Bu bölüm için: 40 👁 10 🌟
4. Bölümü yeni ekledim, lütfen orayı da okuyun gelin. Ayrıca bu bölümde de düzenlemeler yaptım, tekrar okumanızda fayda var. 💜🤚
___Ellerini sensöre tutarak kağıt havluyu çekip kopardığında hemen arkasında kalan, duvara sırtını hafifçe yaslamış arkadaşının aynadan yansımasına bakmıştı bir kez daha.
"Şu kasvetli havandan kurtulman lazım acilen, Jeongguk." diyerek söze giren kahvesaçlı arkadaşını içten içe onaylıyordu fakat tam içeride, eğlenmek için oturdukları masanın yanında ayırtılan masada oturan rakibi, ve tabii ki koçları ile tüm takım da vardı, bunları uygulamasına engel oluyordu.
"Kim Taehyung ne dedi sana tam olarak?" diyerek tekrar konuşan Jimin ile Jeongguk elinin ıslaklığını toplamış olan kağıt havluyu çöpe fırlatmış, "Nedenini falan sordu, ne diyebilir sanki." demiş ve ardından eklemişti. "Soktuğumun piçi, beni sinir ediyor yine."
"Jeongguk, hakaret etme." Jimin'in uyaran ses tonu Jeongguk'un yalnızca oflamasına sebep oluyordu. Sinirliyken küfür eden yapısı vardı ve bunu çoğu yerde bastırsa da, yakınlarının yanında patlak veriyordu işte.
Arkasını aynaya dönüp de kalçasını hafifçe lavabo tezgahının kuru yerine yaslamış, elinin birini saçlarına atıp başını eğmişti. "Bu plajda yarış fikri hangi yüzme grubundan çıktı?" Sanki cevabı tahmin edemiyordu.
"Kim, Kim Taehyung'un olduğu şirket."
"Bu da anca onların başının altından çıkar zaten. Şu zamana kadar nerde görülmüş plajda yarış yapmak?"
"Jeongguk, birincilik için yarışmıyoruz, dostluk maçı gibi bir şey ben de anlamıyorum neden böyle şeyler var ama." birden duraklayıp derin bir nefes aldı, uzun cümleleri toparlamakta zorlanıyordu.
"O zaman neden telafi yarışı için boğazımıza çöküyorlar? 'Yarışın dışında kalmak istiyorum'un nesi anlaşılmaz?"
Jimin sırtını soğuk duvardan ayırdı ve arkadaşının ayak ucuna kadar gelip ellerini onun omuzlarına koydu. Jeongguk kesinlikle gerginken ağzından çıkanlara odaklanamıyordu ve şu anda da gayet gergindi.
"Yıllardır yüzüyorsun, söylesene bana, hiç aynı şeyleri tekrar yaşadın mı?" Jeongguk oflayıp gözlerini kaçırdı. Aynı konuşmayı yarıştan bir gün önce de yapmışlardı.
"Jeongguk."
"Yaşamadım." diye cevapladı bir çırpıda.
"Tamam işte, su sudur, sen bir yüzücüsün ve su olan yerde yüzmen gerekir. Profesyonel olmak böyle bir şey." Jeongguk'un omzuna iki kez vurdu.
Jeongguk hala rahatsız hissediyordu. Tekrar durumunu dile getirip de olası bir tartışmayı alevlendirmek istemedi. Bu yüzden sustu ve arkadaşının, omzuna yasladığı ellerini kavradı.
Sessizlik birkaç saniye sürmüşken Jimin birden aklına gelmiş gibi, "Ah," dedi kaşlarını kaldırıp."Plaj kapattırma parasını düşün sen ilk önce"
Bir o eksikti diye düşündü Jeongguk. Her şey üst üste gelmiyormuş gibi bir de babasından bunun parasını alacaktı. Tamam, durumları kötü değildi fakat zengin de değillerdi.
"Babamla konuşurum onu da." dedi sıkıntıyla, kestirip atmak ister gibi. Jimin ise bunu anlamış ve arkadaşını daha fazla zorlamamıştı. Jeongguk ona gelse hemen yardım ederdi fakat kabul ettiremiyordu işte Jimin bunu ona.
---
Jeongguk elindeki bira dolu bardağı kaldırarak diğer takım arkadaşlarının bardaklarıyla tokuşturmuş, hepsinin yaptığı gibi kafasına dikip birkaç yudum almıştı. Bardağın üzerinde kalan köpükler dudağının üzerine ıslaklık şeklinde yayıldığında diliyle hızlıca dudaklarını turladı. Tam karşısında antrenör Kim'in oldukça samimiyetsiz halleriye kendi antrenörlerinin konuşmasını dinliyor, aslında bunu hiç mi hiç istemiyordu çünkü adamın yüzündeki o sahte gülümseme kendisini kusturacaktı artık, geriye yaslanarak birasını yudumluyordu. Birayı da pek sevmezdi ki zaten.