1.Bölüm:İlk Özür

3.5K 108 17
                                    

↬Belinay Kayır

Bağdaş kurarak yatakta rahat bir pozisyona geldim ve soruyu okudum. "Daha önce arkadaş olduğun ve şuan ünlü olan biri var mı?"

Kuruyan dudaklarımı ıslattım ve kendime biraz süre tanıdım. "Evet, dört arkadaşım vardı. Hepsi de şuan tanıdığınız ve bir çok ödüle sahip insanlar."

Sırada ki soruya geçeceğim sırada herkesin kim olduklarını sorduğu yorumlarla dolmuştu chatim.

Yıllar önce kaçtığım şey tam da bu değil miydi? Bana şuan ki hayattımı veren, sahip olduğum her şeyin mimarı arkadaşlarım...

Onlar hakkında konuşmak istiyordum ama sanki buna hakkım yokmuş gibi hissediyordum.

Yalandan rahat bir tavır takınıp gülümsedim. "Milli okçu Ela Saat, Real Madrid'de oynayan Baran Köşkeroğlu, NBA'de oynayan Burak Kirişçioğlu ve No Time mangasının yazarı Lal Düvencioğlu... Ortaokuldayken birçok arkadaşım vardı, onlarında öyle ancak en yakın arkadaşlarım onlardı. Hatta arkadaştan öte... Abilerim, ablalarımlardı. Aslında şuan ki hayatımı onlara borçluyum: hayallerimden vazgeçtiğimde bana destek oldular ve hayallerime tutunmamı sağladılar."

Yüzümde beni voleybol seçmelerine girmem için zorladıkları geldiğinde istemsizce yüzümde bir öncekinin aksine, gerçek bir tebessüm oluştu.

Kendime gelerek elimde ki telefonumdan soruları inceledim. "İki gün sonraki maçı izlemeye gelecekler mi? Madem çok yakındınız, neden beşinizi hiç birlikte görmedik?"dedim soruyu okuyarak.

Şuan yayında ki 75bin kişiye yaptığım hatayla grubu nasıl dağıttığımı anlatamazdım ve bu yüzden hep samimi olmaya çalıştığım takipçilerine ilk defa yalan söylemeyi seçtim. "Pek sanmıyorum. Biliyorsunuz Lal Japonya'da, diğerleri de maçlar ve yarışmalar yüzünden farklı ülkelerdeler. İkinci soruya gelirsek... Genelde çok fazla aynı şehirlerde denk gelmiyoruz ya da yoğunluktan görüşemiyoruz, bu yüzden genelde online olarak görüşüyoruz."

Gözlerim telefonumun sol üstünde ki saate istemsizce kaydığında gördüğüm saatle gözlerim büyüdü. "Çocuklar çok üzgünüm, burada saat 4 olmuş."dedim kameraya telefon ekranından saati göstererek. "Yarın çift antrenmanım var ve yatmam gerekiyor. Söz veriyorum, cevaplayamadığım sorularınızı başka bir yayında telafi edeceğim. Kendinize iyi bakın."

Yayını kapattığımda gerçekten ne kadar yorgun olduğumu fark edip kendimi yatağa bıraktım. Bugün çift antrenman yapmıştık, antrenörümüz maç yaklaştığı için bizi daha çok zorlamaya başlamıştı. Aynı zamanda Türkiye'de devam ettiğim bir üniversitem vardı ve ezberlemem gereken tonla kanun...

Gözlerim istemsizce kapandığında ertesi gün magazine yayında söylediklerim bomba gibi düşeceğini biliyordum.

Uyku sersemi sesimle gözlerim kapanmadan önce mırıldandım: "Her zamanki gibi... Her şeyi, hayatlarını mahvediyorum."

🌿

Elimde ki telefonu stresle çevirdim ve smoothiemden bir yudum aldım. Tadı iğrençti. Lal ve Ela'nın dediği gibi kilo takıntım vardı...

"Gördün mü magazini?"diye sordu Gizay yanıma oturarak.

Kafamı onaylayarak salladım, kaptan olan arkadaşım elini elimin üzerine koydu. "Sakinleş, en fazla ne diyebilirler sana?"

Bakışlarımı çevirdiğim telefondan çekmeden "Gizay ben mahvettim her şeyi, tüm grubu dağıttım. Şimdi benim yüzümden kimse birbirleriyle görüşmüyor, benden nefret etmemelerine imkan yok ve ben bide üstüne yüzsüz gibi..."

İlk Arkadaşlık Vakası 🌿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin