It's not fine...
9. Bölüm:Aynı Çadırda
言霊
Sakin miydim ? Hayır değildim fakat olmalıydım.Mesela nefes almayı hatırlamam gerekiyordu.Acilen !
"Yah Minatozaki !" Chaeyoung'un yüksek sesindeki sabırsız ve sinirle tuttuğum nefesi verip geri çektim.
"Battaniye getirdin yanında değil mi ?" Evet getirmiştim hatta tekli uyku tulumu da getirmiştim görünüşe göre o uyku tulumunu kullanmak daha mantıklı olacaktı.
Az ötede bir Chaeyoung'a bir bana bakan elleri pastel rengindeki kumaş ceketinde olan Dahyuna baktım.Niye bu kadar havalı ve güzeldi ?!
"Şey evet var yanımda uyku tulumum da var yani sorun yok." Kekelemeden konuştuğum için kendimi içten içe tebrik ettim.Bu benim kendimi sevmeye başladığım nadir bir andı.
"Güzel o zaman benim ve Tzuyu'nin iki kişilik tulumu var zaten.Dahyun da ne olur ne olmaz diye uyku tulumu getirmiş.Battaniyelerimizi çadırın tabanına serelim ki daha yumuşak olsun.Ne dersiniz ?"
"Bana uygun zaten çok üşüyen biri değilim." Dahyun rahatça konuştu.Kalbimin atış hızını nasıl kontrol edebilirim ? Birinin acil yardımı lazım !
"Tamam ben de baya geniş bir battaniye var.Dördüncü battaniyeyi üstümüze örtebiliriz eğer üşürseniz." Tzuyu çoğunlukla bana bakarak konuştuğunda gülümsedim hafifçe.Belki de Dahyun arkadaşları konusunda haklıydı iyi insanlardı belki de.
"Çok akıllıca o zaman battaniyelerden ikisini içeriye atalım.Tzuyu bizim çantalarımız nerede ?" Chaeyoung çevresine bakınırken Dahyun kafasını yan yatırmış onlara bakıyordu bir anlık bana baktığında yutkunup gözlerimi tekrar Chaeyoung'a çevirdim.
"Aa ben çantalarımızı Gahyeon'a vermiştim.Gahyeon ile aynı çadırda oluruz diye düşünmüştüm Gahyeon da ortalıkta gözükmüyor." Dediğinde Chaeyoung omuzlarını düşürdü.
"Tamam gel Gahyeon'u bulalım biz.Dahyun siz de battaniyelerinizi koyup bizi bekleyin tamam mı ?" Chaeyoung kaşlarını kaldırarak ikimize baktı.Yok artık.Hayır.Dahyun'la beni yalnız mı bırakıyordular ? Siyeon burada olsa muhtemelen sırıtıp göz kırparak garip hareketlerde bulunurdu.Burada olmamasına rağmen tepkisini hayal ediyor olmam komikti fakat şuan da gülemeyecek kadar da gergindim...
"Sorun yok Chaeyoungie gidin siz." Dedikten sonra Chaeyoung ve Tzuyu'nin uzaklaşmasını izledim.
"Sana." Birden irkilip sağıma dönünce bana doğru hafif kaşları çatık bakan Dahyun'u gördüm.
"Ben özür dilerim Dahyun." Önünde hafifçe eğilip dişlerimi sıktım.Ağlamayacaktım.Beni her gördüğünde ağlarken görmesi sinir bozucu olmaya başlamıştı çünkü.
"Niye özür diliyorsun ?" Tekrar dikildiğimde yüzünde gerçekten bir şeyleri çözmeye çalışan ifadesini gördüm.
"Muhtemelen senden hoşlanan biriyle aynı çadırda kalmak istemiyorsundur yani beni galiba garip buluyorsun ve bu yüzden de yanında istemiyor-"
"Hayır.Yani sorun yok.Benden hoşlanan biriyle aynı yerde kalmak dert değil.Ayrıca kendine hakaret etme." Dediğinde yerdeki bakışlarımı kahverengi gözlerine çıkardım.
"Garip olmak hakaret oluyor değil mi ?" Bunu dedikten sonra gergince gülümseyip rüzgârın önüme attığı saçı kulağımın arkasına yolladım.
"Kendine iyi davran tıpkı diğer herkese davrandığın gibi." Ona şaşkınca bakarken hafif gülümseyip anında tekrar ciddi haline dönmüştü.Çantasından battaniyesini çıkarıp çadırın içine girdi ben de benimkini almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kotodama | Saida
Fanfiction"Japoncada kotodama diye bir söz vardır; kelimelere can veren ruh anlamına gelir.Bilmem farkında mısın sen de bana can veren ruh oldun." "Ne ? Sen ne saçmalıyorsun ?" 言霊