Amour De La Mort

Lucas Jeon

*Gece aşkları günlüklerinden*

-uyarı; Bu bölümde cinsel yakınlaşma mevcuttur. Eğer rahatsız oluyorsanız mevcut kısmı atlamanız rica edilir. İyi okumalar.

~

Hayatım, yaşamı alaya alan, korkusuz bir cambazın elindeydi.
İpleri ölmekten korkmuyor gibi tutuyor ve sürekli sarsıyordu.

Bu cambaz için öyle çok fedakarlık yapardım ki...neden diye sormayın. Çünkü nedensizce aşık olduğum gibi nedensizce de fedakarlık yapabilirim. Bu gerçekten olgunlaştığımı hissettiren tek şeydı.

Ben çizgilerimi, sınırlarımı ve kendimi sırf onun için hiçe saymıştım.
Çünkü onun bana vaad ettiği şeyler benim bana verdiklerimden daha değerli ve özel hissetiriyordu.
Daha cazip geliyor, daha istenilesi oluyordu.

Evet. Beni olduğum gibi kabul etmiyordu.
Beni kendi yaratıyordu. Tekrar. En baştan çiziyordu beni. Ben tuvaldim o da benim sanatçımdı sanki.
Beni kendi istediği şekle sokmuyordu, yanlış anlamayın. Beni hep olmak istediğim ancak asla cesaret edemediğim ya da olmama izin verilmediği şekle sokuyordu. İşte bu yüzden bu adama aşıktım. Kimse beni asla tam anlamıyla anlamayacak. Bunun için çok üzgünüm.

Ve Albert Jungkook'un sanat eseri olmaktan gurur duyuyorum. Bana Tanrın'ın vermediği mutluluğu ve zevki tattırdığı için teşekkür ediyorum. Siz lord Albert; benim verdiğim en doğru kararsınız. Yanlış gibi duran ama aslında en doğru kararsınız.

Size ne kadar teşekkür etsem az.
Bana ne çok şey öğrettiniz öyle...
Yoksa bilir miydim ben, insanoğlunun en temel ihtiyacının aslında güven olmasını, ailenin anne ve baban oluşmadığını bazen sokakta sevdiğimiz bir kedinin bile ailemiz olabileceğini, kitapların kader arkadaşı olduğunu ve milyonlarca hayat okuyabilecegimiz bambaşka bir evren olduğunu, düşüncelerin bir süzgeçten geçmeden dile gelmesi gerektiğini ancak o zaman gerçek samimiyeti yakalayabileceğimizi...yoksa ben bilir miydim, bazen sadece liman olmak bile bazı hayatları kurtarmaya yettiğine, sevişmekle sadece bedenlerin tanışmadığını aynı zamanda aşıkların bir ahenkle bir notayla eşdeğer şekilde aynı hazla atmaya başlayan kalplerini, dokunmanın aslında ne büyük anlamlar ifade ettiğini, paylaştığın sıcaklığın aslında ne denli özel ve güzel olduğunu, bazen aşkı planlamadan da yaşayabileceğimizi, rüzgarında savrulmanın hazzının bir başka olduğuna veyahut kırılmanında gayet normal olduğuna, kırılan kalplerin ilişkileri aslında daha çok bağladığına inanabilir miydim? Bilebilir miydim?

Aslında siz bana öyle çok şey öğrettiniz ki...bilmeden görmeden size benzemeye başladığımı fark ettim. Ancak asla bir siz olamam. Ama bana kendimi de sevdirdiniz. Aslında Kim Theon Taehyung olmanın ne denli büyük bir onur olduğunu hissettirdiniz.

Lord Albert'e aşık olursanız, sadece aşık olmuyorsunuz. Hayatla alakalı bambaşka bir bakış açısı kazanıyorsunuz.
Kırılmaktan ya da savrulup gitmekten korkmuyor, cesaretinizi yakalayıp korkusuzca savaşıyorsunuz.

Bana savaşmayı öğretti.
Elime bir kılıç verdi, ve uğruna savaşmayı öğretti.
Zırhım olduğu konusunda yanılmadım.

O yüzden siz, benim verdiğim en doğru kararsınız Lordum.
Tekrar ve tekrar teşekkür ederim.

1825'Theon mektupları.
...

Tarih Tekerrürden ibarettir.
Jelina ve Abra...Daha önce yaşanmış ve sonu kanla bitmiş bir hikaye.

Henüz yaz aylarının başıydı.
O zamanlar Jelina evleneli neredeyse üç ay olmuştu.
Aniden bir haber uçtu saraya.
Kuşlar büyük abi Bryant'ın evleneceğini söylüyordu. O zamanki Lord Benoit bu habere pek memnun olmasa da karşı çıkmadı. Çünkü en küçük kardeşi lucas'ın hikayesi henüz tazeydi. O hizmetçi bir kadın için soyundan vazgeçmiştir. Ciğerinde kaç dağ devrildi ve kaç cehennemde yandığını yanlız kendi bilirdi.