Peine d'amour

188 25 9
                                    

Gece aşklarıgünlüklerinden...

Gece aşklarıgünlüklerinden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~

Günler, gözlerimizi açıp saniyeler sonra tekrar anlık kapattığımız gibi hızlı gelip geçiyor. Kuşların göçleri, havanın kendini belli etmek ister gibi sertleşmesi, çiseleyen yağmur adeta bir kış insanı için mutluluk verici bir haberdi.

Kışı severim. Soğuktur. Düşüncelerime benzetirim biraz. Biraz da kendime.
Kışı severim. İçini alev aldıracak bir tutkuya sahipsen kış, hiç olmadığı kadar hoş gelir.

Günler akıp geçerken, kaybetmeye mahkumdum. Her geçen saniye biraz daha kaybettim. Bu oyun hiçbir zaman benim lehime olmadı, şartları ise değiştirecek gücüm kalmadı.

Fakat dedim ya kış geldi.
Beni yumuşatan, pes ettiren ne varsa tokat gibi çarpan buz gibi havasıyla kendime gelmeme yardımcı oldu. Belki gücümün hiç olmadığı kadar farkındaydım, lakin bazı farkındalıklar  sizin için yeterli gelmeyebilir. Hani biraz da cesaret, biraz da istikrar...o yok bende dostum.

En son ki notlarım bana baharı anımsatıyordu. Öpücüğü.
Hayatımın hem en karanlık en ölümcül gecesini. Hem de en güzel, en özel, geceyi. Belki çok yanlış bunları düşünmem. Bir insan neden kendini bitiren bir şeye bu kadar güzel kelimelerle iltifat eder ki?
Lakin anlamak istemiyorsunuz, beni bitiren, tüketen şey aynı zamanda yaşamam için bir sebep. Bana dokunuşuyla cenneti vaadeten şey. Eğer buna bağımlıysam cehennemi, buz gibi parmakları ve soğuk kalbi de adeta kabul etmiştim demekti. Yenilgiyle.

Ey Azizim! Ey dostum! Ey düşmanım! Ey bu koskoca derya! Ey gökyüzü! Ey tanrı! Sen söyle bana derdimin dermanını. Kim çekip çıkarır beni bu tüketip de sonra yaşatan aşktan? Saçmalama yahu! Kurtuluşu öyle kolay olsa, bu kadar ölür müydün, yıllarca?
Ne saçma bir iştir bu? Görüyorsunuz değil mi? Ne kadar da kötüleşiyor hastalığım. Ah...Bu gençliğim...

Neyse neyse boşverin bunları. Zaten konu o olunca ya da hislerim durduramam kendimi. Bilirsiniz beni. Yazıyor da yazıyorum hakkında bişeyler. O yüzden arada kesin beni. Yoksa böyle daha ne kadar yazardım ki? Parmaklarım birbirine dolanana, yazamayacak hale gelene kadar herhalde...

Amour De La Mort Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin