Bir gün, bir oğlan bir kıza aşık olmuş,
O günden sonra ona Delioğlan demişler.
Delioğlan'ın içi kaynamış,
Kanı kanına sığmaz olmuş.
İlle de o , ille de o der dururmuş.
Hele birini sevdiğine benzetmesin mi...
Ateşi fokurdayan bir volkan gibi önüne gelenide yakarmış.
Bir gün bu Delioğlan çarşıda kendi halinde gezerken, kızcağıza rastlamasın mı?
Donakalmış, kıpırdatamamışlar bizim Delioğlanı,
Öyle bir bakıyormuş ki kıza her saniyesini resmen ezberliyormuş.
Gözlerini bile kırpacak vakti boşa harcamaya korkuyormuş.
Kızcağızda onu görünce heyecanlanmış tabi, utanıp başını öne doğru eğmiş.
Çarşı esnafı demişler fısıl fısıl aralarında;
Bunlar oldu tamamdır, bizde düğünde yemeklerini yeriz.
Bizim Delioğlan belki kırkıncı kez anasına gitmiş ve demiş
Ana..., ana... görmez misin bu adama deli derler, bu adam deli oldu
Ne beklersin ana!
Anası Nuh dermiş peygamber demezmiş.
Neden ana dermiş bizim oğlan,
Anası Nuh dermiş peygamber demezmiş.
Bizim oğlan yakmış tabi abayı, gitmiş kızın evine gece yarısı,
Almış eline taş atmış cama, tık tık
Beklemiş...
Beklemiş...
Bakan yok, bir taş daha atmış,
Çıtta yok.
Vardır bir hayır demiş gitmiş bizim Delioğlan boynu bükük.
Eee takmış kafayı bizim Delioğlan yakacak ya gemileri, ama ne olsun.
Çarşı esnafı bizim Delioğlanı bir kaç kere kızın evinin orda görmesinler mi!
Ağzları torba değil ki bağlayasın...
Eyvah eyvah
Laf olmuş...
Söz olmuş...
Büyümüş çığ olmuş.
Olmayanlara oldu denmiş...
Olanlar, olmadı olmuş.
Dedikodu ya bu, kulaktan kulağa yayılmış;
Yalan al olmuş, kızın evine kadar gelmiş.
Demişler senin kızda az değilmiş çok can yakmış!
Eyvah!
Eyvah!
Abileri bunu duymasın mı? Önce kızı dövmüşler sonra bizim Delioğlanı.
On gün yataktan kalkamamış bizim Delioğlan.
Zaman hızlı tabi durur mu? Gelip... Geçer...
Bizim Delioğlan bir gün çeşmenin oradan geçerken,
Kızı su doldururken görmesin mi? Pat diye aklamış kızın önüne.
Garip kızcağız korkmuş...