2nd chapter' the matriculation day

272 26 14
                                    

"Taehyun kendini lütfen germe tatlım. Yapacağını biliyorsun."

Taehyun başını bıkkınca salladı. Zaten germiyordu kendini.

Geremiyordu.

Sınava salonuna girdi ve ona ayrılan masaya geçti i. Gözetmen kağıtları dağıtırken Taehyun sınıftaki öğrencileri incelemeye başladı.Hepsi heyecanlı ve bir o kadar da stresli görünüyordu öyle ki önünde yüzünün büyük bir kısmını sivilce kaplayan çocuğun sivilcelerinin nedeninin sınav olduğuna yemin edebilirdi.

Derin bir nefed alıp eline su şişesini aldı ve bir kaç yudum içip bıraktı. Görevliler yasakları okurken Taehyun sırasına yaslandı.

"Süreniz başladı! Başarılar."

***

"Son 10 dakika!"

Taehyun kalemini bıraktı ve son kez cevaplarını kontrolden geçirdi. Herşey tamamdı işte. Artık ne olacaktı? Üniversiteyi kazanacak ve yine çok çalışacaktı. Ardından zihinin atmaya çalıştığı fakat her geçen gün büyüyen hayallerini daha da bastırmaya çalışacaktı. Sonra üniversite bitecekti ardından iş derdi başlayacaktı. O hallolduktan sonra kendisine göre birini hala bulamamaışsa görücü usulü randevulara çıkacak ve belki de evlenecekti.

Bu muydu?

Taehyunun yüzü asıldı. Gerçeklerin ağırlığı; zayıf göğüsünü eziyor, kalbini ağrıtıyordu.

Süre bitmiş, herkes kağıtlarını vermeye başlamıştı. Taehyun da kağıdını verip dışarı çıktı. Annesini uzakta beklerken gördüğünde yüzüne yine o "ben iyiyim, mutluyum" tarzı gülümsemesini yerleştirdi.

Kendi mutsuzluğuyla insanları mutsuz etmek haksızlık olurdu.

Bayan Kang gelen oğlunu gördü ve biraz endişeyle baktı.

"Nasıldı Taehyun?"

Taehyun gülümsedi

"Harikaydı anne! Hanguk üniversitesi beni bekliyor!"

Bayan Kang oğluna sarıldı.

"Taehyun sakın şunu unutma; sen kim olursan ol benim oğlumsun, başarılı olsan da olmasan da hep yanında olacağım."

Taehyun dolan gözlerini gizlemek için annesine sarılışını biraz daha uzun tuttu.

"Teşekkürler anne beni hep çok sevdiğin için."

***

Sınav gününün ardından yaklaşık 2 hafta geçmişti. Bugün kimileri içn bir sevinç ve övünç kaynağı, kimileri içinse utanç ve üzüntü kaynağı olan o sonuçlar açıklanacaktı. Taehyun ikisini de hissediyordu: övünç ve üzüntü.

"Hadi Taehyun hızlı ol!"

Annesinin aceleci tavrına karşı elini çabuk tutup siteyi açtı Taehyun. Yüklenmeden olsa gerek site biraz geç açıldı.

"554.86 puan"

Bayan kang sevinç çığlıklarıyla tepkisiz olan Taehyun'a sarıldı.

"Tebrikler oğlum tebrikler! Başardın!"

Bayan Kang oğlunun tepkisiz ve boş bakışlarını o an fark etmedi.

'O hep öyle zaten.' Diyip sorgulamadı.

Neden hiç sorgulamıyordu? Hiç mi görmüyordu oğlunun yüzünden düşen parçaları? Görüyordu, hem de çok iyi görüyordu fakat örselemek işine gelmiyordu. Oğlunu çok seviyordu Bayan Kang ama her ebeveyn gibi sadece başarıyı güzel bir üniversite ve iyi bir iş zannediyordu. Başarı bunlardan mı geçiyordu sahiden? Hiçbir zaman Taehyun'un ne istediğini sorgulamadı. Sadece 'Taehyun doktor olacak' demişti ve Taehyun kabul etmişti.

Bazen korkuyordu Bayan Kang, ya Taehyun onun bu totoliter(baskıcı) yönetimine karşı bir gün darbe yaparsa?

***

Kısa bir bölüm oldu ama bence hiç yoktan iyidir jrhuuhdhzh

Nasıl gidiyor az yorum yapın yaw

lost' Kang TaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin