Yıllar sonra seni tekrar göreceğimi bilsem, bu işe asla bulaşmazdım.
Peki ya sen bir seçim yapmak zorunda kalsan? Hangisini seçerdin?
Sana yılar önce hayatının acısını yaşatan adamı mı? Yoksa eski hayatını mı?
Akça: Günaydın komserim. Beni çağırmışsınız. Bir sorun mu var?
Komser: Hayır. Bir görev var. Çok zorlu bir görev. Son derece güvendiğim ajanlardan birisin Akça. Bu göreve senin gitmeni istiyorum.
Akça: Emredersiniz.
Komser: Bir adam var. Dünya çapında bir mafya. Babasından kalan şirketi yönetiyor. Asistanı olarak işe gireceksin. Ona yakınlaşacaksın. Hakkında bilgiler alacaksın. Zaaflarını bul. Kendine aşık et. Bilmiyorum. Profesyönel olan sensin. Görev boyunca irtibat kuramayacağız. Gerekli bilgiler karşındaki dosyada yazıyor. Oku ve göreve başla.
Akça: Anlaşıldı komserim. Bana güvendiğiniz için teşekkür ederim. Sizi yanıltmayacağıma söz veriyorum.
Komser: Sana inanıyorum.
Dosyayı alıp odadan çıktım. Şimdiye kadar çok mafya alt ettim. Umarım bunda da başarılı olurum. Eşyalarımı alıp çıktım. Komserin söylediği şirkete doğru yol aldım. Yarım saate vardım. Arabadan inip şirkete girdim. Girince bir çalışan beni karşıladı.
Çalışan: Buyurun hanımefendi, size nasıl yardımcı ola bilirim?
Akça: Ben yeni müdür yardımcısıyım.
Çalışan: Ah, tabi. Buyurun. Müdürün ofisi yukarıda.
Akça: Teşekkürler.
Birlikte asansörle yukarı kata çıktık. Koridorda ilerledikten sonra büyük bir kapının karşısında durduk. Kapıyı tıklatıp içeri girdi. Ben dışarda bekledim.
Çalışan: Üzgünüm bölüyorum. Yeni asistanınız geldi. İçeri alayım mı?
Müdür: Al. Çıkarken kapıyı kapat.
Çalışan: Emredersiniz.
Kız yanıma geldi.
Çalışan: İçeride seni bekliyor.
Akça: Tamam. Teşekkürler.
İçeri girip kapıyı kapattım. Karşımda tanıdık bir yüz görünce adeta kanım dondu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
