Bir Zamanlar Ankara

Mucizevi Kurtuluş

Köpekler poşeti kaptı Fikret poşeti aldı açtı müjganin yırtılmış kıyafetlerini gördü.
 
Fikret : bu müjganin kıyafetleri
 
Fikret silahını çıkardı
 
Fikret : karım nerede Müjgan nerede
 
Adamlar birbirinin suratına baktı
 
 
Ankara dağ evi
 
Adam bayıldığı yerden kalktı
 
Adam : kahretsin oyuna getirdiler beni
 
Adam silahını çıkardı dışarı çıktı havaya ateş açtı
 
 
Ormanda koşarken duydular
 
Müjgan : uyandı
 
Aykut : daha hızlı daha hızlı koşun
 
Kaçırılan doktorlar ve hemşireler daha hızlı koşmaya başladı.  Arkalarından adam arabayla geliyordur.
 
Muazzez : yetişecek bize arabasını niye almadık
Aykut : ne bilim o telaşla aklıma gelmedi
 
1.hemşire : nereye koşuyoruz şu an Aykut bey
Aykut : ana yola çıkalım gerisini hallederiz herhalde
 
Adam arabayla yaklaştı ateş açmaya başladı
 
Müjgan : silah sesi çok yakından geldi acele edin
 
 
Adam arabadan kafasını çıkardı
 
Adam :  durun Durduğunuz yerde
 
Adam havaya ateş açtı
 
Aykut : daha hızlı koşun
 
Adam : durun dedim
 
Adam ateş açtı müjgana isabet etti Müjgan vuruldu.
 
Aykut : Müjgan
 
Adam : ne yaptım lan ben ne yaptım
 
Adam arabayı geri vitese alarak uzaklaştı.
Muazzez : Müjgan
 
Müjgan bayılmıştir.
 
Aykut ceketini çıkardı gömleği çıkarıp yaraya bastırdı.
 
Aykut : hemen hemen hastaneye götürmemiz gerek
 
 
Aykut müjgani kucağına yavaşça aldı.
 
Koşmaya devam ettiler
 
 
Adana
 
şehir kulübü
 
Hünkar : Lütfü Bey
Lütfü : şimdi değil Hünkar
Lütfü : kimsiniz siz
Adam :   parola siyah gecede yanan bir mum hepinizi yakacak
Lütfü : yapmayın
Adam : sen karışma Lütfü  elden işten ayağını çektiysen karışma
 
Jandarma arkadan geldi adamların eline ateş açtı. Herkes vurulan milletvekilinin yanına gitti
 
Kadın : yaşıyor
Belediye başkanı arabaya götürün hemen hastaneye yetiştirin Ümit hanıma telefon açın hastaneye gelsin.
 
Milletvekilini iki adam tutup  götürdüler Lütfü adamların yanına gitti
 
Lütfü : daha ne kadar kan dökülecek ben bunun için bıraktım dedim size
Adam ; ben hiç kan dökmem demiştin ama döktün Lütfü
U78j89Lütfü : ben dokmedim
Adam : davadan vazgeçen sensin ben değil son nefesime kadar devam Edeceğiz.
 
Jandarmalar adamları götürdü.
 
Hünkar Lütfünün yanına gitti
 
Hünkar : neler olduğunu bana anlatacak mısın
Lütfü : evet ama burada değil Hünkar hanım buradan çıkalım önce milletvekili nasıl ona bakalım
Hünkar : peki
 
 
Ankara
 
Orman yolu
 
Arabanın içi
 
Fikret : daha var mı bu dağ evine
Adam : az kaldı
Fikret : neden yaptınız
Adam : yoldaşlar yaralı tedavi için hekime hemşireye ihtiyaç vardı hastaneye götürsek polis enselerdi
Fikret : böylesi daha mı iyiydi. Köpekler neden o mezarı kazdı o adam sizden biri miydi
Adam : onu öldürdük hekimlerden birisine tecavüz etmeye kalktı onu öldürdük gömdük
Fikret : Muazzez Müjgan kime tecavüz etmeye kalktı o şerefsiz
Adam : Müjgandi adı
 
Fikret arabayı durdurdu
 
Fikret : müjgana mi
Adam : hekimhanım iyi merak etme şimdi kavuşacaksin karına merak etme
Fikret : böyle bir şeyi nasıl yaptınız nasıl
 
Fikrete yardımcı olan adam : fikret hadi karını kurtarmamız lazım
 
Fikret gaza bastı arabayla devam ediyordu.
 
 
Adana
 
Şehir hastanesi
 
Hastanenin dışında Ümit hemşireler 2 tane daha doktor bekliyordu.  Arabalar geldi.  Arabalar durdu.  Arabadan çıktılar
 
Ümit : lütfen yavaş şekilde çıkarın sedyeye koyun.
 
Görevliler millet vekilini çıkardı sedyeye koydu.
 
Ümit : hemen hemen Ameliyathane hazır kurşun çıkışı var mı
 
Belediye başkanı : yok.
 
Ümit yaraya baktı
 
Ümit : hemen hemen Ameliyathaneye götürün.
 
Herkes ameliyathaneye gitti.
 
Lütfü giriş kapısına baktı arkasına döndü hünkari gördü. Hünkar Lütfünün karşısına doğru yürüdü.
 
Hünkar : artık konuşma vakti geldi. Kimsin sen Lütfü Bey
Lütfü : pekala oturalım konuşalım.
 
Ankara
 
Orman yolu
 
Aykut Müjgan kucağında koşuyordur.
 
Aykut : caddeye çıkıyoruz
Muazzez : dayan Müjgan dayan
 
Fikret arabasıyla sürerken Aykutu gördü.
 
Fikret : Aykut Muazzez
 
Aykut : bir araba geçiyor
 
Aykut Muazzez hemşireler caddeye çıktı. Hepsi eliyle dur işareti yaptı.
 
Fikret : ne oldu Müjgan
Aykut : Fikret müjgani vurdular.
 
Fikret arabadan çıktı.
 
Aykut un elinden müjgani aldı
 
Fikret : Müjgan Müjgan ne oldu sana
 
Muazzez : Müjgani vurdular Fikret kaçarken bunlardan birisi vurdu.
Aykut : hemen hemen hastaneye götürün.
 
Fikret : müjgani arabaya koydu.
 
Adamlar arabadan kaçtı.
 
Hemşire : kaçıyorlar.
 
Fikret : bırakın kaçsınlar arkadaki arabaya da binin
 
Aykut : Fikret arabayı ben kullanım sen kullanamazsın
 
Aykut direksiyona geçti arabayı çalıştırdı ve arabayı sürmeye başladı.
 
 
 
Adana
 
Şehir hastanesi
 
Lütfü çay getirdi hünkara verdi.
 
Hünkar : teşekkür ederim
Lütfü : afiyet olsun
 
İkisi de çayından bir yudum aldı.
 
Lütfü : doğma büyüme Edirneliyim
Hünkar : söylemiştiniz.
Lütfü : ali rahmet ile neden koğuş arkadaşlığı yaptım biliyor musun
Hünkar : onu dinlemek için buradayım
Lütfü : cinayetten üstüme atılı cinayetten
Hünkar : ne nasıl
Lütfü : bundan 15 20 sene evvel de ortalık karışıktı sağcılar solcular diye hatırlarsın.
Hünkar : evet hatta demir de aralarına karışacak diye çok korktum onu İngiltereye gönderdim.
Lütfü : biz yürüyüş yapıyorduk karşı taraf ile karşılaştık kavgaya başladık. Bizden birisi karşı tarafı öldürdü suç benim üstüme kaldı hapise girdim. Bugün gelenlerde bizim eskiden birlikte örgüt olduğumuz kişilerdir.
Hünkar : sende ali rahmet gibi haksız yere hapise girdin demek
Lütfü : onunla bursa cezaevinde tanıştık aftan çıktım sonra o da çıkıp buraya gelmiş.
Hünkar : anladım.
Lütfü : Lütfü böyle bir adam işte Hünkar hanım
 
Hünkar Lütfünün elini tutup sıktı.
 
Ankara
 
şehir hastanesi
 
Fikret ve arkasındaki araba da geldi
 
Fikret arabadan çıktı. Bağırarak
 
Fikret : sedye sedye getirin çabuk olun.
Hemşireler : aaa Müjgan hanım
 
Görevliler sedye getirdi. Fikret müjgani sedyeye koydu. Görevliler içeri götürdü fikretin elinde müjganin kanı vardı. Fikret Aykut Muazzez ve hemşireler de arkasından gidiyordur.
 
Muazzez : fikret iyi olacak merak etme bizde şimdi ameliyathaneye gidiyoruz.
 
Müjgani ameliyathaneye aldılar.
 
 
Adana
 
Hapishane
 
Demir koğuşta yatıyordur
 
Gardiyan içeri girdi.
 
Gardiyan : af çıkanların listesi geldi yarın sabah buradan çıkacaklar listesi Mehmet Çelik, İbrahim korkmaz, Musa Sağlam, Demir Yaman
 
Demir oturduğu yerden başını kaldırarak
Demir : ne
 
Gardiyan : size af çıktı yarın sabah serbestsiniz hazırlanın.
Demir : nasıl olur daha masum olduğunu ispatlamam lazım
Gardiyan : emir geldi
Demir : masum olduğum ortaya çıkmadan nasıl serbest bıraktılar.
Gardiyan : söyleyelim geri alsınlar yarın sabah çıkıyorsunuz.
 
Gardiyan koğuştan çıktı.
 
Demir yatağına oturdu iki elini başına götürdü etrafına baktı.
 
 
Ankara
 
Konak
 
Telefon çaldı. Saniye telefonu açtı.
 
Saniye : buyrun Fekeli ler konağı
Fikret : Saniye benim Fikret
Saniye : buyrun Fikret bey hayrola
Fikret : müjgani bulduk
Saniye : buldunuz mu gözümüz aydın olsun
Fikret : hastane de şu an ameliyat oluyor vurulmuş
Saniye : vurulmuş mu
Fikret : evet hastanedeyiz
Saniye ; kim nasıl
Fikret : Saniye burada uzun uzun anlatamam
Saniye : tamam ben Gaffuru alıp geliyorum
Fikret : gelmenize gerek yok
Saniye : olur mu öyle
Fikret : Konak tek kalmasın Hammine var 5 çocuk var
Saniye : Firuze bakar onlara hurlardan birine söylerim gelir
Fikret : Hünkar hanıma da haber veriyorum kapatıyorum görüşürüz
Saniye : görüşürüz
 
Fikret telefonu kapattı yamanlar konağına telefon açtı
 
Hünkar : efendim
Fikret : benim Fikret
Hünkar : fikret gece gece ne oldu oğlum
Fikret :. Müjgani bulduk
Hünkar : buldunuz mu gözümüz aydın olsun
Fikret : sagolun Müjgan o pisliklerden kaçarken vurulmuş
Hünkar : ne vuruldu mu
Lütfü : ne kim vuruldu
Hünkar : durumu nasıl
Fikret : ameliyata alındı
Hünkar : fikret haberdar et bizi tamam mı oğlum yarın ilk uçakla geliyorum
Fikret : tamam ben ararım gelmenize gerek yok
Hünkar : yok gözümle görüm sonra yine buraya gelirim.
Fikret : nasıl isterseniz
 
Fikret telefonu kapattı
 
 
Lütfü : ne olmuş
Hünkar : Müjgan, Müjgan bulunmuş adamlardan kaçım derken vurulmuş
Lütfü : ne olacak iş değil
Hünkar : ameliyata almışlar Fikret haber verecek bu gece uyumayacam
Lütfü : sen uyu istersen ben beklerim
Hünkar : yok iyiyim ben beklerim.
 
 
Ankara
 
Hastane
 
Müzik sahnesi
 
Müjganin ameliyatı sürüyordur. Fikret ameliyathanenin önünde diz çökmüş ağlıyordur mujganla olan anılarını düşünüyordur.
Düşündüğü anılar :  balıkçı sahnesi mujganla opüştüğü evlendiği müjganin hamile olduğunu söylemesi sonra çocuklarının doğmasını hayalledi.
 
 
Doktor : müjganin nabzı çok zayıf
Hemşire : kalbi durdu
Muazzez : Müjgan
 
Dram müziği çalar.
 
Doktor : elektroşok cihazını hazırlayın
 
Hemşire cihazı getirdi
Doktor : 100 joule xxxxx iğnesi yapın çabuk
 
Hemşire iğneyi yaptı
Hemşire : 100 joule hazır
Doktor : çekilin.
 
 
Bir Hemşire Ameliyathaneden çıktı.
Fikret : ne oluyor
 
Hemşire cevap vermeden gitti
 
Fikret : benim karıma ne oluyor söyleyin
 
Hemşire İçeriye doktor ile girdi.
 
Muazzez : hadi Müjgan hadi kızım dayan
Doktor : 150 joule
Hemşire: hazır
 
Doktor elektroşok uyguladı.
 
Müjgan birden kendini Ormanda yürürken görür.
 
Müjgan yürürken yılmazı görür.
Müjgan : yılmaz
Yılmaz : Müjgan ne işin var senin burada
Müjgan : yılmaz sanırım ben öldüm
Yılmaz : hayır geri dön kerem ali için çocukların için geri dön.
Müjgan : sen sen nasılsın babam o nerede
Yılmaz : onu görmedim Müjgan acele et dön senden çaldığım mutluluğu çocuklarınla fikretle yaşaman için geri dön.
 
Müjgan arkasına geri döndü yürümeye başladı.
 
 
Doktor : kalbi çalıştı nabız alabiliyoruz.
Muazzez : çok şükür
Doktor : kanamayı kontrol altına aldık ama kan lazım kan bankasından kan isteyin.
 
Hemşire çıktı.
 
Fikret : ne oluyor Hemşire hanım
Hemşire : doktor bey kan istedi kan bankasına gidiyorum.
 
 
1 saat sonra
 
Fikret kapıda bekliyordur.
 
Doktorlar Hemşire çıktı
 
Fikret : doktor bey Muazzez ne oldu.
 
Doktor bey : kurşunu çıkarttık
Fikret :. Müjgan karım nasıl
Doktor : iyi Aykut kanamayı durdurmak için zamanında müdahale etmiş.
Muazzez : Müjgan iyi olacak inşallah.
Fikret : inşallah
 
Görevliler müjgani ameliyathaneden çıkardı.
Fikret koşarak onun yanına gitti
Fikret : Müjgan Müjgan
 
Doktor : yarına kadar gözlem altına alacağız.
 
Saniye ve Sevil geldi.  Sevil müjgani sedye de gördüğünde koşarak yanına gitti
 
Sevil : Müjgan kızım
 
Fikret saniyenin gitti
Fikret : bu kim
Saniye : Sevil hanım Müjgan hanımın annesiymiş bunca şey oldu kadın yeni geldi.
 
Görevliler müjgani götürdü. Fikret Sevilin yanına gitti.
 
Fikret : inşallah iyi olacak Allah önce çocuklarına sonra bize bağışlayacak inşallah
Sevil : fikret sen misin
Fikret : benim
Sevil : senin hakkında çok şey duydum Fikret hiç olumlu bir şey diyen olmadı.
Fikret : daha beni tanımıyorsunuz ki
Sevil : duyduklarım ile tanımış kadar oldum.
 
Sevil fikretin yanından ayrıldı.
 
 
Saniye : işimiz var bizim bu kadınla
 
 
 
Adana
 
Yamanlar konağı
 
Telefon çaldı Hünkar telefonu açtı
 
Hünkar : alo
Fikret : Müjgan ameliyattan çıktı
Hünkar : çok şükür durumu nasıl
Fikret : sabaha kadar gözlem altında kalacak.
Hünkar : anladım yarın bende geliyorum
Fikret : gerek yok gerçekten hem müjganin annesi de gelmiş
Hünkar : annesi burnu kaf dağında gezen burnunu kaldırıp gelebilmiş demek
Fikret : siz orada demirin masum olduğunu ispatlayin birlikte dönün
Hünkar : uğraşıyoruz ama müjgani gözümle görüm iyi olduğunu sonra tekrar giderim.
Fikret : yarın ararım tekrar
Hünkar : tamam fikret iyi haberleri bekliyorum inşallah
Fikret : inşallah
Hünkar : iyi geceler
Fikret : iyi geceler
 
Hünkar telefonu kapattı
 
Lütfü : ne oldu
Hünkar : müjgan Ameliyathaneden çıkmış
Lütfü : çok şükür
 
 
Ankara
 
Hastane
 
Fikret dışarıdan müjgani izliyordur.
Fikret elini cama koydu Sevil geldi o da müjgani izlemeye başladı.
 
Jandarma geldi
 
Jandarma : fikret bey ifadenizi almak için geldim.
Fikret : tamam buyrun
 
 
 
Sabahattin in evi
 
Jülide : Müjgan çok şükür bulundu ameliyatı iyi geçti şimdi onu kaçırılanların peşine düşmek lazım
Sabahattin : umarım hemen bulursunuz Jülide
Jülide : yakaladıkları zaman idam edilecekler
Sabahattin : gencecik adamlar nasıl böyle şeylerle uğraşıyor anlamıyorum
Jülide : bu ilk defa olmuyor ki Sabahattin evvelden beri böyle devam ediyor
Sabahattin : biri çıksa da bu olaya el atsa
Jülide : umarım
 
 
Adana
 
Yamanlar konağı
 
Mutfak
 
Hünkar buz dolabını açtı süt çıkardı bardağa doldururken Lütfü geldi
 
Lütfü : uyuyamadın mi
Hünkar : gece geve korkuttun
Lütfü : affedersin
Hünkar : sorun değil sende uyuyamadın
Lütfü : uyuyamadım biraz ekmek arası bir şey atıştırım dedim
Hünkar : fadik peynirli börek yapmıştı yer misin
Lütfü : olur da gece gece boşver
Hünkar : ne olacak canım bir tabağa börek koymak elime mi yapışacak
Lütfü : bende çay demleyim o halde içersin değil mi
Hünkar : olur içerim
Lütfü : börek kuru kuru yenmez
Hünkar : doğru söylüyorsun.
 
Lütfü çaydanlığa su doldurdu ocağa koydu.
 
Lütfü : yarım saate çayımız hazır olur
Hünkar : bende böreğin yanına bir şey hazırlayım
Lütfü : zahmet etme
Hünkar : ne zahmeti biraz bende yerim daha uyumam
 
Hünkar dolaptan domates salatalık reçel falan çıkardı.  Domatesi salatalığı yıkadı  doğurmaya başladı. Lütfü hayranlıkla hünkari izliyordur.
 
 
 
40 dakika sonra
 
Lütfü çaydanlığı ocaktan aldı mutfaktaki tezgaha koydu önce hünkarin bardağını doldurdu sonra kendisine  doldurdu.
 
Hünkar : eline sağlık
 
Lütfü gülümseyerek
Lütfü : afiyet olsun
 
Hünkar çaydan bir yudum aldı Lütfü börekteb ısırık aldı
 
Lütfü : ellerinize sağlık
 
Hünkar gülümseyerek
Hünkar : afiyet olsun
 
Fadik mutfak kapısının orda Hünkar ve Lütfüyü gördü. Elini ağzına götürdü.
 
Fadik : büyük hanım Lütfü Bey sevgili olacak fadik dediydi dersiniz
 
 
 
Sabah
 
Hünkar ve Lütfü mutfakta uyuyakalmıştır
 
 
Konağa araba geldi.
 
Gülten : sabah sabah kim geldi ki
 
Arabadan demir çıktı
 
Gülten : demir bey
Demir : nasılsın Gülten
Gülten : iyiyim demir bey sağol siz nasılsınız
Demir : iyiyim sağol. Annem nerede
Gülten : konakta nerede olacak.
 
Hünkar dışarı çıkarken
Hünkar : ne var Gülten neden bağırıyorsun. Demir oğlum
 
Demir koşarak hünkara sarıldı
 
Hünkar : demir oğlum benim
Demir : annem
Hünkar : nasıl oldu nasıl çıktın
Demir : dün af çıkmı. Bugün sabah erken çıktım geldim.
Hünkar : çok şükür
Demir : şimdi dışarıda olduğuma göre adımı kendim temizleyecem
Hünkar : merak etme oğlum beraber halledeceğiz. Bu arada Müjgan bulundu ama vurulmuş
Demir : ne vurulmuş mu
Hünkar : kaçıran adamlardan kaçarken vurmuşlar dün ameliyata almışlar.
Demir : nasılmış
Hünkar : fikret gece aradı durumu iyiye gidiyormuş.
Demir : çok şükür
Hünkar : çok şükür bende bugün oraya gidiyorum hem müjgani hem Hammineni görmek için gidecektim geri gelecektim neyse hep birlikte gideriz kısmet olursa
Demir : Bir süre seninle gelecem ama buraya bana komplo yapanları ensesine çökmek için geri gelecem hepsinin başını ezecem
 
 
Ankara
 
Hastane
 
Fikret müjganin yanında bekliyordur. Cihazdan sesler geliyordur Müjgan öksürüyordur. Fikret bunu gördü panik yaptı hemen dışarı çıktı
 
Fikret : doktor yok mu Hemşire çabuk gelin çabuk gelin
 
Doktor içeri girdi
 
Doktor : çok şükür
Fikret : ne oldu
Doktor : Müjgan hanım tüple boğuşuyor.
Fikret : bu ne demek oluyor
Doktor : bu Müjgan hanımın kendi başına nefes alabildiğini gösteriyor.
 
Fikret hem ağlamaya hem gülmeye başladı
 
Fikret : çok şükür allahım çok şükür
 
 
 
Müjgani normal odaya çıkardılar.
 
Müjgan uyandı. Fikret başında bekliyordur.
 
Müjgan : fikret
Fikret : buradayım canım yanındayım
 
İçeriye Sevil girdi.
 
Müjgan : anne
Sevil : ben geldim kızım
 
Sevil müjgana sarıldı
 
Sevil : bundan sonra hep burada olacam.
 
 
Sevil ve fikret bakıştı
 
1 hafta sonra
 
 
Ankara
 
Fekeliler konağı
 
Araba geldi. Fikret arabadan çıktı sonra müjgani çıkardı.
 
Hünkar ve Sevil kapıda bekliyordur.
 
Hünkar : evine hoşgeldin kızım
Müjgan : hoş bulduk
 
Sevil : gel kızım salonda yatağını yaptık
Müjgan : ne gerek var ve yatağımda yatardım.
Hünkar : akşamlari istersen yine gidersin ama gündüzleri burada gözümüzün üstünde ol
Müjgan : gülümsedi.
 
 
 
Müjgan ve fikret içeri girdi.
 
Salonda çocuklarla ilgilenen birisi vardı.
Müjgan : Hünkar hanım bu kim
Hünkar : Sevil hanım çocuklara dadı tuttu.
 
Kadın arkasını döndü saçını boyamış gözlük takmış makyaj yapmış bir Monica vardı. Monica imajını değiştirniş geldi.
 
Monica müjganin yanına gitti
Monica : merhaba ben Stella
Müjgan : müjgan bende ama bana tanıdık birini anımsatıyorsunuz
Monica : insan insana benzer dedikleri bu olsa gerek
 
Monica sinsi bir gülüş atmıştır