Bir Ay Sonra
"Areum,Areum,Areum! Çok korkuyorum!" Areum sabahtan beri üzerindeki korseyle odada tur atan arkadaşına baktı. Yüzününde ve alnında minik çizgiler oluşuyor,endişesini belli ediyordu. Areum arkadaşına tezat bir şekilde sakindi.
"Korkma,her şey çok güzel olacak. Her şey istediğimiz gibi. Oteli ayarladık,kimlikler tamam, yolculuk yapacağın gemi tamam. Tanrı aşkına sakin ol!"
Byeol derince nefes alıp vererek sakin olmaya çalıştı. Eğer planları gerçekleşemezse ömür boyu mahkum olacaktı ve bu da onu deli gibi korkutuyordu.
"Sakinim,sakinim..." Kendi kendine bir süre mırıldandı ve camın önündeki altın varaklı,kadife koltuğa oturup dışarıyı izlemeye başladı.Tüm Busan ayaklarının altındaydı. Üstten karınca gibi gözüken insanlara baktı ve gülümsedi. Her biri ne kadar küçük fakat dertleri kendilerinin kaç katıdır kim bilir diye içinden geçirdi.
Kapının çalınmasıyla Byeol daldığı düşüncelerinden sıyrıldı.
"Girin."
Odaya elinde gelinlikle bir kadın geldi ve ağır olan gelinliğini müsait bir yere bıraktı.
"Efendim, beni Bayan Kim gönderdi bugün hazırlanmanıza ben ve ekibim yardımcı olacak." Kadın gülümseyerek Byeol'e bakıyordu. Byeol'se yüz ifadesini sabit tutmaya çalışarak yanıt verdi.
"Peki."
Kadının ardından ekibinden olan insanlar odayı doldurmaya başladı. Az önce bomboş olan kocaman tuvalet masasının üstünü makyaj malzemeleri kaplamıştı. Byeol biraz şaşkınlık biraz da endişeyle ekibe baktı.
"Ben ağır bir makyaj ve saç istemiyorum. " Eline telefonunu aldı ve önceden seçtiği saç ve makyajı göstererek isteğini beyan etti.
"İstediğim şeyler bunlar,lütfen aynısını yapın."
Kadın başta itiraz edecek olsa da usulca başını salladı ve ekibine talimatlar vermeye başladı. Ekibi hazırlık yaparken Byeol'ün gelinliğini giyindirmek için iki kadın yardım etmeye başladı. Ekibin başı olan kadın bir an için durdu ve korsesiyle olan genç kızı süzdü.
"Korsenin altında sıradan bir iç çamaşırı mı var yoksa ben mi yanlış görüyorum?" Byeol kadını anlamadığı için kaşlarını çattı ve merakla sordu.
"Anlamadım?" Kadın gülümsedi.
"Sonuçta bugün düğün gecen ve bilirsin..." Ekipten bir kaç kız kıkırdadı. Byeolse hem utanmış hem de sinirlenmişti.
"Ben o tarz bir iç çamaşırını düğünün ardından giyeceğim." Yanakları durmadan kızarırken kadınlara arkasını döndü ve emir verdi.
"Devam edin lütfen!"
***
Sanki on dakika gibi süren iki saatin ardından Byeol hazırdı. Kendine boy aynasından baktı ve baştan ayağa süzdü. İyi görünüyordu fakat ne anlamı vardı ki bunun sanki gerçekten evleniyordu.
Byeol'ü hazırlayan kadınlar gitmiş ve Areum'la Byeol başbaşa kalmıştı. Areum hayranlıkla Byeole baktı ve yanına gidip her iki elini de tuttu.
"Muhteşem görünüyorsun!" Byeol gülümsedi burukça.
"Sağ ol ama biliyorsun hiçbir anlamı yok." Areum ona sarıldı ve kulağına fısıldadı usulca.
"Her şey çok güzel olacak. İyi olacaksın. Seni çok özleyeceğim." Her iki gencin gözleri dolarken gelen telefonla ayrıldılar.
Çalan telefon Byeole aitti. Byeol ekranda yazan isimle gerildi.