçlamayı bırak.

Akça: Sende şu yaptığını yapmayı bırak.

Yamaç: Ne yapıyormuşum ben?

Akça: Ne yaptığını çok iyi biliyorsun.

Yamaç: Bilmiyorum, söylesene.

Akça: ....

Yamaç: Hadi Akça, söyle.

Akça: Beni etkilemeye çalışıyorsun. Yapma. İşlemiyor.

Yamaç: Etkilenmediğini kanıtlasana.

Akça: Sana birşey kanıtlamak zorunda değilim.

Yamaç: O zaman etkilendiğini kabul ediyorsun.

Arkasını dönüp kapıya doğru yöneldi. Kendinden emin bir şekilde yürüyordu.

Akça: Senden etkilenmiyorum Yamaç. Lütfen ısrar etmeyi bırak.

Kapıda bir kaç saniye öylece durdu. Sonra dönüp gözlerime baktı suçlu bir şekilde.

Yamaç: Tamam. Haklısın. Seni kırdıysam özür dilerim. İyi geceler Akça'm.

Arkasını dönüp çocuk gibi gülümsedi ve gitti. Olduğum yerde kala kalmıştım. Kendimi toplayıp camdan baktım. Arabasına biniyordu. Beni farkedince gülümseyerek el salladı. Duvarın arkasına saklandım. Gizlice onu izledim. Ve gitti.

AjanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin