>2 Gün sonra<
>Hürkan'dan
Yaşanan olayın üstünden 2 gün geçti ve onu tekrar göremedim, şu 2 gündür aklım yerinde değil zaten. Kendimi cidden iğrenç hissediyorum... O olay yüzünden değildir herhalde, di mi? Onunla tekrar karşılaşırsam bayılıcam sanırım, hiçbir şey mantıklı değil..
Bu sabah yine hergün olduğu gibi erkenden uyandım ve hazırlandım, yani sayılır çünkü aklımda hep o vardı, yemeğimi yediğim gibi evden çıktım ve yürümeye başladım. Bu şehir hiç mi değişmez? Her mevsim, her ay, her yıl aynı bu şehire. Bu sefer de araba seslerinden kurtulmak için kulaklıklarımı taktım ve müzik dinlemeye başladım.
Okulun önüne vardığımda Kaan'ı gördüm ve yanına koştum, tam omzuna elime atacakken onu gördüm, aynı ceket, aynı gözlük ve aynı kıvırcık saçıyla okula doğru yürüyordu. Bir anda bana döndü her ne kadar uzak olsa bile benim görebileceğim bir şekilde sırıttı ve tekrar okula doğru döndü. Kaan çoktan uzaklaşmış ben ise yolun ortasında öylece kalmıştım, bu da neydi şimdi?
1. teneffüs çalmıştı, bende kafamı dağıtmak için, okulda bildiğim sayılı yerlerden olan, çoğu kişinin kullanmadığı okulun yan kısmında kalan bir banka oturdum. Bugün cidden garip hissediyorum, sanki birileri beni izliyor gibi...
Ömer benden büyük olmasına rağmen çok bir boy farkımız yok, hatta benden kısa, ama verdiği enerji cidden insana garip duygular yaşatıyor. Ağzından çıkan her kelime diken gibi batıyor insana. Her ne kadar 1 kere konuşmuş olsak bile bana o kadarı yetti bunları söylemek için.
Bir sonraki derse girmemek için Ömer'le karşılaştığımız yere gittim, sonuçta ders saatiydi orada değildir herhalde diye düşündüm, ama yanılmışım. Kapının cam olmasından dolayı içerideki sigara dumanı gözüküyordu, ve Ömer'in kolunu da görebiliyordum. Cesaretimi toplamalıyım, sonuçta ne olabilir ki? Sikmez herhalde.
> umarım sikmez hürkancım 💀 <
Kapının kolunu indirdim ve ittim, Ömer'in bir anda göz kapakları aralandı ve gözleri bana doğru döndü. Bu adama ne diyebilirim ki?
+"Hiç gelmiceksin sanmıştım ?"
-"Neden gelmeyeyim ki, senden korkacak falan değilim sonuçta"
Hiç kormuyorum sanki de böyle söyledim, aferin bana. Elini bu sefer direkt belime attı ve kendine doğru çekti, tanrım lütfen öpmesin.
+"Korkma öpecek falan değilim, sadece yaklaş istedim."
Dedi ve bana bir sigara uzattı, içmediğim için reddettim ve onunla konuşacaklarımı düşünmeye ve sıraya koymaya çalıştım, hangi birini sorucam ki? En önemli soruyu buldum ve sordum
-" Geçen görüşmemizde, yani ilk görüşmemizde, dediklerinde ciddi miydin yoksa sadece blöf mü yapıyordun?"
+"Hürkan, ben şaka yapmam."
Dedi ve sustu. BU DA NE ŞİMDİ AMINA KOYAYIM. Ne yani bana aşık mı? Cidden mi?
+"Biliyorum, sana garip geliyor ama... Seni sandığından daha uzun süredir tanıyorum." dedi ve sırıttı
Cidden korkmaya başladım, ne? Artık anlamlandıramıyorum, nasıl yani? Ben onu daha önce görmedim bile..
-"Fakat ben seni daha önce görmedim bile?"
+"Görmemeni ben istedim zaten fakat her gün tüm hareketlerini izledim, sen görme diye de çok uğraştım."
Bir anda kapıdan bir ses geldi, kapı kilitlenmişti?? Bayılıcak gibi hissediyorum ama bayılırsam bu sapık kim bilir ne yapar bana..
-"Ö-ömer bu da ne demek şimdi, kapıyı neden kitlitledin ki??? "
+" Çünkü sadece benim olmanı istiyorum Hürkan. Sadece benim olur musun?"
Ah hayır sanırım, sanırım cidden bayılıyorum...
>Ömer'den
Neden bayıldın ki şimdi Hürkan, daha eğlenecektik~
Neyse artık onu istediğim yere götürebilirim.. Seni korkutmak istemezdim Hürkan ama başka seçeneğim yok, seni başkalarıyla görmek beni deli ediyor. Benimle birlikte yaşarsan her şey çözülür, en azından öyle ümit ediyorum.>Yaklaşık 1 saat sonra...<
>Hürkan'dan
Tanrım, başım çok kötü ağrıyor sanki kafam yarılmış gibi. Bekle, NERDEYİM BEN? Bu sapık beni nereye getirdi? Tanrım çok korkuyorum, lütfen biri bana yardım etsin..
Etraftaki her şey özenle koyulmuştu masadan kitaplara, yastıklardan biblolara... Bu adamın psikoloji okuduğunu unutmamalıyım her şeyi beni tuzağa düşütmek için yaptı demek ki. Odada bir tane pencere var fakat 3 yerinden çivilenmiş ve gördüğüm en kalın camdan yapılmıştı. Kapı da öyle, sanki bir delinin odasında gibiyim tek fark her yer beyaz değil.
15 dakikadır uyanığım ve ne yapıcağımı bilmiyorum gittikçe daha da garipleşiyor her şey, nasıl bayıldım ki? beni buraya kadar nasıl taşıyabildi? en önemlisi bana ne yapacak? Hiçbirinin cevabını bilmiyorum...
Bir anda kapı gıcırdadı ve açıldı, içeri Ömer girdi, elinde biraz su ve yemekle..
+"Ayılmadığını düşünmüştüm, nasıl beğendin mi odanı? Umarım çok kormadın."
Dilim tutuldu, sanki hiçbir şey olmamış gibi nasıl konuşabilir? Korkudan ölücem, ama ilk önce cevabını almam gereken sorular var.
-"Beni neden ve nasıl buraya getirdin? Ve neden heryeri kitli bu odanın?"
+"Yani ne yapsaydım, seni revirde öylece bırakıp gitse miydim? Üstelik düşündüğümden daha hafifsin bu yüzden kolay oldu. Odayı sana özel tasarladım ne oldu, beğenmedin mi yoksa? ~"
-"Madem benim hakkımda çok şey biliyordun evime bıraksaydın ya? Hemde ne demek burası " benim odam"? Burada kalacak değilim ya.. "
+" Sana burada kalmayacağını kim söyledi ki? "
<Kesinlikle 1 sene olmadı en son bölümü attığımdan beri,, neyse bu hikayenin bi 1-2 bölümü daha var burada bitmeyecek. Vote atmayı unutmayin <33>
До свиданя~
{ 770 kelime }
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Gibi | porgola oneshots
Fiksi Penggemar~ Zorlama güzelim.. ~ - sadece kafadan uydurduğum hikayeler ve karakterker, gerçek insanların özel yaşamlarına saygı duyuyorum -