Kış yüzünü göstermeye başlamıştı. Her taraf buz kesmiş hava bir hayli soğuk. Sokak lambaları yandı. Her taraf bembeyaz gökyüzü görünüyordu. Bir pencereden dışarı bakan masum bir kız. Kimse hikayesinin ne zaman başlayacağını bilemez.
-Koza Pektaş
Boş ve kendinden bi haber gözlerle dışarıyı seyrediyordum. Karşımda tek yakın arkadaşım olan Bahar vardı. Kim olduğumu sorgulayıp duruyordum. Sahi ben kimdim sadece Koza mı , yoksa Koza Akça mı? Gelin size bir önceki gecenin manzarasına götüreyim içler acısı...*Bir gece öncesi.
Sınava geçen sene bazı sebeplerden dolayı giremeyen Koza 2. kez sınava hazırlanıyordu ev boştu. Gece saat 1
Saatlerdir ders çalışan Koza bir anda bahçeden gelen seslerle irkildi. Birisi küfür sayıştırarak içeri yürüyordu. Koza olduğu yerden ayağa fırlayıp kapıya koştu. Babası olduğunu anlamıştı."Sen napıyosun leş gibi kokmuşsun herkese rezil etmeye utanmıyo musun bizi?!"
Bir yandan babasının kolundan tutup içeri sokuyordu. Babası hâlâ sersem sersem sayıklıyordu. Koza babasını güç bela tutarak yatağına götürdü ve yatırdı.
Tarık Pektaş: "Yürü kız bana bi şişe daha aç gel!"
Koza iyice sinirlenmişti babasının bu hallerine alışmıştı. Annesi babasından az çekmemişti zavallı kadın.
"Yeter ya , varımızı yoğumuzu o zıkkıma yatırıyosun! Artık doldum baba doldum anlıyo musun senin bu hallerin beni yıldırdı!"
gözyaşlarına hakim olamadı bir iki damla aşağı süzüldü , kendini sıkıyordu.
Hızlıca içeriye koştu ve telefonu aldığı gibi abisini aradı."Abi çabuk eve gel babam içmiş yine baş edemiyorum."
Sesi çok çatallı çıkıyordu. Tekrardan hızlı hızlı babasının yanına gitti ve babasını oturur bir vaziyette buldu.
"Kız sen hâlâ ayak altında mı dolanıyosun?! Bir b*ku da becerdiğin yok s*ktir git gözümün önünden! Anan da böyleydi senin bıktırdınız lan beni!"
Koza'nın sabrı kalmamıştı kendisine edilen laflara kulak asmazdı ama annesi hassas noktasıydı kan beynine sıçramıştı bir sinirle bağırdı.
"Bir daha anneme laf edecek olursan ç-çok kötü olur s-sonu!"
Babası bir hışımla ayağa kalktı ve Koza'nın ensesinden tuttuğu gibi boynunu sıkmaya başladı.
"Bir daha bana böyle karşı çık sonun annen gibi olur!"
Koza bu gece babası tarafından darp edilmişti. Gücü yetememişti , abisi yetişemedi...
Abisinin işleri yoğun oluyordu çalıştığı yer zaten az maaş veriyordu. Kıt kanaat geçiniyorlardı. Babası sürekli borca battığı için para yetişmiyordu. Karlar yolları kapatmış , ulaşım kitlenmiş bir vaziyetteydi. Abisi yetişememişti evet yetişememişti. Koza nolacaktı? Babasının altında eziliyordu hep. Annesizlik onu çok yormuştu. Sabaha karşı abisi eve geldiğinde Koza dış kapıda donarak oturmuş kollarını birbirine dolamış ısınmaya çalışıyordu. Gözleri şişmiş boynunda morluklar vardı. Abisi o halini görür görmez çok kötü oldu.