Bölüm 8

5.3K 408 30
                                    

Beni getirip bir mağaranın içine attıklarında dizlerimin üzerine düştüm. Buradan ölümü çıkaracaklardı benim.

" Dimitri nerede? "

" Yarası iltihap kapmış, ateşi var yatıyor."

" Bu oğlan onun hizmetine bakacak. "

" Asla"

" O zaman ardından bağıran ailenin leşini önüne serelim, bakalım yine aynı dikbaşlılığı sürdürebilecek misin?"

Ellerinde masum kanı olan, haram mallara el izatırken yaralanan adama merhem olamazdım.

Etrafımda en az on eşkıya vardı. İstedikleri zaman yağmalayıp istedikleri zaman öldürüyorlardı ve hala hayatta kalıp gülmeye devam ediyorlardı. Belli ki arkalarını bir kollayan vardı. Yağmaladıklarından birilerine rüşvet vermek pek zor olmasa gerekti.

"Öldürmeye getirmediniz mi beni? Öldürün."

Korkuyordum. Ölmek istemiyordum ama aman dilenecek değildim.

"A-h"

Dimitri inlediğinde bir eşkıya ensemden tutup onun yattığı yere fırlattı beni.

" Hizmetini gör celladının, uyandığında elleriyle öldürecek seni. Bulgar eşkıyasını jurnallamak neymiş iyice öğreneceksin. Eğer şanssızsan işkence edip ölmekten beter ettikten sonra hayatta bırakır seni, işimize çomak sokana neler yaptığımızı yayarsın her yere."

Yere tükürüp kenara oturduğunda Dimitri'ye baktım. Tüm vücudu boncuk boncuk terlemişti. Ben zaten her halükarda ölecektim ama ailemi ipin ucuna götürmek istemiyordum.

Tek gözünü açıp doğrulmaya çalıştığında etrafına bakınıp beni gördü. Suratındaki afallamayı seçebilmiştim.

" Sütçinin ogli?"

Sesi inler gibi çıktı ama yerinde doğruldu. Yüzüne yumruğumu indirmemek için avucumu sıktım. Bu kadar eşkıyanın arasında bu akıl kârı değildi.

Bünyesi kuvvetliydi ama yarası irin toplamıştı. Yerinde durmadığı icin bir türlü iyileşememişti yarası. Gözleri tekrar kapandığında elimi alnına koydum tiksinerek.

" Bir an önce geber inşallah. Lanet bulgar. O kadar büyük bir müsibetsin ki yaran bile sana düşman olmuş."

Alnındaki elimi bileğimden sıkıca tuttuğunda irkildim. Kıracak kadar bir kuvvetle sıkıyordu.

Bağırmamak için dişlerimi sıktım.

" Defol git zihnimden!"

Dişlerinin arasından çıkan tıslama güçsüzdü ama duymuştum. Kısa süre sonra da bileğimi bıraktı. Şuuru yerinde değilken bile ayı gücünden bir şey eksilmemişti.

" Lanet eşkıya!"

Sütçünün Oğlu -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin