- Kalk!
- Bu kadar sert vurmana gerek yoktu!
- Biz oyun oynamıyoruz İsabella! Herhangi bir zor durumda kalırsan kendini savunman adına sizi eğitmeye çalışıyoruz.
Angelina'ya mahupça bakarak yerden destek alıp ayağa kalktım.
O benim mahçup ifademe odaklanmışken yerde kayarak bacağına saldırdım ve onu düşürerek elimdeki kılıcı boğazına doğrulttum.
Angelina nefes nefese bana şaşkınlıkla baka kaldı.
- Resmen iyi niyetimi suistimal ettin!
Kıkırdayarak kılıcı çektim ve elimi uzattım.
- Eeee düşmanına aldanmıyacaksın. Bunu öğretmeye çalışmıyor muydun?
Angelina gülümseyerek elimi tuttu ve ayağa kalktı.
- size bir şeyler katabildiğim için çok mutluyum...
Gülümseyerek ona sarıldım.
- Asıl ben mutluyum Angelina. Bizi kurtardığınız için o kadar minnettarım ki...
Angelina'nın sarılışı sıkılaşırken elinde kitapla Natalie geldi.
- Bensiz bir aile sarılışı oluyor galiba(!)
Gülerek ayrıldığımızda Teo da sırtındaki çantası ile yolun başında görünmüştü.
Geldiğin de ise yine yüzü asıktı.
Bizim de ister istemez modumuz düşerken çantasını sıkıntı ile indirip büyük taşa oturdu.
- Yine bulamadım...
Teo'ya yaklaşarak elimi omzuna atıp sıktım.
- Önemli değil Teo. Artık buraya alıştık ve bazen iyi ki gelmişim diyorum. Dünyayı hep özleyeceğim fakat buraya ait olduğumuz gerçeğini değiştiremeyiz. Elinden geleni yaptın sen bunun için üzülme.
Burukça gülümseyerek bize baktı.
- Gitmenize gönlüm el vermezdi zaten...
Gülerek söylediği şeyle biz de utanç ve mutlulukla kıkırdadık.
- Yarın gidiyorsunuz demek he?
Gözlerimi isyan edercesine devirerek söylendim.
- Hadi ama Teo! Artık bunun tartışmasını yapmayacağım. Zaten ayda bir kez sizi ziyaret etme hakkımız var. Hem temelli kalmayacağız.
- Sanki hep buradaymışsınız gibi hissediyorum. Lütfen beni anla sizden ayrılmak kolay değil...
Omzuma dokunan elle Angelina'nın o tatlı ses tonu kulaklarımızı doldurdu.
- Teo... Senin için zor fakat kızlar haklı. Bir zamanlar biz de gitmiştik. Şimdi onları zora sokma.
Teo çantasını yerden alarak eve doğru ilerledi.
- Toparlar, sanırım... Kızlar siz de gelin bana yardım edin akşam yemeğinde.
Natalie dünyadan kopuk bir şekilde kitaba gömülüyken onu dürterek irklmesini sağladım.
- Ne yapıyorsun ya!
- Kıyamet kopsa duymayacaksın! Yürü Angelina'ya yardım etmemiz gerek.
Natalie söylenerek içeri giderken ben de arkasından ilerledim.
3 ay boyunca öyle sıkı denetimden geçmiş ve çalışmıştık ki hayatımda bu kadar disipline adildiğimi sanmıyorum.
İlk başlarda çok ama çok zor olsa da yeni şeyler öğrenmek, bilinmeze olan açlığımızı arttırmış ve daha fazlasını istememize neden olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARİS: KARANLIK ÇAĞ
FantasyGökkubbenin aydınlattığı topraklarda yükseldiğimde, karanlığa bulanmış zihinler teker teker diz çökercek...