8' Chris? Sende Kimsin?

4K 643 230
                                    

--

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

"Sevgilim!"

Chris, ormanın ortasında kendisine doğru gülümseyerek gelen Min ile ayağa kalkarak kollarını iki yana açtı.

Min de koşar adımlarla Chrisin yanına ulaşmasıyla ona sarılması bir olmuştu. Sadece 1 gündür ayrılardı ama ikiside birbirini deli gibi özlemişti.

"Yine çok güzel kokuyorsun Min.."

Chris burnunu sevgilisinin boynuna sürterken konuşmuştu. Min de sevgilisinin bu hareketi ile huylanarak omuzu ile boynunu kapatmaya çalışırken de güzel kıkırtısını sevgilisinin kulaklarına ulaşmasını sağlıyordu.

Chris sarılmayı bırakıp cebinde ısıtmış olduğu ellerini Min'in üşümüş yanaklarına koyup elinden geldiğince ısıtmaya çalıştı.

"Seninle daha sıcak bir yerlerde buluşmayı o kadar çok isterdim ki.. Özür dilerim sevgilim, elimden gelen sadece bu.."

Min, Chrisin dudaklarına hafif bir öpücük bırakıp en güzel gülümsemelerinden birini sundu Chrisin ay ışığında parlayan gözlerine..

"Ben halimden çok memnunum Chris. Seninle olduğum sürece yerin ve zamanın önemi yok"

Chris gülmesedi. Min parmak uçlarını sevgilisinin gamzelerine dokundurarak kendi kendine gülerken Chris onu tatlı aşk dolu öpücüğün içine sokmuştu.

Daha fazla oyalanmadan ayrılarak kendilerine özel gizli yerlerine gittiler. Min'in yere serdiği battaniyenin üzerine oturdular.

Chris sırtını ağaca yasayarak otururken Min de sırtını Chris'in göğsüne yasalayarak oturdu. Kafasını da geri yatırıp Chris'in omzuna koydu. Chris de hızlıca kollarını sevgilisinin beline sardı.

Chris'in her nefes alıp verişinde Min'inde vücunun da hareket etmesi Min'in fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

Ay ışığının altında öylece sarılarak otururken Chris'in aklına yanında getirdiği şeyin gelmesiyle hafifçe hareket etti.

Chris'in hareketlenmesi ile Min de doğrularak sevgilisinin yüzüne baktı. "Bir sorun mu var?"

Chris kafasını iki yana sallayarak çantasını kucağına aldı. "Sana bir şey getirdim"

Min heyecanlanırken Chris çantasından çıkardığı saklama kapının kapağını açtı. Min ilk defa gördüğü yiyecek ile meraklı gözlerini Chrise dikti.

"Bu da ne?"

Chris gülümseyerek gözüne aşırı tatlı gelen sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktı.

"Annem yaptı. Bir çeşit tatlı. Seveceğini düşünerek sana da getirmek istedim"

Min ellerini çırparak ağzını açtığında Chris tekrardan gülerek iki parmağıyla tuttuğu tatlıyı sevgilisinin ağzına yolladı.

Min gözlerini kapatarak tatlıyı yerken Chris de parmağında kalan fazla balı emdi.

"Chris bu çok güzel. Bende yapmak istiyorum"

Chris kahkaha attığında Min dudak büzerek sevgilisinin bacağına vurdu.

"Neden gülüyorsun? Yapamaz mıyım?"

"Sevgilim, bu biraz zor bir şey. Sen daha ben hastalandığımda çorba bile yaşamamıştın hatırlatırım."

Min ayağa kalktığında Chris de onunla birlikte ayağa kalkmıştı.

"Bana bak Bang Christopher. Ben o çorbaya ne kadar emek verdim biliyor musun?"

Chris kafasını aşağı yukarı salladı. " Evet Kim Min. Biliyorum, tuz yerine şeker koymuştun."

Min sinirle dişlerini sıkarken Chrisin kaçma zamanı gelmişti. Bu rutin haline gelen kaç-kovala oyunlarıydı. Biri diğerini sinir eder ve kaçar kovalanırdı.

Chris kaçmaya başladığında Min de onun peşinden koşuyordu. Her ne kadar karanlık ormanda olsalar da hem ayın ışığı onlara yardım ediyordu yönlerini bulmalarında hemde her gece buraya geldiklerinden alışmışlardı karanlıkta yön bulmaya..

"Kaçma! Chris!"

Min bağırıp Chrisi kovalarken Chris de sevgilisine yalvarıyordu. "Özür dilerim Min. Söz bir daha dalga geçemeyeceğim."

"Kaç Bang Christopher. Kaç çünkü seni yakalarsam geberteceğim"

Chris hızını artırırken Min ona yetişemiyordu. "Chris! Tamam yeter dur"

Hala yetişemedi. "Chris yetişemiyorum tamam gitme dur! Chris!"

"Chris!"

Seungmin derin bir nefesle yataktan fırladığında etrafına baktı anlamsızca..

Kalbine hissettiği ağırlıkla elini kalbine götürmüştü. Ağlıyordu..

Sanki söylediği sözlerin azabını çekiyor gibi kalbi acıyordu. Bu acı onu deli gibi ağlatmaya yetiyordu.

Hala rüyanın etkisiyle derin derin nefesler alırken acıyan kalbine hafif hafif vurdu. "Chris? Sende kimsin?"

--------------------------------------------------------

History of Love | Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin