11.Bölüm:Karşılaşma

984 79 29
                                    

"Belinay, neden yatmadın?"

Bakışlarımı karşıda sabitlediğim deniz manzarasından çekip Gizay'a çevirdim. Balkon'un kapısına yaslanmış, üzerinde Victoria Secret'ın yeni moda geceliğiyle bana uykulu gözlerle bakıyordu.

Kendime çektiğim dizlerime iyice sarıldım. "Uyku tutmadı."

Sersem adımlarla yanıma doğru adımladı, koltuğa oturup gözlerini kapatarak başını omzuma yasladı. "İyi değilsin, bizden saklamaya çalışıyorsun güzelim. Ama ben farkındayım. Canın çok yandı değil mi?"

İç çekerken ağlamamak için dolan gözlerimi tavana çevirdim. "Her şey çok karmaşık Gizay..."dedim titreyen bir sesle. "İnsanların yorumlarını ne kadar önemsediğimi biliyorsun, biliyordum. Burak ve Baran'la barıştığım zaman herkesin beni linçleyeceğine adım kadar emindim ama yine de onları o kadar özlemiştim ki, bir kerede içimde ki sesi dinlemek istedim."

Göz yaşlarım yanaklarımdan aşağıya birbir süzülürken Gizay'ın saçlarını parmaklarımın arasında hissettim. "Ağla bebeğim, ağla ki rahatla."

Dizlerime sardığım kollarımı çözüp Gizay'ın beline dolayarak ona sığındım. Göz yaşlarım akmaya devam ederken saçlarımı okşamaya devam etti. "Yemin ederim, Burak'la bana sürpriz yaptığınızda çok sevindim... Ama gerçekten, hiç eğlenecek modum yoktu."

"Numara yaptın değil mi?"diye sordu yüzünde buruk bir gülümseme oluşurken. "Sen her zaman numara yapıyorsun Belinay. Ben her zaman numara yaptığını anlıyorum ama sadece sana ayak uyduruyorum."

Göğsüne iyice sinerek "Bu kadar hassas olmaktan nefret ediyorum, en azından senin gibi ya da Ela gibi olabilirdim."diye mırıldandım.

Göremesem de bana sert bir bakış attığını hissettim. "Sen zaten güçlüsün, kızım o linçleri kaldırmak kolay değil. Sadece senin için değil, emin ol ben de kaldıramazdım. Seni en zayıf noktandan vurdular, daha ötesi var mı? Kendine sürekli güçsüz olmadığını söyleme lütfen, tamam mı?"

Beni kendinden uzaklaştırıp yüzümü ellerinin arasına aldı ve baş parmağıyla gözyaşlarımı sildi. "Gizay bak lütfen yanlış anlama ama sen ne yaşarsan yaşa yanında Aral vardı. Senin yaşadığın acıyı küçümsemiyorum, aksine benim yaşadıklarımdan kat kat daha fazlası ve buna dayanabildiğin için de sana aşırı hayranlık duyuyorum ama..." sesim kısılırken Gizay devam et der gibi gülümsedi. "Benim kimsem yoktu. O piç beni arkadaşlarımla tehdit ettiğinde tek başımaydım, bana asılıp dururken arkadaşımı üzmemek için susarken tek başımaydım, kilom yüzünden dalga geçildiğimde tek başımaydım, boyum yüzünden voleybolcu olamayacağımı söylediklerinde tek başımaydım, oyunculuğa yeteneğim olmadığını söylediklerinde tek başımaydım, ilk kez yediklerimden pişman olup kustuğumda tek başımaydım."

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. "Ben buradayım tamam mı? Her zaman yanındayım, ne olursa olsun, yalnız değilsin. Ben her zaman senin yanındayım; arkadaşın olarak, kaptanın olarak, menajerin olarak ve kardeşin olarak. Sen yeter ki üzülme."

Ondan ayrılıp gözyaşlarımı toparlanmak için elimin tersiyle sildim. "Tamam, bu kadar duygusallık yeter."dedim gülümsemeye çalışarak. "Menajerim olarak senin bana güzel bir dizi bulman gerekiyor ve sen burada oturmuş dedikodu yapıyorsun."

Ellerini beline yerleştirip bana gözlerini kısarak baktı ve oyunuma katıldı. "Üzgünsün diye seni dinleyen de kabahat be."dedi ayağa kalkıp balkondan çıkarken.

Arkasından gülümseyerek balkondan çıkıp sessiz olmaya özen göstererek merdivenlerden üst kata çıktım. Lal'in bana kalmam için verdiği odanın kapısını açıp içeriye girdiğimde, karanlıkta yatağımın üstünde oturan Aral'ı görüp küçük bir çığlık atacakken son anda kendimi tutarak hızlıca kapıyı kapatıp ona döndüm.

İlk Arkadaşlık Vakası 🌿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin