33- Şok üstüne şok

5.1K 469 661
                                    

Selamlar herkese!

Geciktim sorry ama ne demişler geç olsun da güç olmasın hem bu bölüm diğerlerine göre daha uzun. (Kendi arkamı toparlamaya çalışıyorumdur.)

Neyse uzatmayacağım zaten çok kritik bir yerde kaldıydık okuyun beybiler.

Seviyorum sizi...

💜💜💜

Medya: Halsey - Nightmare

Gün batımı, şık bir mekan, ellerde yıllanmış şaraplar ve mihrapta iki adam...

Bu tablodaki tek olumsuzluk, tek siyah nokta ise oturduğu yerde elindeki şarap kadehini kırarcasına sıkan, gözleri gerginlik ve mutsuzlukla dolmuş esmer bir adam.

Herkes mutlu, herkes alkışlıyor, o ise büzülüp kalmış, tek bacağını gerginlikten sallayarak dudaklarını ısırıyor...

Taehyung.

Sekreter olan.

8 yıllık iş arkadaşı, yoldaşı, gerektiğinde abilik yapmış olduğu kardeşi, gerektiğinde öğretmenlik yaptığı öğrencisi, gerektiğinde...Ah...Gerektiğinde ise yatağını ve kalbini süslemiş olan unutulmaz güzellikteki genç adamı Jeon'unu başka bir adamın kollarına gönderiyordu. Aşık olduğu adamı...

Tabloyu bozmaması absürt olurdu zaten.

Nitekim iki adam mihrabın tam önünde birbirlerinin kollarından henüz ayrılmış ve birkaç dakika içerisinde dudaklarını buluşturacakken mutsuzluğundan hüngür hüngür ağlayacaktı resmen.

Piyanonun tuşlarından çıkan müzik durmak bilmeyip tekrar tekrar başa sararken sekreterin kaşları çatıldı.

Bir an önce bitmeliydi bu kabus.

Ortamı terk etmeyi bile düşündüğü dakikalarda çevreden alacağı tepki ve bakış açısından kalkamıyordu yerinden.

Emin olmalıydı. Gerçekten bir başkasıyla mutlu olduğuna emin olmalıydı güzel yüzlü çocuğunun.

Tam o esnada herkesin bakışları tek bir yere odaklandı.

Jeon Jungkook ve Kim Namjoon'un çıkmış olduğu kapıya.

Sekreterin kulakları uğuldarken zorlukla gözlerini mihraptakilerden çekip, kapıya bir bakış attı.

Beyaz takım elbiseli genç bir adam ve yeniden tanımadığı genç olduğu her halinden belli olan bir adam kol kola taş yola adımladılar.

Dolu gözleriyle olayı idrak etmeye çalışırken huzursuzlukla yerinde kıpırdandı.

Büyük dudaklı ve dünya yakışıklısı sayılabilecek genç adam, siyah takımlının kolunda adım adım mihraba giderken kafa karışıklığıyla olan biteni anlamaya çalıştı.

Aynı şekilde sarılarak beyaz takımlının elini Namjoon'a uzatan sağdıç, Jungkook'la beraber kenara çekildiğinde rahibin sesi duyuldu.

"Bugün burada birbirini seven iki ruhu tanrının huzurunda kavuşturmak için bulunuyoruz.-" Tuttuğu nefeslerini uzun bir şekilde veren sekreter derin derin soluklandı.

Rahibin sesi biten müzikten çok bir melodiymiş gibi kulaklarına dolarken bağdaş kurduğu ellerini çözerek ağzı aralandı.

"-Ve sen Kim Namjoon, Kim Seokjin'i yani Jin'i kocan olarak kabul ediyor musun?"

Bütün tiksindiği N ve J harfleri üstüne üstüne gelirken yüzünü şuursuz bir gülümseme kapladı esmerin.

Jin yani J...

Yes, Sir.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin