"Abi, bir gelip yardım mı etseniz ya?"
Küçük çocuğun tipini görmese bile yorgun sesi kulaklarına geliyordu.
"Kucağımda bebek var nereye geleyim ben bu halimle." dedi sevgilisi alayla, o böyle konuşunca daha çok ağlayası geldi. Şu aralar herkes onunla dalga geçiyordu.
"Abi yaniii," çocukta dalga geçecek gibi olduğunda Kerem nasıl bir bakış attıysa çocuk sustu.
"Neyse abi şimdi müşteriler azalacak zaten, siz oturun." dedi kapıyı kapatıp. O kapıdan gittiği anda sırtı daha nazik okşanmaya başladı.
"Niye benimle dalga geçiyorsunuz?" diye sordu, yanağını onun omzuna yasladığı için sesi boğuk çıkıyordu, dudakları büzüşmüştü. Ne kadar dalga geçselerde bu pozisyonu bozmadı.
"Bebeğim, sevdiğimizden." dedi Kerem, Asef inanmamış gibi kafasını salladı.
"Bulut sanki benden nefret ediyor." dedi kırgın sesiyle. "İlgi delisi olduğumu söylüyor sürekli, ben ilgi delisi miyim? Değilim."
"Değilsin." dedi Kerem net bir sesle.
"Bebekde değilim."
"Elbette değilsin, olur mu öyle şey?" elini tişörtünden içeri sokup tenini okşarken. Alyansın soğukluğu tenini ürpertti.
"Sadece bu aralar çok duygusalım, elimde değil üzülüyorum. Beni güçsüz biri gibi görüyor ama ben ondan bile güçlüyüm. Duygusuz olmakla güçlü olmak bir değil." uzun konuşması sanki kendini yormuştu.
"Doğru söylüyorsun." Kerem boynundan öptü, sesi meşgul çıktığı için kafasını çevirip baktığında onun gözünün arkasında, daha doğrusu belinin hizzasında tuttuğu telefonunda olduğunu gördü. Telefonla ilgileniyordu.
"İndir o telefonu sana burada derdimi anlatıyorum, dert ortağı değil miyiz biz? Beni ciddiye al şerefsiz." dedi sinirle. Kerem sanki hocasına yakalanmış gibi anında telefonu kapattı.
"Tamam, tamam anlat derdini." çocuk kandırırmış gibi konuştuğunda ona tip tip baktı yeniden yanağını omzuna koydu ve derin bir nefes aldı.
"Bir süre sizden uzak kalmam gerekiyor benim."
"Sizden derken? Bende mi dahilim buna?" dedi Kerem, kaşlarını çattığını hissedebiliyordu.
"Evet, çünkü ortamda sen olduğunda istemsizce mızmızlanıyorum. Önceden böyle değildi, sen çok gevşektin. Seni toparlıyordum ama şimdi çok ağırsın. Beni istemeden manipüle ediyorsun bebek olmam için." aklından ne geçiyorsa söylediği için rahatlamıştı.
"Tamam git birkaç saat dolan bir yerde gel."
"Öyle olmaz, benim sizden uzak bir tatile çıkmam gerek." aslında uzun süredir düşündüğü şeyi şimdi zamanını bulmuşken söyleyebilmişti.
"Tamam, bakarız." dedi Kerem sadece, direkt itiraz etmediği için afallasada sesini çıkarmadı.
O sırada kapı açıldığında bakma gereği bile duymadı, çünkü Erhan'ın sesi gelmişti ardından.
"Selamün aleyküm."
"Aleyküm selam." dedi Kerem sakince.
"Yine niye küstü?" dediğinde sesi yaklaşmıştı.
"Bulut'a alındı." Erhan'ın güldüğünü duydu, aldırmadı.
Koltukların arasındaki yere gelen bedene sadece gözlerini çevirip baktı. Erhan kendisine sırıtarak bakıp eğildi ve yanağından sıkıca öptü.
"Boşver arada geliyorlar ona." avutmak için söylediği belliydi, omuz silkti.
Erhan önünden çekildi ve ardından başka koltuğa geçip oturdu. Artık aynı pozisyonda durmaktan sıkılıp Kerem'in kucağında biraz kendini çevirip kalktı, o an tek kalkanın kendisi olmadığını fark etti. Alttan kalçasını dürten Kerem'in aletine ters bir bakış attı.
"Derdimi dinlerken mi azdın?" dedi kendini yana bırakırken. Kerem sırıttı.
"Tatlı tatlı konuşuyordun."
Erhan anında telefonunu çıkarıp ona odaklandığında özel sohbetlerine dahil olmamak için böyle yaptığını anlamıştı. Zaten kendisi de yıllardır bir Erhan'dan utanıyordu.
"Oğuz'un yanına gittin mi?" diye sordu Kerem konuyu değişip.
"Bir kere gittim kapıyı açmadı." diye yanıt verdi Erhan. Ardından derin bir nefes alıp telefonu kenara bıraktı.
"Size bir şey söyleyeceğim," duraksadı, ardından devam etti. "Oğuz'u eve getirmeyi düşünüyorum."
"Arda siker belasını." dedi Asef direkt.
"İşte o yüzden ilk size söyledim, onunla konuşun."
"Niye eve getiriyorsun ki?" dedi Asef onun son dediğine aldırmadan.
"Yaşadığı yer acayip kötü. Her gittiğimde polisler mutlaka orada dolaşıyor oluyor. Diğer arkadaşları ile de aynı evde yaşamıyor onlar kendilerine başka ev arkadaşı buldukları için. Zaten kafeden aldığı para da en fazla oranın kirasına anca yetiyor. Canım sıkılıyor o orada durdukça." biraz üzgün görünüyordu. Asef sesini çıkarmadı bu yüzden.
"Tamam kardeşim, gelsin. Hallederiz." dedi Kerem sakince.
"Eyvallah Kerem'im." dedi rahatlayarak.
Asef aldırmadan sevgilisine yaslandı ve gözlerini kapattı. Biraz zor zamanlardan geçeceklerini anladı o an.