5.MATEM ÇIKMAZI

195 77 0
                                    

5."MATEM ÇIKMAZI"

Balmorhea - Remembrance

Cihan Mürtezaoğlu - Bir Beyaz Orkide


Bir resitaldeyim.

Solisti ruhum, orkestrası ise bedenim. Biri olmadan bu sahnede eksiğim. Acımla, ruhumla ve zihnimle bu sahneye uyum sağlıyorum. Hepsi birbiriyle ahenk içinde dans ediyor ve bu düzlükte ilerliyorum.

Sonra tek başıma olmadığımı farkediyorum, sadece ruhum ve bedenim değil benimle olan. Kalbimin içinde biri var, o da bana eşlik ediyor. Ve onun varlığı ile eksik olan parçamın bulunduğunu hissediyorum.

Açılmamak için direnen gözlerimi araladığımda kısa bir an nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Kendi evimde ve kendi odamdaydım. Yerimde yavaşça diklenip ayaklarımı soğuk parke ile buluşturduğumda iliklerime kadar soğuğu hissetmiştim.

Yatak başlığıma asılı olan sabahlığı sırtıma geçirdikten sonra ayaklandım. Tuvalette işlerimi hallettikten sonra gece geç uyumanın verdiği yorgunlukla ayılmak için mutfağa yürüdüm. Bir sabah kahvesi hiç fena olmazdı.

Demir gideli bugün tam 1 ay 8 gün oluyordu. Öyle özlemiştim ki geldiğinde onu rahat bırakabileceğimi hiç sanmıyordum. Düzenli konuşmaya çalışsakta bulundukları yerden dolayı telefonu çekmiyordu. Bazen sesine bile hasret kalıyordum fakat göğsüm onun için gururla kabarıyordu.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile içimi bir ürperti kapladı. Bilinmeyen numaradan mesajlar gelmeye devam ediyordu. Her ne kadar aramaya çalışsamda numara mesaj yollandıktan sonra kendini imha ediyor gibiydi. Ekranı korkarak açtığımda gelen mesaj tüylerimi ürpertti.

Gönderen: Bilinmeyen Numara
"Seçtiklerin değil, senin için yazılan kader belirleyecek. O seni bulduğunda reddetme şansın noksandan ibaret."

Hiç beklemeden numaranın üzerine tıklayıp aradığımda ahizeye dolan 'aradığınız numara kullanılmamaktadır' sesi ile sinirden ağlamamak için kendimi sıkarken sırtımı duvara dayayıp usulca yere doğru kaydın. Artık canımı sıkmaya başlıyordu ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Birkaç saniye olduğum yerde kalırken tekrar gelen bildirim sesi ile bakışlarım ekrana döndü. Bilinmeyen bir numaradan bir yerin konumu gönderilmişti ve altında sadece '20:00' yazıyordu. Kaşlarım çatık anlam vermeye çalışırken hemen ardından gelen mesaj ile artık delirmeye başladığımı düşünecektim.

"Yalnız gelmemek gibi bir hataya düşersen, kurunun yanında yaşta yanar. İkisini aynı ateşin içine sokma."

Yalnız gitmemi istiyordu, öfkeyle kendi kendime çığlık attığımda içimdeki hırs bir gram bile azalmamıştı. Bunu yapan kimdi ve benden ne istiyordu bilmiyordum fakat öğrenmenin tek yolu sanırım oraya gitmekti.

Düşünmekten başımın ağrıdığını farkedince alnımı ovuşturup kahve makinesinin fişini çektim. Ne kahve içebilecek takatim ne de bir şeyler yiyebilecek iştahım kalmıştı. Demir'e söylemeli miydim bilmiyordum, zaten zar zor konuşabiliyorken bir de böyle bir şey için başını ağrıtmak istemiyordum. Evet önemliydi fakat onun işine adapte olması daha önemliydi. Ölümle burun buruna olduğu bir iş yapıyordu ve bunun önüne taş koymak istemiyordum.

Bütün gün kafamı dağıtmak için bir şeyler yapmak istesemde bu pek mümkün değildi. Uyumaya çalıştım, gitmekten vazgeçtim. Staj programını düzenlerken tekrar gitmekte karar kıldım fakat tekrar vazgeçtim. Saat akşam altıyı geçerken bu beladan kurtulmanın başka yolu olmadığına karar verdim ve bir an kendimi giyinirken buldum. Üzerime bir pantolon, gömlek ve kaban geçirip saçlarımı üstünkörü ellerimle düzelttim ve çantamı alıp aceleyle çıktım.

RUHLAR MAHZENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin