2000[F]

97 5 31
                                    

Jaehyun ve Eliane iyice yaşlanmıştı. İkisinin yaşı da 70i bulalı çok olmamıştı.

Savaştan sonra gittikleri Fransa gezisinden, Kore'ye eşyalarını ve Seolhyun'u almak için geri dönmüşlerdi. Seolhyun Kore'de tek başına Chinsun'u büyütmek istemediği için Eliane ile birlikte Fransa'ya gelmişti. Chinsun için daha iyi olmuştu, daha iyi bir hayatı olmuştu. Şuan 40larının sonunda başarılı bir Ceo olması bunu kanıtlıyordu.

Seolhyun, Fransa'ya taşındıktan bit süre sonra Taeil adında bir adamla evlenmişti. Taeyong'u her ne kadar çok sevse de oğlunun baba sevgisinden mahrum kalmasını istememişti. Neyse ki Taeil, Chinsun'a çok iyi bir baba olmuştu. Seolhyun'a her zaman iyi ve saygılı davranmıştı. Hatta Seohyun'a çok iyi gelmişti. Taeil'le evlendiği için çok mutluydu.

Jaehyun ve Eliane'in Fransa'ya yerleştikten sonra Nabi adında bir kız çocukları olmuştu. Nabi ve Chinsun birlikte büyümüştü. Chinsun ona abilik yapmış, arkadaşı olmuştu.

Nabi okulunu bitirip doktor olduğu zaman ülkenin en iyi doktorlarından biri olmuştu. Tabi bunda dedesinin de katkısı vardı. Her ne kadar sert görünse de torununa karşı her zaman pamuk gibiydi Bay Andre.

''Nabi, albümleri getireceğim dedin hâlâ getirmedin! Annenlerle bekliyoruz!''

''9 aylık hamile birinden hızlı hareket etmesini bekleyemezsin Jungwoo! Geliyorum işte.''

Nabi doktor olup mesleğini eline aldıktan bir süre sonra Jungwoo ile tanışmış, 2 yıl sonra da evlenmişti. Şuan ise 9 aylık hamileydi. İlk çocuğu Donghyuck ise 6 yaşına girecekti.

Elinde albümlerin olduğu kutuyla gelen annesini gören Donghyuck oturduğu yerden kalkıp annesine kutuyu taşıması için minicik elleriyle yardım etmeye çalışmıştı. ''Dur anne sana yardım edeyim. Sen zaten kardeşim Sungchan'ı taşıyorsun. Baba! Anneme yardım etmeliyiz, öyle değil mi dede?''

''Donghyuck haklı Jungwoo. Nabi'ye yardım eder misin?''

Jungwoo hızlıca oturduğu yerden kalkıp Nabi'nin elindeki kutuyu alırken bir mektup zarfı düşmüştü yere.

Donghyuck hızlıca mektubu eline alıp incelerken çat pat bildiği okumasıyla okumaya çalışıyordu.

''Sevgili Eliane, seni ne kadar uzun zamandır görmeyi beklediğimi bilemezsin.''

''Dede neden öyle yazdın ki?''

''Çünkü babam görüştüğümüzü bilmiyordu tatlım. Biraz sert biriydi.''

'''Görüşünceye dek sizi bekleyeceğim' yazıyor, değil mi anne? Doğru okudum değil mi?''

''Evet annecim, doğru okudun aferin sana.''

Donghyuck'un koyu renk saçlarına öpücük konduran Nabi mutlu bir şekilde karnını ovdu. Kutunun içinden birkaç fotoğraf çıkarıp babasına uzattı. Kutunun içinde annesi ve babasının mektupları da duruyordu.

''Bak Donghyuck, annen yeni doğduğu zaman hastanede çekinmiştik.''

''Dede, çok yakışıklıymışsın. Nenem de çok güzelmiş. Annem de ufacıkmış. Şuradaki çocuk kim?''

''Chinsun amcan. O zaman 4 yaşlarındaydı o da. Kucağında olduğu kişi de Taeil dede.''

Jaehyun aldığı bir fotoğrafı yanında oturan Eliane'e uzattı. Bu, düğün fotoğraflarıydı. Eliane akan yaşlardan dolayı ıslanan yanaklarını silerken Jaehyun da o ıslak yanakları öptü.

''Anne iyi misin? Yoksa kardeşim Sungchan mı geliyor?''

Nabi'nin karnını tutmasıyla herkes ayaklanmıştı bir anda. Jungwoo telaş yapmış, ne yapacağını bilememişti. ''Jungwoo arabayı hazırla çabuk! Suyum geldi!''

Jungwoo hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkarken Eliane ise kızına yardımcı olmaya çalışıyordu. Donghyuck ise etrafta zıplayıp duruyordu.

''Sonunda kardeşim doğacak! Artık yalnız olmayacağım, kardeşim Sungchan geliyor!''

💌💌💌

Bu fici bitirmiş olmak beni şaşırtıyor dkxkdkxkdx

Umarım hoşunuza giden bir fic olmuştur, beğendiyseniz diğer ficlerime de bakabilirsiniz

Teşekkürler

Letter 〰️ Jung Jaehyun ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin