Merhabaaa!!! Biraz beklettim ama tam istediğim bir bölüm yazabildim. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
PSCast^^
Yazar Tavsiyesi: Girl's Day - I Miss You ile okuyunuz.
Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Geçmişimin bir parçasıydı Jongkook. Ben geçmişimi kaybetmiştim evet. Ama o benim dostumdu. Belki dosttan da öte. Ama şimdi bunların hiçbir önemi yoktu. Jongkook tehlikedeydi ve tek sorumlu da bendim. Bir kaza.. bir kaza nasıl olur da tanıdığım herkesi etkileyebilirdi ki? Ben yaptığım tek şeyle nasıl tüm dünyamı karşıma aldım ki?
Yavaş yavaş kontrolümü kaybediyordum. önce çevremdekilere saldırmaya başladım. Taehyung'u yumrukluyor Jongin'in beni tutmaya çalışan kollarından kurtulmak için debeleniyordum. Bacaklarım titremeye başladı ve ne olduğunu anlamadan dizlerimin üstüne düştüm. gerçekleri taşıyamıyordum artık. ne kalbim ne de vücudum gerçekleri kabullenmiyordu. her bir gerçek ezip geçiyordu dünyamı. ardında bıraktığı parçaları toplamak da yanımda olan üç silahşöre düşüyordu. hepimiz yorulmuştuk. hepimiz bitmiştik. sanki ben hafızamı kaybettikten sonra onlar da bana dair ne varsa yeniden yazmaya, yaşadığımız her şeyi, acıları, sevinçleri tekrar yaşamaya başlamışlardı. ve şimdi... hafızamı kazanmam için bana acı çektirme yöntemini kullanan her kimse Jongkook'u kullanıyordu bana karşı. Gün boyu uyumama rağmen kendimi güçsüz hissediyordum. Taehyung beni kendine çekti ve sırtımı göğsüne yasladı. kulağıma fısıltıyla bişeyler söylüyordu. Bedenimi ve ruhumu ele geçiren yorgunluğa teslim olmadan duyabildiğim tek cümle:
- Seni her şeyden koruyacağım EJ.
Kazadan 1 hafta önce...
Jongkook tekli koltukta oturuyordu. Yüzü bana dönüktü ama gözlerimin içine bakmıyordu. Ardından kınayan bir sesle konuşmaya başladı:
- Gerçekten tüm olanları babana anlattın mı? Senin yüzünden İngiltere'den dönüyorlar EJ. Onların yapabileceği başka hiçbir şey yok.
+ Jongkook... korkuyorum. O tehdit mektuplarını yazandan korkuyorum. o kadar korkunçtu ki. Beni size zarar vermekle tehdit etti. başka bişey düşünemedim işte.
- EJ. Bana güven olur mu? Seni her şeyden korumayı planlıyorum.
+ Benim yüzümden zarar görmeni istemiyorum. Eğer böyle bir şey olursa kendime zarar veririm. bunu yaparım çünkü... sen benim için tahmin edemeyeceğin kadar değerlisin Jongkook. Ailemin yerine birini koymam gerekirse sen, Taehyung, Jimin ve Jongin'den başkası olmaz. biriniz bile eksilseniz ben yok olurum. anlıyor musun?
- Emin ol EJ. Hiçbirimiz sana zarar gelmesine göz yummaz. Biz senin için neysek sen de bizim için osun. unutma... ne olursa olsun yanında olucam.
Rüyalar... Rüyalarınızda geçmişi ya da geleceği görebilir misiniz? Ben korku dolu geçmişimin her sayfasını rüyalarımdan okuyorum. Azar azar yaralanan ruhum eziliyor yavaş yavaş. Taehyung'un nefesi uzaklaştırmaya yetmiyor içimdeki bu korkuyu. İçimdeki masum çocuk can veriyor. Can veriyoruz birlikte. Her bir rüya toprak atıyor üstümüze. Beni ve kaybolan geçmişimi bu çukurdan sadece gerçekler çıkarabilirdi. Ama bir sorun vardı ortada: Gerçekler teker teker geliyordu ve her bir gerçek yalanlarla kolaylaşmış hayatımda vagonların raylardan çıkmasına neden oluyordu. Acaba bu yolun sonunda bizi ne bekliyordu? Arkadaşlıklarımız sınanıyor, gücümüz azalıyordu. Hiçbiri elimizde değildi ama katlanmaya çalışıyorduk.
Uyandığımda saat 17.50'ydi. 10 dakika sonra son dakika haberi olarak Sır Ölüm başlığı görünecekti. Haberin altında ise Jongkook'un resmi olacaktı. onu bir arabadan çıkartılırken ya da cesedi bir torbanın içindeyken görmeyi kaldıramazdım. bunu yapamazdım. kafamdaki tilkiler bu düşünceleri kovalarken ölüme ne kadar da yakın olduğumuz düşüncesi beynimin bir köşesine işleniyordu. korkuyordum. hem de hiç korkmadığım kadar. Jongkook için de diğerleri için de. ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Saat 18... SBS Haber... Son Dakika...
SIR ÖLÜM
Ünlü tasarımcı Shin JungHye ve ünlü basketbolcu Jeon JongSuk'un oğulları Harika Çocuk Jeon JongKook ailesinin yazlığında ölü bulundu. Yakışıklılığı ve yeteneğiyle dikkat çeken Jeon JongKook'un ölümünün ardındaki sır perdesi aydınlatılmaya çalışıyor. Dedektifler otopsi raporları olmadan herhangi bir senaryo yazamayacaklarını söyleseler de bir tahminleri var. Katil, onu ve ailesini iyi tanıyan biri olmalı ki magazincilerin bile bulamadığı bu yazlığı biliyor. Ayrıca polisler kapıların hiçbirinde zorlamaya dair bir iz olmadığını paylaştılar. Vahşice katledildiği düşünüle Jeon Jongkook'un otopsi raporuna göre ölüm sebebi kalbine atılan son kurşun.Jeon Jongkook'un ölümünün nedenini bulmak üzere geniş çaplı bir araştırmaya başlayan dedektifleri yardımcı olacak herhangi bir bilgiye sahipseniz lütfen bu bilgileri dedektiflerle paylaşın.
Ayrıntılar için takipte kalın.
Ne...! Jongkook... Bu haberin başlığı bile kalbimin sıkışmasına, gözlerimin dolmasına neden olmuştu. Hele ona yapılanlar... Hepsini hak eden biri varsa o da bendim. Neden... neden Jongkook?! Gözyaşları içinde koltuğa oturdum. Diğerleri de haberi görmüştü. Onların tepkileri de benden çok farklı değildi. Hepimiz aramızdan birinin kopuşuna sessiz sessiz ağlıyorduk. Ağlamalarımıza kapı sesi de eşlik ediyordu. Dayanamayıp oturduğum yerden kalktım ve kapıya yöneldim. Karşımda yine bir zarf...
Zarfı elime alıp salona geçtim. Herkesin gözü üzerimdeydi. Zarfı yırtarcasına açtım. İçinden Jongkook'un öldükten sonra çekilmiş birkaç resmi vardı. Onlara bakmadım. Bakamadım... Mektubu elime alıp okumaya başladım.
Sayın Sürtük EJ
Hediyemi beğendin mi? Aslında Jongkook'a daha çok şey yapmak istiyodum. O dudakları... Kasları... Ahh! Ama o beni istemedi. Onun arzuladığı tek kız olmak nasıl bir duyguydu EJ? Ölümüne kadar arzuladığı... Peki ya ilk öpücüğünün sahibinin ölmesi nasıl bir duyguydu? Dudakların onun öpüşünü özleyecek. Taehyung sana yetmeyecek çünkü sen çok iyi bir erkek avcısısın. Bir erkek seni tatmin etmez değil mi? İçindeki sürtüğe sor bakalım Jongkook'u özleyecek mi? Neyse canım. Sana içindeki sürtükle ve vicdan azabıyla iyi bunalımlar. Emin ol sen bunalımdayken kendimi çok mutlu hissediyorum. Acaba sıradaki kim olmalı?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere
XOXO
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOT: UNUTMA...
FanficHayatımızın gidişatına etki eden olayların başlangıçlarını hatırlayamayabiliriz. Ama sonları birer ok gibi saplanmıştır aklımıza. Ne unutabiliriz ne de hatırlamamak gibi bir lüksümüz vardır. EunJung da aynı durumu yaşıyordu. Başından geçen olaylar e...