make me believe in love | hyunin

|13|

*yorum istiyorum cok cok*

Ne ara odama girmiştik ve Hyunjin beni masamın üstüne oturmuştu kesinlikle hatırlamıyordum. İki elini de tişörtümden içeriye sokmuş vücudumda geziniyordu. Ben ise arada saçlarını çekiştiriyordum. Dudaklarımızı ayırıp nefes aldığında iki elini de tişörtümün içinden çıkarmıştı.

Yanaklarım Hyunjin'in avuç içleri arasında kalırken Hyunjin nefes nefese "Çok tatlısın." dedi ve gülümserken dudaklarımızı tekrar birleştirdi.

Yanaklarımda dolaşan elleri tekrar aşağılara inmiş ve beni kalçamdan tutarak kucağına almıştı. Bir kaç adımda yatağıma gelmiş ve beni nazikçe yatağa bırakmıştı.

Saçlarımı dağıtmış ve gülerek yüzüme bakarken arada burnumu, gözümü, dudaklarımı, yanaklarımı kısacası dudakları nereyi öpmek isterse orayı öpüyordu ve bu benim oldukça hoşuma gidiyordu.

Yanağımı okşarken yanıma uzanmasını fırsat bilip ve kısa bir anlığına bile olsa utangaçlığımı kenara atıp Hyunjin'in kucağına çıktım. Şaşkın ama memnun bir şekilde bana bakarken bu sefer de ben onu öpmek istiyordum.

O küçük tatlı gamzesinden..

"Hyunjin." dedim boğuk çıkan sesimle.

"Hıı." derken elleri belimi kavramış gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında gidip geliyordu. Yine aklımı karıştırıyordu ama en azından doğru yerdeydi bu sefer.

"Gülsene." dediğim de dediğime şaşırmıştı. Tabi böyle söylenince doğaldı şaşırması.

"Neden?" derken farkında olmadan gülümsemişti bile ve ben fırsatı kaçırmamak adına o küçük ve tatlı gamzesinden öpmüştüm.

"İşte bunun için." dediğim de gülmeye devam ediyordu ve ben bir kaç kere daha öpmüştüm.

Kolumdan çekerek göğsüne düşmeme neden olmuştu. Saçlarımla oynarken Kkami gelip kucağıma çıkmıştı. Yüzümü bir kaç kere yaladıktan sonra yataktan inip odanın içinde dolaşmaya başladı.

"Jeongin."

Kafamı çevirip yüzüne baktım direkt. "Efendim."

"Saçların uzamış baya." derken hala saçlarımla oynuyordu.

"Evet farkındayım ama biraz mullet kullanmak istiyorum."

"Sonbahar gibi öyle kullansan, şimdi kessek?" diye öneri sunarken gözlerimin içine bakıyordu.

"Niye ki?"

"Çünkü yazın ortasındayız ve ensendeki saçları seni çok terletiyor."

Hyunjin'in göğsünden kalkıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra "Çok tatlısın o yüzden kabul ediyorum." dedim.

Hyunjin de yataktan kalkmış arkamdan gelirken Kkami'yi de kucağına almış onunla konuşa konuşa geliyordu. Salona geçmeden kapının önünde döktüğüm yemekler aklıma geldi.

"Hyunjin yemek sipariş eder misin? En hızlı ne gelecekse onu söyle lütfen." dedim ve dökülen yemekleri temizlemek için banyoya malzeme almaya çıktım. Yemekleri çöpe atıp kapının önünü de güzelce süpürdüğümde salona geçtim ama Hyunjin ortalıkta yoktu.

Kkami'ye mamasını vermiş Kkami mamasını yiyordu. Mutfaktan duyduğum seslerle oraya yöneldiğimde Hyunjin'in yemek yaptığını gördüm.

"Uğraşmasaydın." dedim.

"Makarna yapıcam sadece." deyip işine geri dönmüştü.

Bende salona gelip koltuğa kendimi attığımda ne gündü diye düşünmeden edemedim. Resmen Hyunjin'le sayamadığım kez öpüşmüştük hatta belki daha ilerisi bile yaşanabilirdi. Hayır bunları düşünmemem gerekir. En azından şuan düşünmemeliyim.