1. Bölüm

76 47 88
                                    

1. Bölüm

"Aynı dünyanın ayrı insanları."

Son olarak bu sweatshirt ve valizim hazır. Valizimi odadan zorlukla çıkarttım ve
arabaya götürdüm. Her şey tamam mı diye

odama son bir göz attıktan sonra
peluşlarımı gördüm, bir kaç tanesini aldığım gibi dışarı çıktım. Arabaya
binmemle telefonum çaldı.

*annem 🖤*

"Alo efendim annecim."

"Yolda mısın kızım?"

"Anne ben de tam şuan arabaya bindim 1 saate orda olurum inşAllah. Sende beni merak etme oraya gidince haber veririm."

"Tamam kızım kendine iyi bak."

Telefonu kapatıp yan koltuğa bıraktım. Son anda aklıma buzdolabında hiçbir şey
olmadığı geldi. Markete uğrayıp peynir,

zeytin, sucuk, salam, konserveler, makarna,
patates, gazlı içecek, meyve suyu bol bol aburcubur, duş jeli ve şampuan aldım.

Elimdeki poşetleri zar zor arabaya bıraktım ve sürücü koltuğuna geçtim. Hemen güzel
bir şarkı açtım. Uzun süren yolculuğun
ardından evime gelebilmiştim, pardon
kulübeye. Ev denilmeyecek kadar küçük.Tek odalı ve amerikan mutfaklı ama

buraya arada sırada geliyorum zaten çok da önemli değildi benim için. Telefonumu alıp
anneme mesaj attım. Güzel bir duş almak için banyoya gittim. Duş jelini açıp önce

kokusunu içime içime çektim. Duşumu aldıktan sonra çıkıp kendime kahve yaptım.
Saat 15.30'du. kapının çalmasıyla başta çok korktum. Buraya kim gelebilirdi ki? Kapıya

doğru yaklaştım ve dışarda birkaç adam gördüm sessizce onları dinledim.

"Gayet sağlam görünüyor. Yıkım zor olacak"

Yıkım mı? Kapımı sinirle açtım

"Buyrun? Yanlış geldiniz galiba."

Dedim sinirle.

"Siz burada mı oturuyorsunuz?"

"Evet,bir sorun mu var?"

"Biz burayı yıkacağız ama burayı boşaltmanız gerek, çığ tehlikesi var. Ayrıca bura size ait değil."

"Nasıl bana ait değil saçmalamayın belgeler var. Gidin burdan yıkamazsınız!"

Kapıyı yüzlerine kapattım. Bir kaç dakika sonra gittiklerini gördüğümde derin bir

nefes aldım. Koltuğuma geçip soğuyan kahvemle bakıştım. Kahvemi içtim ve
yorgunluktan uykuya daldım. Saat 00.30'da uyandım. Biraz telefona baktım ve bir şeyler

atıştırdım. Sabah 11.00'de uyandım, dışarı spor yapmak için çıksamda totomun donmasıyla geri girdim. Kahvaltımı

hazırladım ve mis gibi sucuklu bir yumurta
yaptım. Tam lokmayı ağzıma atacağım , kapı çaldı. Pardon biri kapıyı tekmeliyordu.

Kapıyı açtım karşımda iki katım bir adam vardı.

"Beyefendi bu şekilde kapı çalınır mı, daha dikkatli olamaz mısınız? kapıyı kırdınız."

"Bırak kapıyı ben evi yıkacağım sen kapı diyorsun."

"Ne, ben bunu kabul etmediğimi söyledim!"

Diyip kapıyı sert bi şekilde kapattım tabii elini araya koyup kapıyı açmasıyla yere

yapışmasaydım. Zorlukla ayağa kalkıp

"Sen kendini ne zannediyorsun!? Polisi çağırmadan git burdan!"

"Polisi çağırmak senin aleyhinde olur. Bunu deneme bile.

"Nasıl yani?"

"Anlamıyor musun?"

"Hayır!"

"Burayı boşaltacaksın! Bura artık senin değil"

"Böyle bir şey mümkün değil an-"

Bir gürültü koptu, ardından pencereler karla kaplandı. Hem şaşkındım hem
korkuyordum. Tavan yavaş yavaş çöküyor gibiydi... Hızla kapıyı açmaya çalıştı ne

yapsa nafile, milim kıpırdamıyordu. Nabzım hızlanmaya, nefesim kesilmeye başladı.
Gözlerimi kapattım, bunların bir rüya olması için dua etmeye başladım. Gözlerimi

açtığımda her şey gerçekti. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken tek duyduğum o adamın
küfürleriydi...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İlk bölüm farkındayım olaylar hızlı gelişiyor maksadım sizi sıkmamak, bekletmemek. Özel bölümler tabii ki bu şekilde değil daha uzun , anlaşılır olacak.

ZemheriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin