✨1k için teşekkürler. ✨
yorum🎊💫🎉🌟🎄👋
____
Jeongguk için her şey pusluydu.
Dakikalar geçmişti fakat suyun yüzeyinde ne bir hareketlenme ne de bilincinin açık olduğuna dair bir kanıt vardı, suyun altında ağzından çıkan oksijen su yüzeyine baloncuklar olarak çıksa da o oksijenin yerini su dolduruyor ve bu tuzlu sular ciğerlerine doğru yol alıyordu. Eğer bilinci açık olsaydı çok acı çekeceği kesindi fakat, bilinci açıldığında da bu acıyı çekip çekmeyeceği bilinmiyordu.
Plaj kısmında şemsiyelerin altında güneşten korunup da iki yarışçıyı izleyen bedenlerin içinde yalnızca bir kişide endişe tohumları çoktan yeşermişti ve o kişi de tabii ki her şeyin farkında olan Jimin'di fakat dakikalardır suyun altında yüzen iki yarışmacının yüzeyde çok gözükmemeleri Jimin dahil diğerlerini de şüpheye sokmamıştı.
Suyun altında işler tamamen farklıydı çünkü kimse Taehyung'un öne geçtiğinin ve dönüş turunda fark attığının farkında değildi, buna kendisinin de dahil olması ise durumları daha kötü kılıyordu çünkü dakikalardır suyun altında çırpınıp sonucunda da gözlerini yuman Jeongguk'tan hiçkimsenin haberi yoktu.
Kim Taehyung, tamamen yarış psikolojisine bürünerek kendi dikkatini dağıtacak herbir şeyi aklından uzaklaştırmış, haliyle rakibinin durumuna da bakma gereği duymamıştı, amacı yalnızca yarışa başladığı iskeleye tekrar varabilmekti. Varmıştı da.
Kim Taehyung çoktandır suyun yüzeyinde kendini belli ediyordu fakat Jeongguk'un tarafında görülebilen tek şey denizin durgun dalgalarından ibaretti.
Taehyung'un iskeleye varıp da yavaşladığı anda ise Jimin'in çığlığı herkesin dikkatini o yöne toplamış ve tüm gözlerin döndüğü Jimin endişeyle titreyerek, "Jeongguk nerede?" diye bağırmıştı Taehyung'a doğru.
Bu sefer gözler iskeleye ilk varan Taehyung'un üzerinde değil, Jeongguk'un bulunduğu tarafa çevrilmiş ve Jimin gibi birkaç kişi de denize doğru birkaç adım atmıştı.
Jimin'in endişeli gözleri direkt olarak Jeongguk'un yüzdüğü tarafta dolanmaya başlamış, yerinde duramayarak o tarafa doğru da ilerlemişti. Normal olduğundan daha yüksek bir sesle arkadaşının ismini bağırdığında etraftaki tezahüratlar da bir anlığına azalmıştı. Gözler şimdi Taehyung'un üzerinden ayrılıp Jeongguk'un yüzdüğü tarafa dönmüştü. Jimin'in üzerine Jaemin'in, "Jeongguk nerede!?" diye bağırması Jimin'in endişesinin önüne geçemiyordu, henüz birkaç dakika önce bu endişesinin bittiğini düşünüyordu, ta ki Taehyung açık ara farkla öne geçtiği vakte kadar.
Korkuyordu, Jeongguk'un başına bir şey gelme düşüncesi yüreğini ağzına getiriyordu. Kalbi endişeyle hızlanıyor ve Jimin'in nefes kontrolünü sağlaması zorlaşıyordu.
Ortalık ise yalnızca birkaç saniye içinde karışmıştı.
O anda sanki Tanrı yardıma gelmiş gibi, Jeongguk'un bedeni yavaşça su yüzeyine doğru çıktığında, dakikalardır endişeyle Jeongguk'un yüzdüğü tarafa bakan Jimin'in gözleri, arkadaşının parmaklarını seçmiş ve tam o anda bir çığlık dudaklarından dökülmüştü, bacaklarını ise bu defa zorlayarak iskeleye doğru koşmaya başlamıştı.
Bu çığlık ise Taehyung'a, iskeleye varıp gözlüklerini indirdiği ve yüzündeki zafer gülümsemesi ile kıyıya, arkadaşlarının olduğu tarafa baktığı anda ulaşmış, yüzündeki gülüş sarsılma yaşarken bakışlarını Jeongguk'un olması gerektiği tarafa çevirmişti. Karşılaştığı görüntü ise yüzündeki gülümsemeyi tamamen silmiş ve rakibinin adı dudaklarından dökülürken hiç düşünmeden kendini suya tekrar bırakmıştı. Hissettiği gerginlik de anında kanında yayılmaya başlarken nefes kontrolünü ilk birkaç saniye yakalaması zor olmuştu, kulaçları öncekine göre daha hızlı atıyordu ve çırptığı ayakları birbirine çarpıp duruyordu. Adrenalinin kendini yönetmesinin önüne geçememişti.
