2.Bölüm 💟 Arkadaş

1.4K 57 4
                                    


Medya: Deniz Arslan

ÖNEMLİ!!!! : Kıza bir özellik ekledim dövüşmekte iyi tabanca da kullanabiliyor.

Öncelikle düşüncelerine önem verdiğim bir arkadaşım betimlemeyi artırmam gerektiğini söyledi. Ben de yazdığım hikayeyi okudum hiç betimleme yapmamışım resmen. Bu bölümü ondan önce yazdığımı için betimleme az ama bir dahakine daha fazla olacak.


⏪ Deniz'den ⏩

Sabah kalktım. Hazırlanıp aşağı indim. Sessiz geçen bir kahvaltıdan sonra hep beraber oturuyorduk. Telefonum çalmaya başladığında herkes bana döndü.

" Yaşam Pınar'ım " arıyor. Meriç'in'te telefonuma göz ucuyla bakıp "Al işte sevgilisi arıyor." dedi. Ben ise bu tepkisine göz devirdikten sonra tam kalkacakken annem "Özel değilse burada konuşabilirsin,." dedi. Ben de oturup telefonu açtım.

( Alya'yı duymuyor ailesi yani o yazan kişiyi )

Ben +) Alooo! Alya kuşum n'apıyorsun? Türkiye'ye döndünüz mü?

O -) Bu akşam dönüncez Deniz'im.

Ben +) Çok sevindim. O zaman yarın buluşuyoruz.

O -) Bizim eve gel ikimiz pijama partisi yapalım. ( ikimiz yazmam saçma oldu ama sadece ikisi olacak)

Ben +) Oluurr ! Sen istersin de biz yapmaz mıyız Yaşam Pınar'ım. Çilek ve çikolatayı unutmayalım.

O -) Tamam tamam.Deniz'im izin alabilirsin değil mi?

Ben +) Evet Yaşam Pınar'ım. Ben hallederim o işi.

O -) Tamam o zaman. Ben şimdi valiz hazırlayacağım. Görüşürüz Deniz'im.

Ben +) Görüşürüz Alya kuşum. Uçağa binince haber ver.



Telefonu kapattığıma babam Meriç'e sert bakışlar atıyordu. Hafifçe boğazımı temizleyip babama '' Mustafa Bey eğer izniniz olursa ben yarın akşam arkadaşımda kalmak kalmak istiyorum.'' dedim. O ise '' Tamam kızım,kalabilirsin.'' dedi.

➖➖➖➖ Zaman Atlaması➖➖➖➖

🌼🌼🌼🌼🌼 3 Saat Sonra 🌼🌼🌼🌼🌼


Siyah bir tayt ve salaş,düz,beyaz bir t-shirt giydim. Saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Telefon kılıfıma 200 TL koyup telefonumu ve kulak üstü kulaklığımı alarak aşağı indim.

Oturma odasında kimse yoktu. Burada çalışan Hatice teyzeyi gördüm.

Ona '' Hatice teyze Delal Hanım'a biraz etrafı gezip hava alacağımı iletir misin? '' dedim. Olumlu yanıt alınca dışarı çıktım.


Yanıma hemen bir koruma gelip '' Deniz Hanım bir şey mi istemiştiniz? '' dedi. Ben ise '' Öncelikle hanımı kaldıralım. İkinci olarak ise sadece biraz etrafı gezicem.'' dedim.


O ise '' Peki Deniz ama ben de geleyim.'' dedi. '' Hayır,tek başıma gezmek istiyorum. Haberleri var.'' diyerek reddettim.

Büyük bahçeden çıkınca koşmaya başladım. Yaklaşık 2,5 saat koşmuştum. Çok susamıştım. Bir bakkal bulup su aldım.


Eve dönmek için etrafa baktım ama ben burayı bilmiyordum. Evdekilerinde telefon numarası yoktu.


Harika! Evi nasıl bulacaktım? Bunları düşünürken bir kadın sesi duydum. ''Yardım edin! Çantamı çalıyorlar!''


Hemen başımı o tarafa çevirdim. 15-20 metre ötemde koşan 30'lu yaşlarında bir adam. Hızlıca koşmaya başladım. 10 dakika boyunca onu kovaladım. 10 dakikanın sonunda çıkmaz bir sokakta durmak zorunda kaldı.


Bıkkın bir sesle '' Sıkıştın,artık kaçacak yerin yok. Ver çantayı'' dedim. O ise '' Sen öyle san.'' dedi ve cebinden bir çakı çıkardı.


Çakıyı bana doğru sallamaya başladı. İleri doğru atıldı. 5-10 dakikalık bir kargaşa oldu.


Kargaşa esnasında avucumun içi yatay bir şekilde kesildi. Adamı yere yatırmış dövüyordum.


O sırada siren sesi duyuldu ve polisler gelip adamı aldılar. Kadına çantasını verdim. Kadın elimdeki yarayı gördü. Bütün ısrarlarıma rağmen beraber hastaneye gittik.( Dikiş biraz abartı oldu ama boşverin.)


Elime dikiş atılıp sarıldı. Şansıma etraf tanıdık geldi ve evi buldum. Kapı açıktı. Eve girdim.


Salona girecekken birtakım sesler duydum. Annem endişeyle '' Ya başına bir şey geldiyse?'' dedi. Aras

'' Sevgilisiyledir işte, belli ki yalan söyleyip sevgilisinin yanına gitmiş.'' dedi. Bir süre sessizlik oldu ve ben de içeri girdim.

Annem elimdeki sargıyı fark edip telaşla ve endişeyle sordu. '' Kızım eline ne oldu? İyi misin?'' dedi.


Ben ise '' Önemli bir şey değil. Gezerken dikenli çalılar elime battı. Bir sargı bezi bulup sardım. Kaybolduğum için ise biraz geç kaldım.'' dedim.



Meriç  ''İyi de bu civarda dikenli çalı yok ki'' dedi. '' Biraz uzaklaşmışım.'' dedim. Böylelikle konu kapandı. Akşam yemeği yedik ve odama çekildim. Duş alıp yatağa uzandım.



Kapı çaldı. ''Gir'' diyince içeri Karan girdi. '' Konuşabilir miyiz?'' dedi. ''Olur.'' dedim ve dikleştim.

Yanıma oturdu. ''Direk konuya gireceğim. İçeride neden yalan söyledin?'' dedi.

''Ne yalanı?'' dedim bilmemezlikten gelerek.


'' Bu elindeki sargı sadece dikiş atıldıktan sonra kullanılır. Ve elini çalılarda bu kadar kesemezsin.'' dedi


Vay be zeki bir doktor. Biraz düşündüm ve konuşmaya başladım.

'' Dışarıda koşu yapıyordum. Su alıp eve geleyim dedim. Kaybolduğumu fark ettim. O sırada bir kadının sesini duydum. Biri çantasını çalıp kaçıyordu. Kovaladım. Çıkmaz sokağa girince bıçak çekti. O hengamede elim kesildi. Polisler adamı alıp gitti. Kadın kesiği fark edince hastaneye gittik sonra şansıma çevre tanıdık geldi ve evi buldum.'' dedim.

Nedense ona güvenmiştim. Bana güven veriyordu.


Sargıyı açıp elimi inceledi. Bir şeyler yapıp geri sardı. '' Doğruyu söylediğin için teşekkür ederim.'' dedi ve gitti.





⏪ Toprak'tan ⏩

Yalan söylüyordu. Peşine taktığım adam bana her şeyi anlatmıştı. Bunu öğrenince Karan'a anlattım. O da gidip konuştu. Karan' a her şeyi anlatmıştı.



Belli ki annemleri endişelendirmek istememişti. Ama neticede yalan söylemişti. Sonra ise doğruyu Karan' a anlatmıştı.


Bu kıza güvenmeli miyim bilmiyorum. Bildiğim tek şey onu tanımadan kötü davranmamalıyım.

Onu araştırmıştım. 8 yaşından 10 yaşına kadar 2 yıl boyunca hastanede raporları vardı. Belli ki eski evinde şiddet görüyordu. O sıralarda gizli bir şekilde özel dövüş eğitimi almıştı.

Göze çarpan başka bir şey yoktu. Kısacası geçmişi temizdi.

➖➖➖➖➖➖ KESTİK ➖➖➖➖➖➖

800 kelime
Umarım beğenirsiniz.
Bir dahakine daha fazla betimleme olacak.

ArslanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin