21.Bölüm

279 9 105
                                    


Lütfen yorum yapmayı unutmayın😊

Sevgilerle,

Zeus







~





Günler gerçekten de hızlı geçiyordu. Sanırım artık yaz ayları geldiği için böyle hissediyordum. Kış günlerinde bitmeyen saatlerin aksine yaz günleri o kadar hızlı bitiyordu ki, kaçıncı günde olduğumuzu bile bazen hatırlayamıyordum. Neyse ki daha yorucu günler geride kalmıştı ve bu dönemi de bitirebilmiştik.

Artık üniversite son sınıfa geçmiştik ve 3.yılımı nasıl geçirdiğimi ben bile anlayamamıştım. Bu geçen bir yılda o kadar çok şey yaşamıştım ki... Aslında birçoğu yakın geçmişteki birkaç ayda yaşanmıştı. Ama her biri zihnimin farklı köşelerinde tazeliğini koruyordu.

Bundan yaklaşık bir yıl önce iş ve okul arasında mekik dokuyan ve nefes alan bir robottan farkım yoktu. Şimdiyse dışarıdan bakıldığında kocaman bir aptal aşıktım. Zaten çeneleri susmayan arkadaşlarımın dillerine konu olmuştum. Yangyang her gün benimle uğraşmayı kendine meslek edinmişti. Tanrım... Bazı günler iş yerine gelemediklerinde telefonla arayıp konferans yapıyorduk. Liseli kız gruplarından farkımız yoktu. Jaemin le olan her yeni gelişmeyi merak ediyorlardı.

Ve bende aptal gibi kendimi heyecanla onlara anlatırken buluyordum. O halimi dışarıdan izlesem, kendime bir yumruğu çoktan patlatırdım. Cidden... bu öyle bir şeydi ki sizi bambaşka birine dönüştürüyordu. Nefes alış verişiniz bile değişiyordu.

Artık giyimime özen gösteriyordum. Jaemin in giydiği kıyafetlere dikkat ediyor ve ona yakın şeyler giymeye çalışıyordum. Sanki her şeyimiz uyumlu olmak zorundaymış gibi hissediyordum. Bunu bilerek yapmasam bile zaten her zaman çoğu şeyimiz uyumlu oluyordu. Tahmin edersiniz ki, iç çamaşırlarımız bile aynıydı.

Her gün düzenli olarak dişlerimi fırçalıyor, saçlarıma ve kişisel bakımıma eskiye göre özen gösteriyordum. Beslenme şeklim daha da iyiye gidiyordu. Jaemin in yaptığı yemekleri yiyordum ve daha iyi hissediyordum. Bunların hepsini bilerek ya da kendimi şartlayarak yapmıyordum. Sadece içimden geliyordu ve bu yenilikler beni daha mutlu bir Jeno yapıyordu.

Kendimde olan farkılılıklar Jaeminde de oluyordu. Ya da ben öyleymiş gibi görmek istiyordum. Ama o zaten her zaman kendine dikkat eden ve bakımlı biriydi. Her zaman güzel kokuyordu ve cildi yumuşaktı. Sağlıklıydı ve Jaemin... O her zaman güzeldi.

Haechan ve Mark ise mükemmeldi. Şaka yapmıyorum, onlar gerçekten ruh ikiziydi. Şimdiye kadar neden sevgili olmadıklarına şaşıyordum. Hem bu kadar birbiriyle zıtlaşıp hemde bu kadar uyumlu nasıl olabiliyorlardı anlayamıyordum. Ama onları böyle görmek ve mutlu olduklarını bilmek bana da iyi geliyordu.

Haechan hayallerine ulaşmak üzereydi. O artık dansçıydı ve kabul edilmişti. Ancak hangi şirkete gireceği henüz kesinleşmemişti. Şimdilik 4 şirket arasında fikirler düşünülüp duruyordu. Ama emindim, stajyer dansçı olarak başlayacağı yer neresi olursa olsun mutlu olacağını ve kendini geliştireceğini biliyordum. Son yılında okula devam edecek ve aynı zamanda da stajyerliğine devam edecekti. Onun adına hepimiz heyecanlıydık. İdollerle çalışacak bir dansçı olacağı günü göreceğimize emindik.

Mark ve Vernon profesyonel olarak çalışmalara bu yaz sonunda başlayacaklardı. Mezun olduklarında da spor kariyerlerine emin adımlarla ilerleyeceklerdi. Mark hiçbir yere gidemezdi. Ama sanırım Vernon'un planları arasında yurt dışında çalışmak vardı. Hangi takımda olursa olsun onunla gurur duyacaktım.

For Nomin | İki Bisikletin Hikâyesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin