8. Erkek arkadaş

1.7K 103 33
                                    

Gereksizce sırıtmaya devam ediyordu. "Yani s*ks dememden mi rahatsız oldun?" dedi.

"Evet, her neyse" diye geçiştirmeye çalıştım.

"Neden s*ks seninle yapmak istediğime değil de s*ks dememe takılmanı beklemiyordum." dedi sesimi durgunlaştırdı ve devam etti "seni ilk gördüğümden beri bedenine dokunmak için yanıyordum. Dün bu yüzden ileri gitmiş olabilirim. Buna aşk demek yanlış olur ayrıca sadece bedenine cinsellik için yaklaşmak da diyemeyiz. Çünkü sadece cinsel olarak değil; duygusal ve düşüncesel olarak seni önemsiyorum" dedi. Dediği şeyin aşk olduğuna yemin edebilirdim.

"Bana dokunabilirsin ama kalabalık alanlarda olmaz. Sadece başbaşa olduğumuzda dokunabilirsin. Cinsellik konusunu kast etmiyorum. O konuda da; benimle s*ks yapman için önce gay, bisex ya da hetero olup olmadığımdan emin olmalıyım." dedim. Onun istediğini yapmasına izin verecektim. Birileri onu düşünmeliydi. Belki bunu ben de istiyordum. Beynim neden bu kadar onarmal cümle kurmuştu. Pişman olacakmışım gibi hissediyordum.

Elini belime indirmişti. Birden kendine çekip dudaklarını dudaklarımla birleştirmesi beni anlık şoka sokmuştu. Elinin tişörtümün altına girdiğini hissediyordum. Teni tenime değiyordu ve vucüdumun ısınması giderek artıyordu. Kalp atışlarım da giderek artıyordu. Dudaklarımı emmeye başladığında kollarımla onu ittirmeye çalışıyordum. Öpücüğüne karşılık veriyordum ama onuda durdurmaya çalışıyordum. Dişlerini dudağımda hissetmeye başlamıştım. Yaptığı baskıyla dudağımı kanatmıştı. Onu güçlükle itip uzaklaştırdım.

Dudağımdaki kanı sildim ve "çıldırdın mı sen?! Sokak ortasındayız!" dedim. O sırada bekçi kulübesinin önünde bizi izleyen bekçiyi farkettim. Yüzünde pişkin bir sırıtış vardı. Sanki "hadi devam edin ben yokmuşum gibi" diyen bir ifadesi vardı. Rahatsız olmuştum o bakıştan.

Dudaklarını yaladı ve "eğer biraz daha bekleseydim gerçekten çıldırıcaktım." dedi. Sanki tekrar dudaklarıma yapışabilecekmiş gibi bakıyordu hala.

....

Asansöre binmiştik. Bakışlarını üzerimde hissediyordum. Kafamı ona çevirdiğimde gerçekten boynuma odaklanmış gibiydi. "Ne istiyorsun?" dedim.

"Son bir şey" dedi ve yalvaran gözlerini bana çevirdi. Ne yapacağını tahmin edebiliyordum.

Göz devirdim ve "çabuk ol" dedim. Daha iki gündür tanıdığım birinin bana dokunmasına izin vermek ne kadar doğruydu bilmiyorum ama bunu ben de istiyordum. Bunu belli etmemeye çalışıyordum.

Dudaklarını boynuma değdirdiğinde içimdeki ısıya engel olamıyordum. Nefesi boynumdaydı. Eli belime indi. Dokunuşları beni çılgına çevirecekti.

Öpücükleri bırakmış, emmeye ve dişlemeye başlamıştı. Acıyla yüzümü buruştursamda bu hissi sevmiştim. Kollarımı ona dolamıştım. Dişlemeyi bırakmış ve yumuşak öpücüklerini dişlediği yere konduruyordu. Tam bir aç kurttu her seferinde dişlemeyi seven bir kurt. Sonra da öpeyim de geçsin der gibi öpüyordu. Ama o kadar yumuşak ve hoştu ki öpüşleri.

Öperek boynumdan yukarı çıkıyordu. Eli de tişörtümün içine giriyordu. Dokunuşları o kadar çok yumuşak olsada bir o kadar cüretkar bir kavrayışı vardı.

Kendime engel olamıyordum. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdim. O kadar şehvetli öpüyordu ki o an.

Birden asansörün kapısının açıldığını farkettim ve onu aceleyle ittirdim. İkimizde paniklemiştik. Yakamı büyük bir aceleyle düzelttim.

Asansöre binen otuzlu yaşlarda bir iş adamıydı. Yorgun ve dalgın görünüyordu. Tanıdık yüzünü gördüğümde anlık gerilmeye başladım. Alt komşumuzdu bu. Annemle yakın bir dostlukları vardı. Gülümsedi ve "Ivan! Gecenin bu saatinde dışarıda ne işin var?" dedi, pijamalarıma bakış atarken.

Zoraki bir gülümsemeyle elimdeki market poşetini göstererek "uyku tutmadı da gidip biraz süt aldım" dedim. Süt almak aklıma iyiki gelmişti. Yoksa ne nane yerdim bilemiyorum.

"Peki" dedi. Gözleri Axel'e kaydı ve "Arkadaşın da seni yalnız göndermek istememiş olmalı" dedi.

Tam ağzımı açmıştım ki Axel benden önce davrandı ve "onun erkek arkadaşıyım ben" dedi. Adama saldıracak gibi bakıyordu.

Şaşkınlıkla ona döndüm ve "ne?!" dedim.

- oy vermeyenlerin başına taş düşer inş -

Bakıcı [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin