Batı
Kat kat giyip salyangoz gibi Roman'ın attığı konuma geldiğim zaman kendime hiç olmadığım kadar kızmıştım. Ona uymamam gerekirdi ama onun koyduğu bütün emirleri uygulamak ile yükümlüydüm. Benim üstümdü ve ona asla karşı gelemezdim.
Evet ikimizde aynı rütbeden olsak dahi her zaman benim üstüm olarak yer alacaktı.
Roman'ın kızarmış yüzünü gördüğüm zaman bakışlarımı kaçırmak istesem de yapamamıştım çünkü yanıma koşarak gelip beni kedi yavrusu gibi ensemden tutup kendisine çekmişti. Hemen hemen cüsselerimiz aynıydı ama ben soğuktan pek kıpırdanamıyordum.
Ben yaz insanıydım ve nerede sıcaklık varsa hemen orada ben biterdim ama şu an durum daha farklıydı, etrafta sıcaklık yoktu ve Roman, benim gitmeme asla izin vermezdi.
Dediğim gibi o benden daha çok söz sahibiydi ve o ne isterse yapmak durumundaydım yoksa askeriyeden uzaklaştırma alırdım ve bu en son isteyeceğim şey bile değildi.
Bu soğuk kış gününde sıcacık odadan çıkmak bile istemiyordum ama Roman beni kesinlikle bombalardı.
Roman ile iyi anlaşmak istiyorsam dediklerini yapmak zorundaydım ve ayağıma gelen fırsatı geri tepmek istemiyordum.
"Neden geç kaldın lan sen?!" Roman beni iyice kendine çekip konuştuğu zaman sıcaklığı bana geçmişti ve ben ufacık bir sıcak ile mayışmıştım.
"İbrahim'e yakalanmamak için çok azıcık bekledim ve trafik vardı."Masum çıkartmaya çalıştığım sesim ile yüzüne bakıp gülümsediğim zaman çatık kaşları yavaş yavaş düzelmişti.
Roman bu aralar kimseye yapmayacağı şeyleri bana yapıyordu ve buna sevinsem mi üzülsem mi bilemiyordum...
-Tamam, hadi içeri geçelim yeterince hava soğuk daha fazla üşüme.
Roman, konuştuğu zaman duyduğum cümle ile istemsizce yutkunmuştum. Onu tanımasaydım bana yürüdüğünü sanardım ama şu an bile öyle sanmaktan geri kalmamıştım.
Eşcinsel biriydim ve onun bana böyle birden bire ortada hiçbir şey yokken böyle davranması beni işgillendiriyordu ve uzun zamandır ilişki yapmamış biriydim ve onun davranışlarını elbetteki yanlış yerlere çok kolaylıkla çekebilirdim.
Her eşcinsel kendisine yakın davranan birine bir şeyler beslemiyordu ama Roman'ın bana olan davranışlarını ben, 'arkadaşça' olduğunu düşünmüyordum.
Yüzüne bakmayı kesip önümüzdeki kafeye girdiğimiz zaman hâlâ beni bırakmamıştı ve şu an beni belimden tutuyordu.
Başıma gelecek şeylerden elbette korkuyordum ama buradan geri dönemezdim.
Hem soğuktu hem de karnım acıkmıştı. Son olarak da Roman beni kurda kuşa lime lime doğrayıp yem edebilirdi.
********
Karşımdaki çifte bakıp 32 diş samimi bir şekilde gülümsemiştim. Fazlası ile Şirin bir çifti ve ben bunları ayıramazdım.
Roman onları neden ayırmak istiyordu pek anlamamıştım ama kız kardeşi aşırı derecede mutluydu.
"Abim ile siz nasıl tanıştınız? Şu yaşıma kadar ilk tanıştırdığı insan sensin Batı abi." Roman'ın kız kardeşi, Biray konuştuğu zaman sevgilisi Feris gülümseyip Biray'ın elini tutup parmaklarının içine almıştı.
Ben koyu bir sahipperdim ve her an bu tatlılık ile komaya girebilirdim. Roman şu an yanımızda yoktu çünkü kasada sipariş vermek ile meşgüldü.
İki sevgili fazla tatlıydı ve onları ayırmak için ne yazık ki Roman Teğmen'e destek değil köstek olacaktım.
Hem küçücük beyaz yalandan bir şey olmazdı...
"Biray, ben abin ile sevgiliyim ve ikinizden çok bahsetti. Tanıştığıma aşırı derecede mutlu oldum." Söylediğim yalana ben bile inanmamıştım ama arkamdan gelen yere düşen tepsi ile Roman kafamı koparacağı kesinleşmişti.
*******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Ocağı / bxb
General FictionRoman Komutan fazlası ile sert ve acımasızdı, Batı ise daha sakin ve anlayışlı.