Bölüm :4 Çok Mutluyum

195 5 1
                                    

(Multimedia daki Çağlar)
Şuan cafedeyim. Evet güvendeyim. Allah'ıma şükürler olsun başımı sokacak ve beni geçindirecek bir yer bulmuştum. Sağolsun Çağlar denen çocuk cafede kalmama izin vermişti. İyi birini andırıyordu. Herhalde babasına benziyordu. Çünkü oğlu ve babası çok yakışıklıydı. Heyecanlı olduğum için uyuyamıyordum. Bir an saatime baktım. 07:00 oldugunu gordum. Hemen elimi yüzümü
yüzümü yıkayıp, üzerime mavi uzun kollu elbise geçirdim. Saçlarımı tarayıp acık bıraktım. Hafif makyaj yapma gereği duymuştum. Çünkü bugün ilk çalışma günümdü.Cafenin tuvaletinden ciktim ve koltukları düzelttim. Ahh evet dün akşam koltukları birleştirerek uyumuştum ve hiç rahat değildi. Bir an belim kopacak zannettim. Ama umursamadım. Buna degecekti. Oyalanmadan cafeyi actım. Ve ortalığı paspas yaptım. İşimi bitirdiğimde Çağlar ve babasının içeri girdiğini gördüm. Adam bana bakarak:
-Aferin küçük hanım. Hızlı çıktın.
Sanırım patronumum gözüne girebilmiştim. Onlara gülümseyerek :
-Kalktım ortalığı toplayıp paspas yaptım .
-Tamam şimdi cafenin camlarını sil ama o kıyafetleri çıkarmalısın. Çünkü o kıyafetlerle rahat iş yapabileceğini sanmıyorum.
Adama bakarken Çağlar 'ın beni dikkatle incelediğini gördüm. Ama babası cevap beklediği için kafamı adama çevirdim. Ve:
-Tamam ne giyeceğim.
-Temizlik odasına git ve oradaki kıyafetleri üzerine giyin. İşinin başına gel.
Odaya girdiğimde temizlik malzemeleri oradaydı. Raflara kafamı cevirdim. Temizlik kıyafetlerinin orada olduğunu gördüm. Vakit kaybetmeden üzerime giydim. Ve cafenin camlarını temizlemek için merdivene çıktım. Bez ve kova oradaydı. Merdivene cikip bezi elime aldim. Cami silmeye başladım. Silerken yorgunluktan başım döndü ve bezim yere düştü. Almak isterken yerler kaygan olduğu için düştüm. Canım cok acımıştı. O sırada kalkmam için bana bir el uzandı. Elin geldiği yöne baktığımda Çağlar 'ın eli olduğunu gördüm. Beni kaldırarak :
-Dikkat etsen iyi edersin küçük.
-Evet bez elimden kaydı biraz başım döndü sanırım.
-Hadi beraber yapalım.
-Hayır ben yaparım. Sadece bir kaza oldu.
-İtiraz yok küçük
Aslinda fena olmazdı hemde cabuk biterdi. Sonuç olarak beraber yapmaya başladık. Çabucak bitirdik. Cok yorulmuştum ama o da çok yorulmuştu. Bana bakarak :
-İyi iş çıkardın.
Gülümsedim:
-Sende dedim.
-Ama ben pek bir sey yapmadım ki sadece sildiğin camları kuruladım.
Evet nazik çocuktu ama niye küçük dediğini anlamadım. Ona keskin bir bakış atarak :
-Bana niye küçük diyorsun?
Bana sıcak gülümseme ile:
-Çünkü küçüksün .
-Ama bana küçük demeni istemiyorum dedim gülerken.
O da :
-Tamam öyle olsun küçük.
Tam bir sey söyleyecektim ki - Oyalanmasan iyi edersin. Şimdi gidip üzerini değiş ve servis yap.
Gün boyu servis yaptım, cam sildim, paspas yaptım. Yorulmuştum. Serkan Bey 'e bakarak :
-Benim işim bitti efendim izninizle çıkayım .
Bana degil onündeki kağıtlara bakarak:
-Çık ama yarın yedide burada ol sen acacaksın cafeyı.
-Tamam dedim ve çıktım . Avansım elimdeydi. Yolda yürürken yorulduğumu ve Çağlar' ın bana gerçekten iyi davrandığını düşündüm. Birden mutlu olacağım bir haber gördüm. Bursluluk sınavı ilanıydı. Eger kazanırsam burslu olarak özel bir kolejde okuyacaktım. Evett sınava az zaman kalmıştı . Ve ben çalışıyorum. Belki işim bittiğinde çalisabilirdim. Bu sınavı kazanırsam kurtulma biletim olurdu bu benim. Nihayet bir otelin onune geldim. Resepsiyondaki adama ücretimi ödedim. 108 numaralı odaya cıktım ve yataga kendımı attım. Ama üzerimdeki kıyafetlerimi çıkarmam gerektiğini düşündüm. Üzerime tayt ve tişört giydim ve aşağı yemeğe indim. Yemeğimi bitirdikten sonra odama gittim. Ve beni kendini çekmek isteyen uykuya izin verdim.
***
Sabah alarmımla uyandım. Uzerıme kot sort ve kot gömlek giydim. Hava kış olmasına rağmen çok soğuk değildi. Converslerimi giyip,cantamı ve bugün boş vakitlerimde calısacagım kitaplarımı aldım ve yola koyuldum. Cafeyi açtım ve dün ne yaptıysam yaptım. Serkan Bey 'in önemli misafirleri vardı ben de temizlik odasına gidip calismaya basladım. Tam 3saat aralıksız çalıştım. Sonunda işimin başına döndüm . Aksam otele döndüm ve biraz daha çalışıp yemek yedim ardından uyudum. Bu tempo bir hafta daha sürerken sınav günü gelmişti. Hemen kot pantolon kazak giyip sınavın olduğu koleje geldim. İçeri girdiğimde ağzım açık kalmıştı. Sonunda ağzımı kapamayı düşünüp listeden sınıfı bulup sınav olacağım sınıfa geldim. Sınavım fena geçmemişti. Sinav bitiminde işe geldim. Ama içten içe heyecanlanıyorum. Kazanabilecek miyim? Bilmem ama kötü değildi sadece MATEMATİK hariç. Bunları düşünmemem gerektiğini eğer düşünürsem bu işten çıkamayacağıma karar verdım ve sinav ile ilgili olan düşüncelerimi kafamdan sildim. Sınav sonuçları üç gün sonra açıklanacaktı. O zaman düşünürüm dedim kendi kendime. İşlere koyuldum. Akşam vakti otele gelince bu günün yükünü üstümde taşıyamayarak üzerimdeki kıyafetleri değişmeden uyumuşum.

***
Ahh aman allah'ım işe geç kalmıştım. Ne yapmıştım ben. Kosa kosa işe gittim. Dün sınava girdiğim kıyafetleri çıkarmadığım cok mutlu oldum bir an işe geldiğimde Serkan Bey bana kızgın kızgın bakarak :
-hemen ilk günlerden işleri asmaya mı başladın?
Üzüldüm. Serkan Bey 'e bakarak :
-Efendim benim sınavım vardı da o yüzden gec kaldım .
-Sınav mınav anlamam ben . Bir daha görmeyeyim!
O sırada Çağlar babasına :
-Baba kız öğrenci olmuş bir kere daha olmaz üstüne gitme hadi.
-Önemli değil çağlar bey,tamam benim suçum olmaz bir daha.
Ağlamak istiyordum. Beni suçum neydi ki? Ben bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Şu an tek umudum yarın açıklanacak sınavın sonucunu beklemek...
Masaları sildim, paspas yaptım, bahçedeki çiçekleri suladım,servis yaptım. O sırada yanıma birinin geldiğini gördüm. Gelen Çağlar 'dı.
Bana bakarak:
-Babam kendinden başkasını asla düşünmez üzülme sen.
-Bu konuyu kapatalım. Ben bir daha böyle bir sey yapmam.
Bunu dediğimde gözyaşlarım gözlerimi yakıyordu. Çağlar bana biraz daha yaklaştı ve ani bir hareketle sarıldı. Ama ben onun kollarından nazik bir hareketle cıktım. Aksam oldugunda yarınki sınav sonucunu almam için patrona haber verdim. Evet gerçekten heyecanlıyım. Odaya geldiğimde yemeği odama çağırdım ardından tatlı bir uykuya daldım. Sabah kalktığımda herzamankinden hızlı bir sekilde hazırlanıp kolejin yolunu tuttum. Geldiğimde ağlayan öğrenciler gördüm . İnşallah benim de sonum öyle olmaz dedim içimden. Adımın okunduğunu duydum ve heyecanla müdürün odasına girdim. Müdür biraz sertti anlaşılan. Kağıdı elime tutuşturdu ve ben gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum KAZANMIŞTIM kimseye aldırmadan odanın içinde deli gibi zıplayıp kendı kendime " ÇOK MUTLUYUM " diye bağırdım.

KOKUN SİNMİŞ YALNIZLIĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin