IV. | Seni Kendime Sakladım

536 17 7
                                    

<iki yalnız genç tanışırsa ne mi olur?>

3. Kişinin gözünden*

Ömer yalnız bir gençti, 2-3 arkadaşı vardı (ya da öyle olduklarını düşünüyordu), notları ortalamaydı. Okuldaki çoğu kişi onla konuşmazdı, zaten her dakika müzik dinlerdi bu yüzden sosyalleşemez ve kendi halinde takılırdı. O sabah alarmından bile önce uyanmıştı, nedeni yoktu. O günün ayrı bir sessizliği vardı nedense. Korkutuçu fakat heyecan vericiydi, aynada yüzüne baktı, berbattı. Göz altları mosmordu, tüm yüzü yara bere içindeydi, yüzüne su attı ayılmak için, daha iyi hissetti. Saçlarını düzeltti ve kendine bir bardak çay yaptı.

Okul zamanı gelmişti artık. Üstüne ceketini aldı, gözlüğünü taktı,kapının kenarındaki çantasını aldı ve evden çıkmıştı artık. Okulu 15 dakikalık bir uzaklıktaydı bu yüzden yavaşça yürümeye başladı. Havada ve sokakta bir terslik olduğunu fark etmesi çok da uzun sürmedi. Normalde olduğu gibi kuşlar ötmüyordu, normalden çok daha az insan ve araba vardı. Kafasını dağıtmak için mp3'ünü çıkardı ve müzik dinlemeye başladı.

Okulun kapısına varmıştı bile. Merdivenlerden kapıya ulaştı ve içeri girdi, nedense herkes çok gergindi. Sınıfa girdiği anda yeni birini fark etti. Uzun boylu, yapılı ve varlıklı bir görünüme sahipti, ama (aynı kendisi gibi) kimse onla konuşmuyordu. Nedenini merak etmişti elbet fakat sorma ihtiyacı duymadı. Sırasına geçti, mp3'ünü çantasına koydu ve kitaplarını çıkardı. Hoca geldiğinde herkesler susmuş tüm dikkatleriyle hocaya bakıyorlardı.

"Size kötü bir haberim var çocuklar.." demişti, ne olduğunu herkes merak ediyordu.

" Fidan hocanız bir araba kazasında hayatını kaybetti.." dedi. O Ömer'in en sevdiği hocasıydı.

Ömer başını kollarının arasına alarak titremeye başladı. Nasıl olabilmişti? Daha dün onunla konuşmuştu, hatta ondan dersleri için yardım almak istediğini bile söylemişti." Herşey iyice boka sardı, ne yapacağımı bilmiyorum artık" dedi Ömer kendi kendine. Cidden de ne yapacağını bilmiyordu, bir yandan ailesinin onu sıkması, bir yandan da okul, dersler, sınavlar derken bir boşluğa düşmüştü ve üstüne bu olay eklendiği için o boşluk daha da büyüdü ve derinleşti.

Ömer lavaboya gitmek için izin istedi ve sınıftan çıktı. Hoca peşine yeni çocuğuda göndermişti fakat Ömer onu fark edememişti, Ömer lavaboya gidip saçlarını çekiştirmeye başladı, ağlıyordu, ne yapmak istediğini o da bilmiyordu. Yeni çocuk onun kollarını tuttu ve saçını çekmesini engelledi. Ömer ona korkuyla baktı ilk önce, ama sonra çocuk onu kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Ömer şok olmuştu fakat o anda o sarılmaya o kadar ihtiyacı vardı ki umursamadı bile.

Ömer sakinleşene kadar öylece kalmışlardı. Çocuk Ömer'i bıraktığında gözlerine baktı, ağlamaktan mosmor olan göz altlarına baktı, haline acımıştı. Ömer çocuğun ismini sordu, çocuk "Hürkan" diye cevapladı. Ömer ona tekrar sarıldı ve teşekkür etti. Birlikte sınıfa geçtiler ve yerlerine oturdular, İkisi de ders boyunca birbirlerine baktılar.

Teneffüste birlikte bahçeye çıkıp bir banka oturdular. Dertleştiler, ikiside birbirini o kadar iyi anlamışlardı ki birbirlerine çözüm önerileri veriyor, ellerinden geldiğince çözmeye çalışıyordular. Bu iki yabancı yeni tanışmalarına rağmen birbirlerini çok iyi tanımışlardı. Okul çıkışı birlikte bir parkta oturdular. En iyi arkadaş olmuştular birden, ikisi de çok mutluydu bu hallerinden.

Birbirlerine numaralarını verdiler ve eve vardıklarında uyuyana kadar mesajlaştılar.

Hürkan'ın gözünden*

Harika hissediyorum. Sonunda dertlerimi anlatabileceğim bir arkadaş bulabilmiştim,gidip kendime bir kahve yaptım. Ömer cidden iyi birine benziyordu, umarım o da, bende bu dertlerden kurtuluruz.

3. Kişinin gözünden*

Günler, hatta haftalar geçmişti ama bu ikili hâla mükemmel anlaşıyordular. Sınıftan 1-2 arkadaş bile edinmişlerdi, bazı kişiler onların çıktığını bile düşünüyordu. Çok yakınlardı, sanki ruh eşiydiler, bir elmanın iki yarısı gibiydiler. Ömer Hürkan'a farklı duygular beslemeye başlamıştı, duygularından emin bile değildi ama şu kesindi, onlar arkadaştan fazlaydılar.

Bir gün parkta otururken Ömer, Hürkan'a "Sevdiğin biri var mı?" diye sordu. Hürkan ilk önce ne diyeceğini bilemedi, kızarmaya başlamıştı çünkü Ömer'e karşı hisleri vardı ve reddedilmekten korkuyordu "Hayır, peki ya senin?" diye cevapladı. Ömer'in kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oldu, yalan söylemek istemiyordu. "Aslında benim var, hemde çok özel birisi" dedi ve Hürkan'ın gözlerine baktı, Hürkan'ın duyguları birbirine girmiş, gözleri dolmaya başlayacaktı az kalsın fakat Ömer "Ve o kişi tam karşımda duruyor" diye ekledi gülümseyerek. Hürkan, Ömer'in boynuna atladı ve sıkıca sarıp sarmalamaya başladı onu. Ömer'de o da rahatlamıştı, o gece Ömer'in evine gittiler çay yapıp film izlediler sonra da yan yana hayatlarının en güzel uykusunu aldılar

"Seni çok seviyorum Ömer"

"Bende seni çok seviyorum Hürkanım"

~Son?~

>Hikayeyi çok uzatmak istemedim, ama olsun bu da bi fluff bölümü olarak kalsın artık dfkksfhhdlk< - rei

Tot ziens <3

[ 695 kelime ]

Senin Gibi | porgola oneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin