NOT: UNUTMA...

ÖZEL BÖLÜM 4 ~ FİNAL

JİMİN

Taehyung'un ölümünden 2 gün sonra EJ bizimle konuşmaya geldi. Biz onun öldüğünü sanıyorduk.. Taehyung onun öldüğünü sanıyordu.. EJ ve Jongin bize her şeyi anlattılar. EJ'in her şeyi hatırlıyor olmasına gerçekten çok sevinmiştim. Ama o güzel anları paylaştığı insanlardan biri, onun için hepimizden de özel olan biri artık hayatta değildi. EJ bu durum yüzünden kendini suçluyordu. Haksız da sayılmazdı tabiki. EJ'in konuşması bittikten sonra Jongkook nutuğuna başladı. Bu ortamda daha fazla kalamazdım. Evden çıkıp iki sokak ilerideki kafeye gittim. İşte oradaydı. Yaşadığım onca şeyden sonra, ölmek istediğim o gece beni hayata bağlayan kız.

~ Jimin-ahhh

Subin... Benim herşeyim.

- Oo Subin-shii. Bugün daha da güzelsiniz.

İşte yine oluyordu. İltifatımdan sonra yanakları yine kızarmıştı.

+ Tesekkür etmeliyim değil mi? (Ahh cidden aptal olmalıyım.)

- O zaman bana biraz zaman ayırabilirsin. Tesekkür olarak düşün.

+ Tamamdır. Dongwoon'a haber verip geliyorum. İki dakika bekle.

Aissssh..! Yine mi Dongwoon!! (Beast'in maknesi Dongwoon❤) Onda olup da bende olmayan ne var ki?! (Karın kasları diyeceğim ama Jimin'inkiler de az değil yani skdjjskdkd)

Subin önlüğünü çıkardı ve yanıma geldi. Beyaz elbisesiyle periler gibi görünüyordu. Ve boru gibi bir ses muhteşem anımın içine etti.

~ Jimin-shi, mümkünse iş saatleri dışında Subin ile görüşün. Patron duyarsa durumu toparlamam zor olabilir. Bu arada, kız kardeşimi üzersen seni öldürürüm.

Kız kardeş mi? Yaşasın yaa!! Subin ve Dongwoon kardeşmiş!!

+ Son Dongwoon! Jimin'i tehdit etme. Ben senin sevgililerine karışıyor muyum?

Sevgili dedi. OMG!! Beni sevgilisi gibi mi görüyor yani? OMG!!!

~ Hiiiiç karışmazsın zaten ikiz. Neyse size iyi eğlenceler. Bugün benden izinlisiniz.

+ Akşam görüşürüz.

Han Nehri manzarası olan bir restoranta geldik. Subin ikimiz için de sipariş verdi. Yemeklerimiz geldi ve ardından sessizlik başladı. Sessizliği Subin'in güzel sesi böldü.

- Jimin.. Biz.. Sevgili miyiz? Yani sen teklif etmedin ve ben-

+ Seni seviyorum Subin. Sen bana hayata dönmem için elini uzattın. Hatta sadece bana değil, en yakın arkadaşlarıma da yardım ettin. Sen beni karanlıktan kurtardın peri kızı. Seni seviyorum.

- Beni sevme Jimin. Ben orada yanlışlıkla Dongwoon'a öyle dedim. Bundan bir anlam çıkarma. Ayrıca ben seni karanlıktan çekmedim. Ben.. Ben karanlığın ta kendisiyim. Ben senin tarafından sevilmeyi hak etmiyorum. Yaptıklarımı bilsen sen de hak etmediğimi düşünürdün. Neler yaptığımı bilsen benden nefret ederdin. O yüzden seni uyarıyorum. Beni sevme. Aksine benden nefret et. Çünkü ben bile yaptıklarım yüzünden kendimden nefret ediyorum.

+ Anlat bana. Yaptığın her şeyi anlat. Seni dinleyeceğim ve dinledikten sonra hala seni seveceğime eminim. Şimdi an-

- Senin karanlıkta olmanın nedeni bendim. Size o oyunları ben oynadım. Amacım kimseye zarar vermek değildi. Ben sadece... Sadece EJ'i çok kıskanıyordum ve sen EJ'i çok seviyordun. Ben.. Yapmamam gerekirdi. Bu yüzden beni sevemezsin. Bunu yapamazsın. Ben... Ben sizin karanlığınızım. Jimin..