Son bölüme geldiik, yalnız hiç yorum yok. Eğer satır aralarını yorumlarınızla güzelleştirip bölüm sonunda düşüncelerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum :')
İyi okumalar dilerimm
Hayatta bazen ani kararlar alman gerekirdi. Bazen bazı şeyleri çok fazla düşünmeden yapman gerekir. Çünkü cesaretini her an kaybedebilirsin. Çünkü bir şeyler olabilecekse de bu fırsat kaçabilir.
Ne kadar doğru bir karar vermiştim bilmiyorum ama aklıma gelen fikri çok irdelemeden direkt harekete geçmiştim. Çünkü biliyorum ki eğer uzun süre bunu tartıp biçseydim kesinlikle vazgeçerdim. Şu an da düşünmüyor değildim ama artık çok geçti...
Karanlık koridorda yürürken bir yandan da yüzümdeki maskeyi düzeltiyordum. İlk geceki gibi üzerimde bir ürperti vardı. Aynı zamanda izleniyormuş hissi...
Yutkunup istifimi bozmadan 'o yere' temkinli adımlarla ilerlemeye devam ettim. Yaptığım plana göre bu şüpheli durumdan kurtulabilir ve aynı zamanda gerçek katilin yakalanmasını da sağlayabilirdim. Tabi bu plan ne kadar işe yarardı orası meçhul.
Tenimdeki ürperti daha da artarken varmak istediğim yere gelince durup etrafa bakındım. Hiçbir hareket belirtisi yoktu ama biliyorum ki beni izliyor ve ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Sonuçta hangi sorunlu buraya gelip ölüme davetiye çıkartırdı ki?
Evet, sıkıntılı ve sorunlu bir kız olduğum doğrudur. Ecelime susamıştım resmen.
Cesetlerin çizilmiş olduğu yere adımlayıp çömeldim. Onların ne suçu vardı? Neden böyle bir olaya kurban gitmişlerdi? Onun amacı neydi? Bu soruların cevabını o kadar çok merak ediyorum ki... Keşke çıksaydı diyorum karşıma.
Önümde beliren bir çift ayakkabıyla yutkunup başımı kaldırdım ve onun gözleriyle göz göze geldim. Nefesim kesilmiş, öylece kalakalmıştım. Böyle, aniden çıkmasını da beklemiyordum.
O da çöküp yerdeki işaretlerde gözlerini gezdirdi. "Bazen cidden salak olup olmadığını sorguluyorum. Oysa dışardan bakılınca oldukça zeki birisine benziyordun."
Etkileyici bakışları geri benim gözlerimle buluşunca bir süre bir şey diyemedim. Ardından kısa sürede kendime gelip gözlerimi boşluğa çevirdim ve güç almak istercesine derin bir nefes aldım.
"Cidden merak ediyorum... Ne yaptı onlar sana? Neden öldürdün onları?"
Dudağının kenarı yukarı doğru kalkmıştı, aynı zamanda cebinden bir şeyler çıkarmaya çalışıyordu. Bu sefer önlem almak için hiçbir şey yapmadım. Çünkü, en azından şu an, bana bir şey yapmayacağını biliyordum. Tahminim de doğru çıkmıştı. Geçenki fotoğrafları alıp aradığını bulana kadar geçti. En sonunda bulmuş olacak ki yüzünde beliren yamuk gülümsemesiyle Taehyung denen çocuğun fotoğrafını bana doğru çevirdi. Gözlerim fotoğrafa kayınca yakışıklı gülümsemesi karşımda belirmişti. Bu kadar erken gitmiş olması, bu gülümsemenin bu kadar çabuk yok olması üzücüydü...
"Bana çirkinsin dedi."
O an anladım ki..bu çocukların hiçbir suçu yoktu. Sadece psikopat birine denk gelmiş bir grup gençti. Şimdi ise onların yanına biri daha eklenmişti: ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil's Game〆JJK
Fanfiction"Tarih tekerrürden ibarettir. Şunu da unutma güzelim, şeytan kaybetmeyi sevmez ve kazanana kadar da bu oyun devam eder." •Başlangıç tarihi: 16.01.2022• •Bitiş tarihi: 20.01.2022• "Tüm hakları Jk'in oyununda saklı„