2.Bölüm;Melike

698 40 18
                                    

Dünya o kadar çok sinirlenmişti ki poposunun ıslanmasına dayanamayıp yakışıklı gencin kafasına bir şişe su dökmüştü.

Neye uğradığını şaşıran yakışıklı genç sinir küpüne dönmüş bir şekilde ona bakan sınıf arkadaşlarına ''Dönün önünüze!!'' diye bağırdı onun bir sözüyle eski haline dönen sınıf derse odaklanmıştı.Yakışıklı genç dünya'nın kolundan tutarak zorla ıslak sıraya oturttu.Dünya ''Napıyosun sen ya'' diye çemkirdi .Dünyanın çemkirmesi üzerine yakışıklı genç yüzünü buruşturdu gözünün önüne düşmüs sarımsı saçlarını eliye arkaya doğru attı bunu çok cool bir şekilde yaptığı kesindi ,yakışıklı genç dünyaya dönerek ''Senin adın ne bakım küçük şeytan'' dedi sinsice sırıtarak.Dünya bunun üzerine ''sanane'' dedi.Yakışıklı genç elini dünyaya uzatarak ''Bende Atalay tanıştığıma memnun oldum küçük şeytan'' dedi.Dünya ona küçük şeytan demesine çok sinir olmuştu,zilin çaldığını duyan Dünya zilin çalmasına çok sevinmişti ,zilin çalmasıyla herkes dışarı çıkmıştı iki üç kişi dışında ,sınıf kapısından uzun boylu sarışın masmavi bir gözlere sahip çok güzel bir kız geldi dünya bir anlığına kızı kıskandı ne kadar güzel olduğunu görünce,güzel kız  tam Dünya'nın yanında durdu ,Dünyaya gülümseyerek ''Ben Melike sende Dünya olmalısın ben babanın iş ortağının kızıyım'',

''Ya!! öylemi babamın ortağının kızının benle yaşıt olduğunu bilmiyordum bu arada tanıştığıma memnun oldum Melike'' dedi Dünya içten gülümseyerek.

''Bende tanıştığıma memnun oldum Dünya hadi gel aşağıya inelim açım kahvaltı yapmadımda'' dedi Melike gülerek.Dünya Melikeyi şimdiden sevmişti eski arkadaşları geldi aklına Bursa'da bıraktığı dostlarını içi  burkuldu biraz hemen kendini toparlayı Melikeye dönüp ''İnelim bende kahvaltı etmedim'' dedi Dünya, Melike birden neşeli bir şekilde ''Beraber ederiz o zaman'' .Dünya'nın kanı şimdiden ısınmıştı çok cana yakın biriydi Melike onla iyi anlaşıcağı kesindi.Dünya Melikeye dönerek ''Tabikide'' dedi.Sınıf kapısından çıkıp uzun koridorun yanındaki merdivenlere yöneldiler dünya merdivende asılı duran tabloları çok beğenmişti kendiside resimle uğraşırdı en büyük hayellerinden biriydi ''Ressam'' olmak.Çünki resim konusunda fazlasıyla yetenekliydi.

***

Dünya otobüsten inip evlerinin oluduğu siteye doğru yürümeye başladı oturdukları site sahile yakındı.Site deniz ve çiçek kokusuyla bürünmüştü adeta kokusu iç gıdıklayıcıydı,Dünya ''Bir ara şu İzmiri gezmeliyim'' dedi kendi kendine ilk başlara gelmek istemesede İzmir'e babasının işinden dolayı gelmek zorunda kalmıştı ama Dünya aksiyonu ve eğlenceyi seven bir kızdı.Herşeye rağmen gülen çok güçlü bir kız.

    Çantasından anahtarları alıp bahçe kapısını açtı bahçe kapısını yavaşça kapatarak tekrar kilitledi ailesi her zaman çok geç gelirlerdi.Dünya çantasını kapıya fırlatıp mutfağa girdi ketıl'a sıcak su katıp ketılı açtı krem rengi mutfak dolabını açarak arkadaşıyla beraber aldığı ayıcıklı kupa bardağını çıkardı bir paket nescafe'yi içine boşalttı ketılda ki kaynayan suyu kupa bardağına koyup dışarıya çıktı salıncakların oraya geçip tekli yumuşak olan salıncağa oturdu, arkaya yaslanarak kahvesinin tadını çıkarmaya başladı.Hava hafif serindi rüzgarın serinliğini yüzünde hisseden Dünya hafifçe irkildi rüzgarın soğukluğunu teninde hissetmek Dünya'nın içinde mükemmel bir his uyandırıyordu bu hissi seviyordu kendini rüzgar kadar özgürmüş gibi hissettiriyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra bahçe kapısı açıldı gelen Melike'ydi.Melike etrafa göze atarken Dünyanın salıncakta uyuya kaldığını farketti salıncağın kenarından anahtarı alıp kapıyı açtı yukarı kata tam çıkıcakken kafasına sert bişi yediğini hissetti ve yavaşça düştü.Dünya hırsız sandığı kişinin Melike olduğunu görünce çığlığı patlattı kızın kafasını kırmıştı vazo sayesinde napacağını bir an bilemeyip sendeledi sonra dışarıya çıkıp çantasını aldı içinden aceleyle telefonu çıkarttı 112 yi aradı ve acil ambulans istedi.Dünya'da o sırada bir bez parçası alıp Melike'nin kafasındaki kanı durdurmaya çalıştı bunu izlediği yabancı filmlerden biliyordu.

Yaklaşık 10 dk sonra ambulans geldi Dünya ambulansın ön koltuğuna oturdu aceleyle çıktığı için telefonu evde unutmuştu.

Yarım saat sonra hastaneye geldiler acile koşarak giden Dünya bir doktor tarafından durduruldu Dünya da meraklı bir şekilde bekliyordu yeni arkadaşı için çok endişeleniyordu her şeyi bok ettiğni düşünüyordu.Yaklaşık 10 dakikadır bir sağa bir sola doğru gidip geliyordu çok çaresiz hissediyordu kendini pişmanlık duygu vücudunu kemiriyordu nasılda pişmandı ama yinede pekte suçlu sayılmazdı hırsız oldğunu düşünmüştü.

''Siz hastanın yakınımısınız?'' 

Dünya duyduğu sesle irkilip arkasına döndü ve hemşireye ''evet'' dedi.

''Sadece kafası yarılmış 8 dikiş attık durumu iyi biraz dinlenmesi gerek bügün hastanede misafirimiz yarın taburcu olur efendim''

''Peki bilgilendirdiğiniz için teşşekkürler hastane telefonunu kullanabiliyor muyuz acaba ??''

''Ah tabi koridorun solunda bir tane var oradakini kulllanabilirsiniz''

''Teşekkürler yardımınız için'' diyip koridorun soluna döndü beyaz maviye boyanmış duvarın üzerinde mavi eski bir telefon bulunuyordu.Oraya doğru koşarak telefonun oraya geldi hızlıca babasının numarısını çevirip babasını aradı.

''Alo?''

''Alo baba benım Dünya''


''Kızım sen nerdesin bir saattir senin için çok korkuyoruz eve geldiğimizde kapı açıktı yerler kanlarla kaplıydı vazo kırılmıştı allahım sana zarar geldi sandım çok korktum!!''

''Baba ben iyiyim şu an hastenedeyim Şebnem Türkuoğlu hastenesinde size gelince herşeyi anlatırım beni merak etmeyin'' deyip telefonu kapattı.Dünya kendini o kadar çaresiz hissediyorduki birden hayatı değişmişti ilk defa yaptığı birşeyden pişman olmuştu sürekli aklına ''Ya beyin kanaması olursa ya kurtulamasaydı ya ölseydi'' diye aklına getirip tekrar kendine kızıyordu.Melikenin odasına girdi sessizce onu uyandırmak istemezdi şu an canı acıyo olmalıydı duvar köşesinden bir sandalye alıp ailesini beklemeye koyuldu.

''Kızım'' 

Dünya yarı uyur vaziyetinden uyanmış aval aval annesine bakıyordu.

''Anne'' dedi Dünya yorgun bir şekilde.

''Bu yanımda duran hanımefendi Melike'nin annesi ve neler olup bittiğini merak ediyor bir açıklama yapmak ister misin kızım?'' dedi Suna hanım.Melike sandalyeden zar zorda olsa kalkmayı başarıp Melikenin annesine döndü.

''Ben,ben gerçekten özürdilerim salıncakta uyuya kalmışım birinin bana dokunduğunu hissetim sonra kapı açıktı annemle babam olsa anlardım arabayla geliyolar çünki Melike'nin bize geliceği aklıma gelmezdi hırsız sandım koridordan dönünce direk önüme çıktı paniğe kapılıp kafasına vurdum çok özürdilerim'' dedi Dünya istemedende olsa bir iki damla göz yaşı akmıştı.

''Üzülme Dünya sen hırsız sanmışsın sorun değil önemli olan Melike'nin iyi olması.''

''O iyi efendim'' dedi Dünya zorla gülümsemeye çalışarak.

YB'İ HAFTADA BİR YAYİNLICAM VE BELLİ BİR BÖLÜMDEN SONRA VOTE SINIRI KOYUCAM :D EMEĞE SAYGI İSTİYORUM VOTELEYİP YORUM YAPAN U.V OKUYUCULARINA COK TEŞŞEKKÜR EDİYORUM :* MULTİDE MELİKE VAR :D

UMUTSUZ VAKA ©Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin