6

148 20 11
                                    

Sarp bu aralar çok üzgündü. Çünkü gizlice eski evine gittiğinde eşyaları da annesi de yoktu. Zaten hiç aramamıştı da annesi.

"Sarp üzülme ben varım."

"Sen benim annem misin Akın?"

"Hayır ama.."

"Ben özür dilerim öyle demek istememiştim."

Sarıldı Akın'a. Kafasını da boynuna gömüp sessizce ağladı. Akın elini Sarp'ın saçlarına götürüp okşadı yavaş yavaş.

"Ağlama."

"Ama çok üzgünüm."

"Benim annem ikimizin de annesi olsun o zaman."

"Kardeş mi olucaz?"

"Hayır şapşal. Kardeş olmam ben seninle."

"Neden sevmiyor musun beni?"

"Seviyorum."

"O zaman?"

"İleride söylerim belki."

"Söz mü ama?"

"Söz, söz. Hadi uyuyalım."

Sarp ve Akın beraber yatıyorlardı. Sarp ilk gün Akın'ın yerini kaptığı için çok üzülmüştü. Onun yüzünden uyuyamamıştı! Resmen yerine konmuş gibi oldu. Ne diye uyuduysa.

Yatağın sol tarafına Sarp sağ tarafına Akın yatıyordu. Yatak duvara yaslıydı ve Sarp çok hareket ettiği için düşmesini istemiyordu.

"İyi geceler."

"Sana da güzel rüyalar gör üzme kendini."

Sarp duvara bakan yüzünü diğer tarafa çevirdi. Ama Akın'ın bu kadar yakın olacağını hesaba katmamıştı.

"Şey saçımla oynar mısın?"

Seve seve oynardı.

Sarp yüzünü duvar tarafına döndü Akın da arkasından sarıldı.

Akın uyanmış Sarp'ı izliyordu. Minik dudakları aralanmış hafif hafif nefes alıyordu. Saçları yastığa dağılmıştı.

"Saaaarp."

"Hm?"

"Uyan."

"Uyicam ben."

"Ağaç eve gidelim mi?"

"Resim çizer miyiz?"

"Hmhm."

"Kalktım bile!"

Ağaç eve gelmiş, kağıt kalem ve sulu boya almış resim çiziyorlardı.

"Akın ne çizeyim?"

"İstediğini."

"Aklıma bir şey gelmiyor ki! Sen ne çiziyorsun?"

"Bitince bak."

"Ama bakıcam!"

"Bitsin önce."

"Ya Akın!"

Akın resmini kapatmaya çalışıyordu Sarp ise bakmaya ve asla göremiyordu. En sonunda boğuşurlarken sulu boyanın su koydukları kaba Sarp'ın eli çarptı. Birazı resme birazı üzerlerine birazı da masaya döküldü.

"Akın.. özür dilerim. Ben sadece bakmak istemiştim. Küsmeyeceksin değil mi? Beni sevmiyorsun artık değil mi? Özür dilerim bir daha-"

"Sana kızmadım. İyi misin?"

"Azıcık üstüme döküldü bir şey olmaz hem senin üzerine de dökülmüş."

Akın, Sarp'ın elini tutup eve götürdü.

"Akın niye geldiniz?"

"Üstümüzü değişmeye geldik. Boyama yaparken elim çarptı suya."

"Az dikkat etsene Akın. Hadi hadi değişin çabuk."

Odaya girdiler. Akın, Sarp'a kıyafet verdi.

"Şey Akın ben teşekkür ederim."

Elini kulağına koyarak konuşmuştu. Mahcup olunca kulakları kızarır ve kulağına dokunmaya başlardı.

"Kıyafet verdim alt tarafı Sarp her şey için teşekküre gerek yok."

"Onun için değil."

"Neden?"

"Annene söylemedin beni, sana da kızdı biraz."

"Önemli değil."

"Barıştık mı?"

"Küsmemiştik ki."

"Ama sen üzüldün resmini mahvettim. Hem ne çiziyordun ki?"

"Seni, annemi ve kendimi. Arkaya da güneş, bulutlar ve gökkuşağı çizmiştim."

"Keşke görebilseydim."

"Bir daha çizerim."

"Ağaç evi de çiz!"

"Çizerim."

Artık büyüsünler yaniii. Çocukluklarına dair yazacaklarımı yazdım. Öyle işte.

Ağaç Ev (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin