22.Bölüm

132 6 85
                                    

UYARI!
YETİŞKİN İÇERİK.


Uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak güzel.

Sevgiyle ve Nomin'le kalın~
💜🍀

Ve lütfen medyadaki eşsiz şarkıyı bir kez olsun dinleyin.
🌠





~



Ağustos ayının en fazla ne kadar sıcağı varsa hepsi üzerime geliyor gibiydi. Uzun yaz tatilinin son ayının ilk haftasında, sonunda evimize taşınabilecektik. Hendery'nin annesi bize en uygun ev konusunda yardım ettiği için, durumumuza en uygun evi seçmiştik. Şehrin dışına yakın ve anayola 1 kilometre uzaklıktıktaydı, buradan havaalanına gitmekte benim için daha iyiydi.

Ev 2 odalıydı ve fazla büyük değildi. Tam planladığım gibi bir evdi. Mutfağı küçük sayılmazdı ve hava alıp biraz vakit geçirebileceğimiz kadar da bir balkonu vardı. Hâlâ eşyalar konusunda birçok eksiğimiz olsa da sorun değildi. Ufak tefek her şeyi daha sonra halledecektik.

Bir yanım bunun için üzülse de söylemeliyim ki Vernon, babasının iş arkadaşından özel olarak bulduğu burs için Amerika'ya gitmişti. İki gece önce yani geçtiğimiz cuma gecesi onunla vedalaşmıştık. Geleceği için bir süre ayrılmamız ve uzun aylar boyunca bursuna devam etmesi gerekecekti. Uzakta olsak bile hâlâ biz birlikteydik, ve yakın dostlardık.

Jaemin'le günlerce yaptığımız çıkarımlar ve mantıklı konuşmalar sonucu zaten içimden geçen seçenek buyken elbette Bay Kim'in teklifini kabul etmiştim. Kafeterya atrık benim üzerime devredilmişti. Geçtiğimiz hafta içinde tüm prosedürleri hakettiğimizde hâlâ bun inanamıyordum. Bay Kim hiçbir şekilde ödeme almayacağını söylese de, ederinden daha düşük miktarda her yıl belli bir ödeme yapma karşılığında kafeteryayı kabul etmiştim. Bunun bir bedeli olmalıydı.

Ayın ilk haftasonunu taşınmaya ayırdığımda bizimkilerin güzelim pazar günlerini de işgal etmiştim. Yangyang bildiği tüm küfürleri ederken Haechan da taşındığım güne lânet ederek elinden geldiğince yardım ediyordu. Gerçekten çok komik görünüyorlardı. Fazladan neden para verip birilerini tutacaktım ki zaten bir sürü kişiydik, yardım etmelerinde bence hiçbir sakınca yoktu.

Sabahın 9'unda başlayan taşınma işimiz akşama doğru ancak bitebilmişti. Gerçekten de hepimiz çok yorulmuştuk.

-"Bu yaptığımız iyilik için bize böbreğini bağışlamalısın Jeno-ya yoksa ciğerini de ben sökeceğim"

Yangyang elindeki kitap kolisini salonun köşesine bıraktığında kendini gri koltuklara bırakmıştı. En kısa sürede bulabildiğimiz bu koltuklar cidden çok pahalı olmamasına rağmen rahattı.

-"Ben size taşıma şirketini arayalım demiştim. Jeno inat etti işte..."

Hendery kendine bir bardak su doldurduğunda, içerken eli belindeydi. Hepsinin pestili çıkmış gibiydi. Ama tabii ki abartıyorlardı. Zaten fazla eşyamız bile yoktu Tanrım...

-"Alt tarafı iki parça eşya taşıdınız bir araba laf ediyorsunuz cidden! Ölmediniz ya."

Mutfak ve salon ortaktı, amerikan mutfağındaki tezgâhın hemen yanında duran küçük pencerenin storunu Mark'la takarken konuşmuştum.

-"Ya ya ya nankör Jeno!.. Bir de konuşuyor."

Haechan sırtını yasladığı yastığı bana doğru attığında ona dil çıkarmıştım. Jaemin, genel olarak durumdan memnundu çünkü eşyalarımızı hazarsız olarak taşıyabilmiştik. Evde doğru düzgün yiyecek malzeme yoktu ve bizimkilere kıyak geçmek adına mutfağa adımladığında ramenler için tencereye su koymuştu.

For Nomin | İki Bisikletin Hikâyesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin