62. Bölüm Nefret Ve Özlem

38 2 0
                                    

Ankara

Hava limanı

Hünkar ve Gülsüm Ankaraya gelmiştir.

Hünkar : konağa gidiyoruz
Gülsüm : Nazım'ı nereden bulacağız peki
Hünkar : onu bugün yarın bulacağız

Müjfik konağı

Behice : o manyak öldürecek beni
Sevil : onu babasını öldürmeden önce düşünecektin
Behice : behzatta işin içindeydi.
Sevil : biz niye boşandık biliyor musun senin o pis işlerine burnunu soktuğu için boşandım
Behice : biliyorum ama bu senin çocuklarına düzgün annelik yapmana engel değildi. Senden çok onlarla ben ilgilendim ben büyüttüm
Fekeli : yeter kesin artık şimdi müjgani nasıl bulacağız onun hakkında konuşalım
Fikret : behice hanım senin yüzünden Müjgan kaçırıldı. Seni akıl hastanesinden kaçtın. Monica düğün gecesinde yapacağı suikasti haber verdiğin için seni haber etmedi etmedik

Depo

Nazım : bak bir şeyler ye
Müjgan : istemiyorum
Nazım : 2 gündür bir şey yemedin
Müjgan : ben senin elinden senden hiç bir şey yemem anlamadın mı
Nazım : bak bugün buradan gideceğiz. İbrahim halanı alacak ben seni alacam. Çocuklarını da alırım gideriz
Müjgan : kendimi öldürürüm yine de senle bir yere gelmem kaç defa söyleyim

İbrahim konağa telefon açtı

Fikret telefonu açtı

Fikret : alo
İbrahim : fikret ben İbrahim
Fikret : Müjgan nasıl
İbrahim : gayet iyi ama öyle olmasını da istiyorsan müjgani sapasağlam görmek istiyorsan behiceyi bana teslim et
Fikret : behice burada yanımda
İbrahim : öyle mi sesini duyum
Fikret : behice hanım, İbrahim sesini duymak istiyor.

Fikret telefonu çekip behiceye yaklaştırdı

Behice : geldim allahın cezası geldim
İbrahim : behice senin amina koyacam

Fikret telefonu tekrar eline aldı

Fikret : nerede takas edeceğiz
İbrahim : seni tekrar arayacam

İbrahim telefonu kapattı. Deponun içerisine girdi

İbrahim : halan gelmiş yakında seninle takas edip intikamımi alacam.
Müjgan : sen bula bula böyle bir intikam yolu mu buldun

İbrahim hayalet babasıyla (HB) konuşmaya başladı

İbrahim : baba az kaldı intikamını alacam az kaldı
HB: seninle gurur duyuyorum oğlum
İbrahim : merak etme baba onu öldürecem

Müjgan ve Nazım, İbrahim'in kendi kendine konuştuğunu görünce şaşırdı

Nazım : sen kiminle konuşuyorsun
İbrahim : yok bir şey
Müjgan : ikinizde manyaksınız.

Müjfik konağı

Kapı çalındı. Firuze kapıyı açtı. Hünkar ve Gülsüm gelmişti

Firuze : hoş geldiniz Hünkar hanım
Hünkar : hoş bulduk Firuze nasılsın
Firuze : sağolun. Müjgan hanımı merak ediyoruz. Siz nasılsınız
Hünkar : iyiyim.  Gülsüm şöyle geç

Hünkar ve Gülsüm salona girdi

Fekeli : Hünkar
Hünkar : duramadım geldim ve gelirken Nazım'ın annesini getirdim
Fikret : ne
Sevil : Nazım'ın annesi mi vardı
Gülsüm : evet bendim.
Sevil : nazım yetiştirme yurdunda büyümüş öyle dedi
Gülsüm : evet babasını öldürdükten sonra ben hapise girdim. Sonra itibart kuramadım.
Sevil : babası kim peki
Hünkar : pek yabancı değil
Gülsüm : Hünkar
Fikret : kim peki
Gülsüm : burhan şimşekti
Sevil : şimşek ailesini duymuştum. Burhan şimşek ölünce ailesi çocuğu yetimhaneye verdi diye biliyordum
Gülsüm : doğru
Behice : tanışıklıkları konuşmak yerine ben ne olacam ben ne olacam
Hünkar : Gülsümle pek iyi anlaşırsınız pek ortak yönünüz var
Behice : ne olduysa hep senin yüzünden oldu
Hünkar : ben mi dedim sana 2 kocanı da öldür sakla kaç diye ben mi söyledim
Fekeli : behice önce İgor'u bulaştırdın sonra İbrahimi, senin pisliklerin önümüze çıkıyor.
Behice : fazla konuşma dan planını anlat

Bir Zamanlar AnkaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin