Mezarlık
Demir mezarlıkta Adnan’ın mezarına oturmuş düşünüyordur
Demir : bende acımasız biri oldum büyüdüğümde senin gibi olmayaca dedim ama oldum acımasız biri oldum. Hırslarıma yenildim
Demir mezarın başında ağlarken arkasından bir el uzandı
Adnan : ben seni böyle mi yetiştirdim. Demir Yaman
Demir arkasına döndü ve karısında babasını görünce şaşırdı. Demir ve Adnan birbirine uzun süre baktı.
Demir : sen
Adnan : babanı ne çabuk unuttun ulan eşek oğlu eşek
Demir : sen nasıl olur bunca zaman nasıl
Adnan : Bunca zaman nerede olduğumu bırak şimdi o anan olacak kadını nasıl o herifle evlenmesine izin verdin ulan bide benim konağımda oturuyorlar aynı çatıda nasıl oturuyorsunuz
Demir : mecbur kaldım
Adnan tam Demir’e tokat atacakken elini indirdi
Adnan : sonra ayrıntılarını konuşuruz,. Ulan babanı hiç mi özlemedin gel sarılsana eşek oğlu eşek
Adnan kolunu açtı. Demir koşarak babasına sarıldı
Demir : babacım
Adnan : oğlum
Adnan, Demir’ın saçını öptü kokladı.
Demir ve Adnan’ın gözlerinden yaşlar akıyordur
Münazara
Hünkar : biz mecbur Demir olmadan başlayacağız
Ümit : haber de vermedi bende bir şey diyemiyorum
Hünkar : Refika sen başla canım
Refika kürsüye geçti ve konuşmaya başladı
Refika : değerli misafirlerimiz bu önemli gece de hepinize hoş geldiniz diyerek size) söze başlıyorum. Derneğimiz sizlerin katkısıyla bir çok insana dokundu. Bu kez hedefimiz birkaç şehri dolaşıp çukurova kültürünü tanıtıp kermes ve etkinliklerle elde edeceğimiz geliri darülaceze ye bağışlayacağız
Herkes alkislamaya başladı
Refika : derneğimizin öncülerinden Hünkar Yaman bize bu gece burada bu organizasyonu ayarladı hem dernekte görev alan kişilere hem de size bu güzel organizasyonu ayarladı. Hünkar Hanima’ teşekkürlerimizi sunarız.
Herkes alkışladı
Refika : başlangıç olarak birkaç eşyanın açık arttırması yapılacak.
Ankara
Mujfik konağı
Fikret ve Kerem Ali televizyon izliyordur. Müjgan mutfakta meyve soyup hazırladı. Salona geldi.
Müjgan : size meyve soydum
Fikret : eline sağlık
Kerem Ali : eline sağlık
Müjgan : afiyet olsun
Fikret : Müjgan doğum iznini ne zaman alacaksın son haftalardasın
Müjgan : çalışmak iyi geliyor
Fikret : dinlenmen lazım
Müjgan : orada fazla kendimi yormuyorum
Fikret : kerem Ali senin saçların uzadı mı traşa götürüm mü
Müjgan : doğduğundan beri traş olmadı
Fikret : yarın baba oğul gidelim
Müjgan : televizyonda ne var ne izliyorsunuz
Kerem Ali : film
Müjgan : reklam da sanırım birazdan başlar birlikte izleriz
Çukurova
Şehir kulübü.
Münazara devam ediyordur. Sıra Adnan Yaman’a ait eşyalara gelmiştir. Adnan ve Demir dışarıda izliyordur
Adnan : hadi anan olacak kadın beni yok saydı ezdi geçti, peki sen nasıl izin verdin lan, benim eşyalarımı satılmasına nasıl müsaade ettin
Demir : karşı duramadım
Adnan : önce can düşmanım Fekeli ile evlendi sonra 3. Kez başkasıyla evlendi sonra tekrar bu herifle evlendi. Oğlum anana dur diyemedin mi sen
Demir : sevdiği ile mutlu olmasını istedim sen onu mutsuz etmiştin
Adnan : ben ona ömründe göremeyeceği hayat hediye ettim. Benim sayemde hanımağa oldu
Demir : sakın annemi kıracak bir şey yapma
Adnan : şuna bak bana ders veriyor.
Demir pencereden izlemeye devam ederken
Adnan kulağına fısıldamaya başladı
Adnan : anneni o adamdan ayıracaksın.
Demir : yıllar sonra nasıl çıkacaksın karşısına, hesap vereceksin
Adnan : esas o bana nasıl hesap verecek
Demir : benden bile sakladın
Adnan : bak şu tabloya Fekeli denen ırz düşmanı ve ananın böyle yan yana olmasını nasıl sindirebiliyorsun, yazıklar olsun sana
Demir : ne olur sus baba, ben onun mutlu olması için elimden geleni yaptım,. Senin gibi zalim olmayacam dedim ama oldum
Demir in gözlerinden yaşlar akarken arkasına baktı kimse yoktu
Demir : baba baba neredesin
Demir etrafına bakılmaya başladı. Hünkar kapıdan dışarı çıktı
Hünkar : Demir, ne yapıyorsun
Demir : hava almaya çıktım
Hünkar : sen ağladın mı
Demir : yok ne ağlaması
Hünkar : oğlum gözlerin kan çanağına döndü
Demir sinirli bir şekilde sitem ediyordur
Demir : ağladım evet sebebi ne biliyor musun, babamın hatıralarını yok sayıyorsun ve yanında bu Ali rahmet’i görmeye tahammül edemiyorum
Hünkar : sana bugünlerde bir şey oldu
Demir : evet oldu. İçeride babamın eşyaları satıldı
Hünkar : onlar satılmadı
Demir : ne demek satılmadı. Kadın açık arttırmaya koydu
Hünkar : Fekeli hepsini aldı. Tekrar sana verecek
Demir : ona mı düştü
Hünkar : senin derdin ne oğlum Ali rahmet, Adnan in eşyalarını art niyetle almadı onları tekrar sana verecek
Demir : değeri neyse ben verecem ona, babamın her şeyini aldı bari hatırlarını almasın
Demir arabasına bindi ve gitti Hünkar da arkasından baktı.
Sabah
Ankara
Hastane
Arslan doktor odasında üstünü değiştirmeye başladı. Arslan pantolonu çıkardı doktor pantolonunu giydi. Üstünü çıkarıp doktor tişörtünü giyerken Müjgan odaya girdi. Arslan’ın üstsüz gördü.
Müjgan : pardon
Müjgan arkasını döndü ve Arslan giyinmeye devam etti
Arslan : kusura bakma, giyinme odası yoktu
Müjgan : kendi odanızda giyinseydiniz
Arslan : odaya girdiğimde bunlarla zaman kaybetmek istemedim. Arkanı dönebilirsin
Müjgan önüne döndü
Müjgan : bir daha giyineceğiniz zaman lütfen kapıyı kilitleyin
Müjgan odadan çıkarken Arslan gülerek
Arslan : emredersiniz
Cır cır
Fikret depoda sayımın başında duruyordur
Fikret : dün akşam ki serfiyat ne oldu
Usta : abi o tamamlandı usta Şoför geri dönüyor
Fikret : tamamdır
Bir başka usta geldi
2. Usta : Fikret Bey, telefon çalıyor
Fikret : siz devam edin
Fikret ofisine geçti telefonu eline aldı
Fikret : efendim
Adam : Fikret Fekeli namı değer alaman pezevengi
Fikret : ne diyorsun sen
Adam : Vedat abi geliyor Fikret, Vedat abi geliyor
Fikret korkarak telefonu kapattı
Fikret tuvalete gidip elini yüzünü yıkamaya başladı. Ustalardan biri İçeriye girdi
Usta : Fikret Bey iyi misin
Fikret : çık dışarı çık
Usta duraksadı
Fikret : çık dışarı
Fikret’in hem öfkeden hem korkudan gözü dönmüştür. Elini aynaya vurdu ve eli kanamaya başladı
Çukurova
Holding
Demir odasına girdiğinde koltuğunun üstündeki babasının fotoğrafına baktı ve dün gecedeki adamın yüzü aklına geldi
Demir : gerçek gibiydi
Sabiha Hanım odaya girdi
Sabiha Hanım : Demir Bey günaydın kahve ister miydiniz
Demir : iyi olur
Sabiha tam odadan çıkacakken Demir seslenir
Demir : Sabiha Hanım
Sabiha : efendim Demir Bey
Demir : çukurova da iyi bir psikayetri kliğinden randevu alır mısınız
Sabiha : kimin için
Demir : bir arkadaşım şehir dışından gelecek ama benim adıma al randevuyu olur mu
Sabiha : ne zamana alım efendim
Demir : yoldadır sen bugün alabiliyorsan bugün al yoksa yarın al
Sabiha : tamam efendim
Sabiha odadan çıktı.
Demir masaya ellerini koyup başını koydu düşünmeye başladı
Adnan yamanın konağı
Adnan : Dün gece Demir’i gördüm
Rana : konuştum deme
Adnan : konuştum
Rana : şimdi gidip annesine söylerse
Adnan : söylemez. Dün gece şu şehir kulübündeki kadınların bir şeyi vardı. Benim eşyalarımı da satmışlar kim aldı biliyor musun. Ali Rahmet Fekeli
Rana : senin eşyalarını ne yapacakmış
Adnan : bilmiyorum ama Demir’e ona karşı doldurdum. Demir’ın içine Fekelilere karşı nefret tohumu bıraktım.
Rana : ne yapmayı düşünüyorsun
Adnan :karşılarına şimdi hemen çıkmayacam. Bir aslan avını izler sonra saldırır. Şu an tokuz ama acıkmak üzeredeyiz. Bir süre sonra aç olacağız o zaman da avımızı ele geçirecegiz ve öldürecegiz
Rana : Demir ile ne oldu seni görünce ne yaptı
Adnan : şaşırdı inanmak istemedi sarıldı ağladık. Çok özlemişim. Hala soktadır
Rana.: senin yine sarılabileceğin evladın var. Benim o da yok
Adnan : işte bunun hesabını sormak için geldik
Rana : bir sonraki planın ne
Adnan : Hünkar ve fekeliyi hiç beklemedikleri yerden vuracağız
Yamanlar konağı
Hünkar salonda gazete okuyordur. Saniye Türk kahvesi getirdi
Saniye : hanımım kendi elimle yaptım
Hünkar : eline sağlık
Saniye : afiyet olsun
Saniye kahveyi masaya bıraktı. Hünkar gazeteyi kapatıp saniyeyle konuşmaya başladı
Hünkar : Gazeteler dünkü daveti yazmış
Saniye : hayırlısı olsun inşallah.
Hünkar : Demir de bir kaç günden beri tuhaflık var. Ümitle bir şey mi oldu bilmiyorum.
Saniye : Ümit Hanım ile ilgili bir şeye şahit olmadım
Hünkar : belki de ben abartıyorum. Neyse ben abartmış olabilirim. Bugün bordo takımımı çıkarın ütüleyip asın yarın onu giyinecem
Saniye : tamam hanımım
Saniye salondan çıktı. Hünkar eline telefonu aldı ve numarayı çevirdi
Müjgan hastanede doktor odasında otururken Görevli geldi
Görevli : Müjgan Hanım, telefon var
Müjgan ayağa kalkıp telefon konuşma yerine gitti ve telefonu eline aldı
Müjgan : efendim
Hünkar : Müjgan benim Hünkar
Müjgan : buyrun Hünkar Hanım
Hünkar : nasılsın kızım
Müjgan : teşekkür ederim siz nasılsınız babam nasıl
Hünkar : iyiyiz çok şükür, dernek şehirler arası dolaşıp çukurovayi tanıtacak.
Müjgan : ne güzel
Hünkar : ilerleyen günlerde belli olsun bizde Ankaraya geldiğimizde uğrarım
Müjgan : memnun oluruz çok iyi olur
Hünkar : sen doğum iznine ne zaman çıkacaksın
Müjgan ; bir kaç güne çıkacam. Birkaç hafta kaldı
Hünkar : ya hazırlıklar falan tamam mı bizim yapacağımız bir şey var mı
Müjgan : Fikretle bir yandan hazırlıkları tamamladık sayılır. İşte bebeğimizin gelmesini bekliyoruz
Hünkar : hayırlısıyla gelsin inşallah
Müjgan : inşallah
Hünkar : ben telefonu tutmayım yine ararım
Müjgan : tamam istediğiniz zaman buyrun gelin lütfen burası sizinde eviniz biliyorsunuz
Hünkar : tamam. Görüşürüz
Müjgan : görüşürüz
Müjgan ve Hünkar telefonu kapattı
Cır cır
Fikret eline pansuman yapmıştır ve silahı çıkardı içine kurşun koydu
Fikret cır cirdan çıkıp arabaya bindi yola çıktı
Hastane
Müjgan acilde hasta tedavi ediyordur hastaya dikiş atıyordur ve sırtı ağrıdığı için elini sırtına koydu
Hemşire : hekimhanim yorulduysanız ben devam edim
Müjgan : iyiyim biraz ayakta durmak yordu. Hallederim sağol
Hemşire : peki
Müjgan dikiş atmayı tamamladıktan sonra eldiveni çıkardı
Müjgan : geçmiş olsun
Hasta : teşekkür ederim
Müjgan : reçetenizi Hemşire hanım verecek hazırladım. Tekrar geçmiş olsun
Hasta : Sağolun
Müjgan acilden çıkıp koridorda yürürken beli ağrıdı. Arslan koridorda onu gördü ve koşarak yanına geldi beline dokundu.
Arslan : Müjgan iyi misin
Müjgan : uzun süre ayakta kaldım ya belim ağrıdı
Arslan : doktor odasına gidelim dinlen
Müjgan : daha bakmam gereken yerler var
Arslan : ben hallederim. Bu halde çalışma
Müjgan : sağol
Müjganin koluna Arslan girmiş koridorda yürürken diğer taraftan Fikret geliyordur ve ikisini görünce yanlarına geldi
Fikret : Müjgan ne oldu
Müjgan : uzun süre ayakta kaldım belim ağırdı yoruldum
Arslan : doktor odasına götürüyordum
Fikret : ben götürürüm siz kendi işinize bakın
Arslan : bir şeye ihtiyacın olursa haber vermen yeterli
Fikret : ben varım kocası var. Sağolun
Arslan arkasını dönüp giderken Müjgan sert bir şekilde Fikret ile konuşur
Müjgan : Fikret ne yapıyorsun ne bu tavır
Fikret : sinirli değilim
Müjgan : sinirlisin, ağzınla söylüyorsun.
Fikret : O adamdan hiç hoşlanmıyorum
Müjgan : sadece yardım ediyordu
Fikret : artık izin al
Müjgan : iyiyim biraz dinlenirsem geçer
Fikret : seni düşünüyorum
Müjgan Fikretin elindeki yarayı fark etti
Müjgan : fikret eline ne oldu
Fikret : makineyi tamir ederken oldu ben hallettim
Müjgan : içeride ben bakim mikrop falan kapmasın
Fikret : iyiyim
Fikret ve Müjgan doktor odasına girdi ve koltuğa otururken Müjgan pansuman çantasını aldı
Fikret : gerçekten mühim bir şey değil
Müjgan : bakim
Müjgan, fikretin yaptığı pansumanı söküp kendisi pansuman yapmaya başlarken, fikretin arka tarafından silahı gördü
Müjgan : Fikret bu ne
Fikret : yara mühim değil
Müjgan : onu demiyorum. Arka tarafındaki silahı söylüyorum o ne
Fikret : cır cirda temizlerken arka cebimde kalmış
Müjgan : benim bilmemi gereken bir şey var mı
Fikret : yok
Müjgan : emin misin
Fikret : evet eminim
Müjgan, fikrete pansuman yapmaya devam etti
Çukurova
Yamanlar konağı
Yatak odası
Fekeli üstünü değiştirirken Hünkar ile sohbet ediyordu
Fekeli : evin bitmesine az kaldı bir kaç haftaya kendi evimize geçmiş oluruz
Hünkar : hayırlısıyla inşallah
Fekeli : sen ne yaptın günün nasıl geçti
Hünkar : evdeydim dünden sonra dinlendim. Müjganla telefonla konuştum
Fekeli : nasıllar iyiler mi
Hünkar : iyiler, bu turne işi olsun geleceğimizi söyledim
Fekeli : Kerem Ali gözükse tütüyor
Hünkar : kavuşursun inşallah, beni Demir endişe ettiriyor
Fekeli : niye ne oldu
Hünkar : son zamanlarda çok değişti eve geç geliyor ne yapıyor bilmiyorum
Fekeli : karısıyla konuş. Ümit Hanım bilir
Hünkar : ona güvenmiyorum gidip Demir’e söyler sonra daha çok uzaklaşır
Fekeli : o zaman bekle, Demir ya da Ümit sana gelir açılır
Hünkar : öyle mi diyorsun
Fekeli : evet. Sıkma canını sen
Fekeli, hünkarin alnını öptü
Salon
Ümit telefonla holdingi aradı
Ümit : alo, Demir Beyle görüşebilir miyim
Sabiha : Demir hey çıktı
Ümit : nereye gitti biliyor musunuz
Sabiha : hayır efendim
Ümit : gelirse haber verin lütfen
Sabiha : tamam efendim
Ümit telefonu kapattı
Ümit : nereye gidiyorsun Demir her gece neden geç geliyorsun
Fadik salona geldi. Sofrayı kurmaya başladı
Ümit : bu saatte mi kuruyorsunuz
Fadik : her zaman bu saatte kuruyoruz
Ümit : kes cevap verme işine bak
Adana sokakları
Demir içkili şekilde yürüyordur. Demir’ın suratında vicdan azabı çektiği görünüyordur. Adnan sokakta arabayla geçerken Demir’i gördü arabadan inip ve yanına gitti
Adnan : Demir bu ne hal
Demir duruksadı
Demir : sen gerçek değilsin
Adnan : ulan yaşadığıma inanmadın mı
Demir : beynimin oyunu bu sen gerçek değilsin
Adnan : ulan babanim diyorum daha ne söyleyim
Demir yola devam hızlı şekilde devam ederken Adnan peşinden geliyor ve sesleniyor
Adnan : Demir. Demir diyorum
Adnan yoldan geçen bir adama çarptı
Adam : önüne baksana
Adnan : görmedik birader
Adam yoluna devam ederken Demir konuşulanları duydu ve arkasına döndü
Demir : baba
Adnan : ulan ne yapmam lazım benim baban olduğuna inanman için söyle yapım
Demir koşarak babasının yanına gidip ve sarıldı
Demir : baba
Adnan : Demir’im
Adnan ve Demir duygusal bir kavuşma anı yaşıyordur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Zamanlar Ankara
General FictionMüjgan ve fikretin Ankaraya uzanan hikayesi Jenerik https://youtu.be/dLdFTGbM_Xs 4. Sezon kadro Melike ipek Yalova : Müjgan Fekeli Furkan Palalı : Fikret Fekeli Vahide perçin : Hünkar Fekeli Murat unalmış: Demir yaman Kerem Alışık : ali rahmet Feke...