Seolhyun yaklaşık 1 haftadır Elaine ile birlikte kalıyordu. Taeyong'un ölüm haberini almak tam olarak yıkılması için yeterli bir sebepti. 1 hafta boyunca sürekli ağlamış, geceleri gözüne uyku girmez olmuştu. Her ne kadar yemek yemek istemese de bebeği için yemek zorundaydı.
Karındaki bebek Taeyong'dan kendisine kalan son şeydi.
"Tabağındakilerle oynamayı bırak Seol. Bebeğin yemek bekliyor. Chin Sun, eğer açsan annene tekme at."
Seolhyun boş boş tabanıyla oynarken hissettiği tekme ile gözleri kocaman olmuştu. Elini karnına götürüp gözlerini karnına dikti ve sonra heyecanla Eliane'e baktı. "Gerçekten tekme attı Eliane! İlk defa tekme attı!"
Gülen yüzü aniden düştü. "Taeyong'un da bu günleri görmesi gerekirdi. En çok o hak ediyordu. O kadar çok çocuğu olsun istiyordu ki Eliane," derin bir nefes alıp dolan gözlerini kırpıştırdı.
"O kadar çok istiyordu ki, yanımızdan bir çocuk geçse bakışlarını heyecanla bana çevirir, bana umutla bakardı. Gözlerimdeki hayır ifadesini gördüğünde ise çocuk gibi yerinde tepinirdi. Ona kıyamayacağımı biliyordu çünkü. Ama şimdi," devamını titreyen sesi ve ağzından kaçan hıçkırıklar yüzünden getirememişti. "Biz bunları hak edecek ne yaptık Eliane? Bir babanın çocuklarının ilklerini görmesi en doğal hakkı değil mi? Saçma sapan insanların menfaatleri yüzünden insanlar ölüyor. Bebeğim babasız kaldı! Sadece ben değil herkesin ailesinden biri eksiliyor gün geçtikçe. Söylesene Eliane, biz bunları yaşamak zorunda mıyız?"
Seolhyun hıçkırıklarını durduramazken, elini karnına götürüp yavaşta oturduğu sandalyeden kalkıp odasına girdi.
Arkasından dolu gözlerle bakan Eliane'den habersiz.
💌💌💌
Chin Sun kıymetli demek bu arada
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letter 〰️ Jung Jaehyun ✅
Fanfiction"Son kez soruyorum Jaehyun. Gerçekten gitmekte kararlı mısın?"