"Akın!- A şey günaydın."
"Akın şu odada Sarp."
"Tamam. Ben ona bakayım o zaman."
Akın duyduklarıyla hemen gözlerini kapattı.
Yatağa bir şeyin zıpladığını hissedince az daha gözlerini açıyordu. Evet, Sarp zıplayarak Akın'a sesleniyordu.
"Aaakıııınn kaaaallk hadii."
"Dur bir Sarp."
Böyle dese de içten içe gülüyordu.
Sarp, Akın'ı kollarından tutup kaldırmaya çalışıyordu. En sonunda Sarp düştü.
"Sarp iyi misin?"
"İyiyim."
Doğrulup "Hadi kalk." dedi.
"Tamam kahvaltı zamanıııı."
Sarp Akın'ın kolunu tutmuştu çekingence.
"Şey Akın ben.. teşekkür ederim. Annem çok kızardı eve gitseydim. Gerçi şimdi gidince de kızacak sanırım. Ben gideyim artık. Ama yine beraber yapboz yapalım tamam mı?"
"Hayır gitme. Kahvaltıdan sonra git. Hem annem krep yapmış."
"Ama annem çok kızacak."
"Annem konuştu onunla."
"Gerçekten mi?"
Akın onayladı onu.
"Çocuklar hadi."
Oturup kahvaltılarını yaptılar. Sonra televizyonun karşısına kuruldu minikler. Marsupilami izliyorlardı ve Sarp taklidini yapıyordu. Akın ise kahkahalarla gülüyordu.
Annesi kapıdan izliyordu onları. Oğlunun mutlu olması sevindirmişti. Bölümün bitmesini bekledi sonra da Sarp ile konuşacaktı.
Bölüm bitince içeri girdi.
"Sarp."
"Efendim Didem Abla."
"Annenle mi kalmak istersin bizle mi?"
"Sizle tabii ki! Siz çok iyi ve naziksiniz. Akın da çok eğlenceli ve yakı- yani zeki!"
"Anneni görmek istemez misin?"
"Beni döven ve sevmeyen birisine niye anne diyim ki?"
"Annen sevmiyor mu seni?"
"Sevse benimle ilgilenirdi herhalde. Bilmiyorum ki nasıl sevip sevmediğini."
"O zaman bizimle kal şimdilik tamam mı? Annene bakarız sonra."
"Tamam."
Sonra mutfağa geçti Didem.
Sarp uyumak üzere olan Akın'ın kolunu dürttü. Dibine kadar girmişti.
"Ağaç eve gidelim?"
Tatlı tatlı sorarken nasıl hayır desindi ki?
"Gidelim ama biraz bekle beni hatta sen de gel üstünü değiştir."
"Pekiii."
Akın odasına girip yatağının altındaki kutuyu çıkardı. Orada babasının aldığı arabalar vardı.
"Vay çok havalı bunlar Akın!"
"Ben sen sıkılırsın diye alalım istedim. Yapboz yapmayı çoğu kişi sevmiyor belki sen de yapmak istemezsin diye düşündüm."
"Sen istiyorsan yapboz yapabiliriz, ben sıkılmıyorum ki. Ama arabalarınla hiç oynamadın mı? Çok güzeller."
"Şey senin olabilirler."
"Hayııır! Bunlar senin!"
"Artık senin."
"O zaman ikimizin?"
"İkimizin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağaç Ev (bxb)
Short Story[Tamamlanmıştır (×3)] Onun iki gözünün rengi de farklıydı. Diğerinin ise... diğerinin ise öyle özel bir özelliği yoktu. İyi okumalar,