Mon frère

115 9 20
                                    






Psikiyatrist Jung; İyi bir şifacı yaralı olmalıdır. Yarası olmayan şifacı iyileştirici olamaz, der. 'Sana büyük acılar vereceğim çünkü senin büyük sevinçler yaşamanı istiyorum' diye ekler. Zira hayata aynı açıdan değil aynı acıdan bakmış olanlar anlaşabilir.























~

'Denizlerde savrulan benliğin, ateşlerde yakılan hislerin ve betimlemesi zor aşkların için değer miydi feda olmaya Ana? Ancak bir kaç yıl sonra unutulup gideceğin zihinlerde, bu yer edinme çaban, ne zavallıca ne küçük düşürücü ve ne anlamsız bir çabaydı. Oysa tüm bu uğraşı vermeleri gerekirken tek görevleri bu hikayede unutmak olan aşkların'ın şimdi değil sadece isimlerini hayatlarının en ufak ayrıntısına kadar bildiğin yetmezmiş gibi bir de nasıl bunun ağırlığıyla yaşıyor, bunu kadın gururuna yediyor ve her sabah dimdik uyanıp her gece huzurla yatağına erişiyorsun Ana?'

Almenus kafasını kaldırdı ve kendisini dikkatlice dinleyen Albert'e baktı.
"Ana annesinin tam tersi erkeklere bağlı yaşayan bir genç kız. Onu anlamak imkansız." Dedi Almenus açıklama yaparken.
"Ama sen yarattın onu" dedi Albert. Almenus güldü ve kafasını salladı. "Binbir zorlukla" diye ekledi.

Dün gece beraber kitap okuyan Albert ve Theon o gece beraber uyumamışlardı ve Theon'un tüm ısrarlarına rağmen Albert onu odasına gönderip yarın için kafasını toplamak istedi.

Sabah olduğunda da ilk iş olarak Almenus'u çağırdı ve katılacağı Toplantıya kadar Almenus'un kendisiyle sohbet etmesini istedi.

Bu sırada Theon yarın sabaha karşı anne ve babasını kaçıracak ve sabah saatlerinde ailesini bu katliamdan kurtarıp Albert'e sonsuza kadar elveda diyecekti.

Almenus önünde duran ikramlıktan yerken "En son hikaye yazdığından bahsetmiştin, ne oldu?" Albert sandalyesinde geriye yaslanıp cevap verdi.
"Yarım bıraktım"

Almenus anlayışla kafasını salladı. "Theon ilham oluyordu ama artık onun kendine bile faydası yok anladığım kadarıyla"
"Aynen öyle" dedi Albert gülümserken. Sonra ekledi. "Sizinle de iyi dost olduk. Theon onu taklit ettiğimi veya kıskandığımı sanacak"
Alemenus güldü. "Hiç iki erkek arasında kalmamıştım güzel bir tecrübeydi"
Albert kahkaha attı.
"Neden daha önce tanışmadık?" Diye sordu Almenus. Albert gülüşünü yavaş yavaş bitirken "bilmem" dedi. "Aslında tüm Fransa Halkı gibi bende sizi tanıyordum. Hikayenizden dolayı değil ama, sanırım böyle yaşanmışlık dolu ağır insanlarla tanışmak hep zor gelmiştir bana. Nedensizce kaçıyorum."
Almenus anında cevap verdi. "Sana bu Bilge adamlar hayatınla ilgili bir yanlışı aydınlatır da düzenin bozulur diye mi korktun?"
"Sanırım" dedi Albert. "Aşırı bilge ve tecrübeli yaşlılar(üstünüze alınmayın) beni ürkütüyor çünkü daha kendimin bile fark etmediği detayları söyleyip beni tepetaklak ediyorlar."

Almenus onayladı. "Bende gençken korkardım. Yetmiş yaşına geldim ve inanır mısın hala bilge ve yaşlı insanlardan korkuyorum. Çünkü hala söyleyecek şeyleri var, hiç bitmiyor da giderek artıyor gibi"

Albert "siz neden öyle değilsiniz? Yani eminim ki bilge bir adamdınız ama en azından tavsiye istemedikçe vermiyorsunuz"
"İyi bir şey değil mi?" Dedi Almenus ve Albert "iyi bir şey" diye cevap verdi.

Almenus ile bir süre daha sohbet ettiler.
Daha sonra Albert'in gitme saati gelmişti ve komutan ile beraber saraydan hızlıca çıktılar.

Theon garip bir rüyanın içindeydi.

Amour De La Mort Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin