- BFF -

198 6 4
                                    

Arkadaşlar öncelikle ilk bölümler çok kısa oldu biliyorum fakat bunu telafi ettirmek için bölümleri artık uzun yazmaya karar verdim.Okuyucu sayımız az olduğu için bu bölümü yazmak açıkçası pek istemiyordum fakat arkadaşlarımın yoğun istekleri üzerine bu bölümü yazmaya karar verdim.İyi Okumalar ^^
Sıramda yazan adı okumamla sevinçten havalara sıçramam bir olmuştu.En sevdiğim çocukluk arkadaşım karşımda dikiliyordu.Onu görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.Aslında onların yanından taşınmamız.Olay öncelikle benimle ilgili,küçükken evimizin yanındaki boş arazide dikili olan minicik bir küçük elma ağacıyla başladı.Küçükken çok yaramaz ve haylaz olduğum için annemlerden izinsiz sürekli elma ağacında anneme ve babama zorla yaptırmış olduğum o küçük ve minicik ağaç eve gizlice gidiyordum.Birgün o ağaç evden aşşağı inerken gözüm o elma ağacının parlak ve güzel elmalarına takıldı.Görünüşleri kadar güzel olan elmaları almak isterken ayağım takıldı ve ağaçtan yere düştüm.(Sözde düşmek olsada o olayda canım çok yanmıştı.) Benim hastalığım (ileriki bölümde açıklayacağım) bu ağaçtan düşme olayını kaldıramayıp vicudumda daha çok yayılmaya başlamıştı.Bu yüzden taşınmak zorunda kalmıştık.
Arkadaşıma sımsıkı sarıldım ve artık okulun ne kadar sıkıcı olduğunu bilsem bile beraber iyi bir vakit geçireceğimizden emindim.
Arkadaşım bana 2 senedir bu okulda olduğunu ve buraya kolayca alışabileceğimi söyledi.Arkadaşımın ismi "Sevgi" ydi...(Multide Mert'in yanında , Mert ileride lazım olur ;) ...)
Durun bi saniye şu kapıdan içeri giren çocukta kim ??? Aman Allah'ım ne kadarda tatlı... (Abaza olduğumu düşünmeyin...) Sevgi'ye şu çocuğu sorsam iyi olur. "Sevgi şu daha demin içeri giren çocuk,yani tanıyor musun?" dedim sesimi bir o kadarda masum çıkarmıştım."Selin o çocuk çok tuhaf,bilmiyorum bizim sınıftaki bütün erkeklerle anlaşırım fakat bi tek şu çocukla anlaşamam nedenini ben de bilmiyorum.O çocuk biraz soğuk bize karşı, yani anlayacağın o sana 1 numara büyük Selin o yüzden sakın o çocuğa aşık olduğunu felan söyleme gerçi hiç şaşırmadım çünkü okulun neredeyse bütün kızları onun peşinde."Sevgi yle bu konuşmadan sonra kantine doğru koyulduk.Sevgi pizza tost ve ice tea içeceğini söyledi ve ben de nugget ve ice tea içeceğimi söyledim.Yemeklerimiz gelince birlikte oturup yemeklerimizi bitiriyorduk takiii o çocuk kantinden içeri girene kadar.(Şimdi siz diyiceksiniz ki bu çocuk neden kapıdan "giriyor" napalım zorundayız .d)
O çocukla tanışma şansı geçmişti elime.Çocukla zevklerimiz aynıymış o da benim gibi nugget ve ice tea aldıktan sonra boş bir masaya geçti ve yemek yemeye başladı.Çocuk gelince artık hunharca yemek yemeği bırakmıştım ne de olsa hoşlandığım çocuk...
Teaa Allahım böyle yakışıklı çocuklar yanlız bırakılır mı?!? Diyerek çocuğun yanına gittim ve ilk adımı ben attım.
Öncelikle "Merhaba,ben Selin okulda yeniyim.Yanınız boş yanlızsınız diye bi tanışmak istedim." dememe kalmadan etraftaki bütün kızlar oturduğum yere üşüştüler ve bana 'Sen hayırdır qardaşş' bakışı attılar.Çocuk karşılık olarak"Merhaba ben de Selim bu okulda 3 yıldır okuyorum ve soru sorucaksan sor yoksa binlerce ton işim var seninle uğraşamam!!"dedi. Ve o anda çocuğu boğmamak için elimden geleni yaptım ve ona dönüp şöyle cevap verdim;"Özür dilerim sizi rahatsız ettiysem ben de zaten şimdi sevgilimin yanına gidicektim neyse." dedim de hadi ama Selin saçmalama ne sevgilisi sadece Selim'i kıskandırmak için bunu söyledin.Selim sevgilinle tanışmak isterse o zaman ne halt yiyiceksin hadi bakalım...
Öğle yemeğinin bitmesine son 30 dk kala dışarı çıktık Sevgi yle.Sevgi bana arkadaşlarını tanıtıcaklarını söyledi.Hava sıcak olduğu için arkadaşları çardağa oturmuşlardı bizde bu nedenle çardağa doğru ilerledik.Herkes sırayla kendini takdim etti.Mavi gözlü,kahverengi saçı biraz sarıya çalan bir tonda olan arkadaşı "Eren" dedi.Kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü çocuk "Mert" ardından sarı saçlı mavi gözlü kısa boylu çocuk "Cenk yanım daki uzun boylu hafif kahverengi siyah saçlı,kahverengi gözlü çocukta Cem" dedi.Ben de "Herkese Merhaba ben de Selin bu okulda yeniyim ve tanıştığıma memnun oldum."diyip hepsiyle el sıkıştım.Şimdiden bir sürü arkadaşım olmuştu.Fakat şu şımarık "Bad Boy Selim" biraz sinirimi bozmuştu ondan hoşlanmış olsam bile... "Ders Başlıycak Şimdi Hadiğğğ Hızlığğ" diye cırlayan Sevgi'yi aldırmadan yavaş yavaş yürümeye başlamıştım.Sınıfa çıktığımızda öğretmen sınıfta değildi.Ne kadar inek olsamda çok umrumda olduğu söylenilemezdi.İlk dersimiz Sevgi'nin dediğine göre İngilizce'ymiş.İçeri Selim girdi ve sınıf kadrosu tamam.Selim hemen arkamızdaki sırada Eren'le oturuyordu önümüzde ise Mert yanlız oturuyordu.Öğretmenin sınıfa girmesiyle ders başladı.Öğretmen tam kafa dengimizdi.Öğretmenle iyi anlaşıcağımdan emindim.Dersleri diğer öğretmenlere göre daha eğlenceli ve daha pratik, kolay yoldan anlayacağımız şekilde anlatıyordu.Derken zil çaldı ve eve gitme vakti...
Sevgi'yle eve gitmeyi planlıyordum fakat Eren ve tayfayla Eren'in arabasına bindik.Eren 18 yaşında sadece okula geç yazılmış.Eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkarmam çok kısa sürmüştü ve hemen yukarıdaki odama çıktım. (iki katlı bir dubleks evde yaşıyoruz yukarı bu anlamda) Odama çıkar çıkmaz çantamı hemen odamdaki ahşap zemine fırlattım.Üstümü değiştirdim,makyajımı sildim ve doğruca aşşağıya yani Semra Sultan'ın yanına indim.Bu arada Semra Sultan 4 yıldır bizimle çalışıyor.Semra Sultan artık bizim ailemizden sayılır ne de olsa.Mutfağa girer girmez "Semra Sultan kolay gelsin,söyle bakalım bugün ne enfes Dünya Harikalar'ından yiyiyeceğiz." dediğimde Semra Sultan samimi gülümsemesiyle "Benim Prensesim'in en sevdiği yemeği yaptım ben bugün." dedi.Gülümsemem yüzümü kapladığında Semra Sultan'la aynı anda "Sigara Böreği" diye cırıldadık.Semra Sultan'a yardım ettikten sonra kendi tabağımı hazırladım ve yemeğimi yemeye başladım.Evde rahatım tabiki de Semra Sultan görmeden hunharca yemek yiyordum.Amacım tabikide yok saçmalamayın .d :P
Yemeğim bittikten sonra odama çıktım ve laptobumdan eski sevgilimin Twitter'ında gezindim diyomuşum .d tibikide hiyirrr yüzsüz müyüm ben!?? Kanka can sıkıntısı diyip Arabesk müzik dinleyip mal mal tribe giriyordum.Kanka diyorumya can sıkıntısı...
Bizim okul yani "Rainbow Koleji" 'nin Twitter'ından bakarak Selim'i buldum ve iyice Twitter'ının içini dışını deştim .d.d O bu halimi görse 'Seninle uğraşamam işim var.'derdi... Bu cümleye çok mu takılmıştım bilmem ama beni kırdığı doğruydu.Ben hiçkimseyi başımdan savmadım.Gereksizler dışında... Ne yani ?!?? Daha onunla tanışmadan "Gereksizler" katagorisine mi girmiştim? Galiba şu Selim'in düşüncelerini değiştirmenin vakti geldi ...

İsimsiz Bölüm 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin