Bakıcı [BxB]

3. Göz yaşı

Pansuman işi bitmişti bu yüzden yataktan kalkmaya yeltenmiştim. Ama o sırada beklenmedik bir şekilde aniden beni belimden tutup yatağa yatırmıştı. Bu aç kurt az önce ısırmam diyordu ama şimdi üzerimdeydi. İki güne kalmaz vücudumda ısırık izleriyle gezeceğimden emindim.

"Ne istiyorsun?" dedim. Bedenimin ısınmaya başladığını hissetsemde aldırış etmemeye çalışıyordum. Bedeni, bedenime çok yakındı ve bakışlarıyla ölüyordum.

"Bütün gün bana bir şey sormak istediğin bir şey varmış gibiydi" dedi.

Neden bu kadar baştan çıkarıcı bakmak zorundaydı ki! Bakışları yüzünden daha da sıcak hissetmeye başlamıştım. Bir insanın bu kadar baştan çıkarıcı bakması yasaklanmalıydı.

Gözlerimi kaçırdım çünkü soracağım şey normal bir şey değildi. "Bugün okulda olan dedikoduları sormak istiyordum sadece" dedim ve yutkundum. Ben, neden bu kadar gerildim anlayamıyordum.

Gülümsediğini görebiliyordum. Acı bir gülümseydi bu. Beni korkutan bir gülümse. Siyah uzun saçları yüzüne düşüyordu ve tamamen gözlerini kapatıyordu. "Sen de onlar gibi mi düşünüyorsun?" dedi. Az önce kurttan kediciğe mi geçiş yaptı o ne? Sanki çok incinmiş gibiydi. Sanki onu incitmişim gibiydi.

"Hayır. Sadece gerçekliğini merak ediyorum" dedim.

Üzerimden kalktı ve bu sayede doğrulabildim. Neden bu kadar kırgın duruyordu? "Eğer hepsinin doğru olduğunu söylesem. Ne değişirdi?" dedi. Ağlamaklı sesi vardı. Bu kurt yavrusu aslında kurt maskesi takmış yavru kediydi anlaşılan.

İçten bir gülümseme ile "eğer hepsinin doğru olduğunu söyleseydin senin hakkında endişelenirdim ve canının acıyıp acımadığını sorardım. Gerçekten zor olmuştur diye düşünürdüm. Neler yaşadığnı, nasıl hissettiğini, nasıl başa çıktığını sorardım." dedim.

Kafasını kaldırdırıp bana baktı. Bakışları o kadar masumdu ki küçük çocuk gibiydi. Bu aç kurdun masum bir tavşan gibi görünebileceğini kim bilebilirdi ki? Şu an aç bir kuttan çok her şeye benziyordu.

"Gözlerin mi doldu senin?" dedim ona. Ciddi ciddi gözleri dolmuştu.

Birden bana sarılmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım. "Gerçekten, gerçekleri sana anlatsaydım. Böyle mi düşünürdün? Beni dışlamaz mıydın? Ahlaksız, erkek avcısı p*ç, y#wşak, or#spu, gay p*ç demez miydin? Beni hayalet yerine koymaz mıydın?" dedi. Cidden sesi ağlamaklı geliyordu.

Bunları gerçekten yaşamış mıydı yani? Bunları defalarca kez duymuş olmalı. Defalarca kez bu zorbalığa uğramış olmalı. Hiç kimse düşünmedi mi; bu yavru kedinin duyguları olduğunu, duygularının incindiğini, kalbinin kırıldığını? Hiç kimse biraz bile kendini bu yavru kedinin yerine koymadı mı? Neler çektiğini düşünmedi mi? Bu nasıl bir insanlık? Sorgulamadan, düşünmeden yorum yapıyor ve her duyduklarına körü körüne inanıyorlar.

Elimi saçlarının arasına daldırdım ve minik bir kedi sever gibi saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacıktı ve mis gibi kokuyordu. "Hayır, demezdim, seni yok saymazdım, dışlamazdım. Sadece hakkında endişelenirdim ve korkardım." dedim. O sırada parfümle karışık olan sigara kokusunu farkettim.

Bu minik kedi gerçekten bunları yaşamış olamaz değil mi? Bu kadar şeyin üstesinden nasıl gelmiş? Neden bu kadar acımasız davranmışlar ona böyle?

Benden ayrıldı ve "sana gerçekleri anlatmamı ister misin?" dedi. Gözleri gerçekten dolmuş olmasına Aç kurt sandığım bu çocuk sanırım bir yavru kedi de değil, minik bir kaplan.

-okuyonuz madem oy versenize yaaa-