KAVALYEM OLUR MUSUN?

802 34 14
                                    


Sabah gözlerimi araladığımda kendi yatağımda uyumadığımı fark ettim. Kafamı kaldırıp etrafta göz gezdirdim, kesinlikle burası benim odam değildi.

Üstümdeki örtüyü kaldırıp, ayaklarımı yataktan sarkıttım. Üzerimde hala okul kıyafetlerim vardı.

Tedirginlikle odanın kapısını uzanırken, kapı birden açıldı. Korkuyla kapının arkasına girip, gözlerimi yumdum.

-"Günay- Şahika?" Deniz 'in sesiydi bu.

-"Deniz?"

Deniz' in evine defalarca gelmeme rağmen, odasını hiç görmemiştim. Burası onun için yasaklı bölge gibiydi. Kimsenin girmesine izin yoktu. İlk defa kendimi bu odada bulurken, korkudan inceleme fırsatı bile bulamamıştım.

-"İyi misin kızılım? "Deniz sorusunu sorduktan sonra, beni kendine çekip sarıldı.

Dün akşamki konuşmalarımız aklıma geldiğinde, sıcak birşey değmişcesine hızla ayrıldım ondan.

-" Ne oldu? "diye soran Deniz şaşkındı.

-" Benim ne işim var burada? "diye sordum. Gerçekten ne zaman buraya geldiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

-" Dün gece seni bir taksi getirdi buraya. Çok korkmuştun, tir tir titrerken sana sarıldığımda bayılmıştın. Bende alıp buraya yatırdım seni. "dedikten sonra yüzümü avuçlarının arasına aldı.

-" Ne oldu dün gece Şahika? Neden bu kadar korkmuştun? " gün geceki görüntüler aklıma geldiğinde gözlerim anında dolmaya başladı.

-" Şşş tamam, her ne olduysa geçti artık. Korma güzelim. " dedikten sonra beni tekrar sarılmak için kendine çektiğinde itiraz etmedim.

İlk defa bana güzelim demişti.. Ama bunu umursayacak durumda bile değildim.

-"Deniz, annemler?" diye endişeyle sordum.

-"Merak etme ben konuştum onlarla. Bende kaldığını biliyorlar, oyun oynarken uyuyakaldı dedim. Tabi valide sultan ikimize de çok kızdı." deyip burnumdan bir makas aldığında gülümsedim.

-" Yandık desene, eve gidince bir ton azar işiteceğim."

-"Gel hadi kahvaltı yapıp çıkalım."

-"Kahvaltı mı?" diye sorduğumda odadan çıkmıştık.

Deniz resmen masayı donatmış, adeta bir kuş sütü eksik olan masayla bakıştım bir süre.

-"Bunları sen mi hazırladın?"

Aslında şaşırmamam gerekti. Anneme ettiği yardımlardan, hamarat olduğu belliydi.

Karnımın gurultusu bu ana eşlik ederken, dün doğru düzgün hiçbirşey yemediğimi hatırladım.

Deniz çayları doldururken sandalyeme yerleştim.

-" Ellerine sağlık, herşey çok güzel gözüküyor." dedikten sonra tabağımı bir güzel doldurdum.

-"Afiyet olsun. Anlatmak istersen dinlerim." demişti.

Bu konudan hiç hoşlanmasam da, bir daha açılmaması için anlatmam gerekiyordu.

-"Dün ben senden sonra, kendi kendime dolaşırken hiç bilmediğim sokaklara girmişim. Hava da kararmıştı hiç fark etmedim. Sonra iki kişi geldi yanıma sarkıntılık etti. Sonra da birisi geldi beni kurtardı." detaylı bir şekilde anlatmak içimden gelmiyordu. Deniz sinirli yumruklarını sıktı.

-" Nerede bu sana sarkıntılık edenler hatırlıyor musun? Birde bana yapsınlar sana yaptıklarını. " hızla başımı iki yana salladım.

-" Hatırlamıyorum Deniz. Geçti gitti zaten bir önemi yok."

-"Zaten güçleri anca kıza yeter adi şerefsizlerin. Böyleleri benim karşıma çıkacak varya, önce tanınmaz hale getirip sonra hadım edip ellerine vereceksin." Deniz öfkeyle söylenirken onu uyardım.

-"Deniz daha fazla uzamasın bu konu. Konuştukça aklıma geliyor." kafasını salladıktan sonra, çayından hızla bir yudum alıp bardağı masaya koydu.

-"Hadi çıkalım." dediğinde itiraz etmedim.

-"Önce eve uğramam gerek. Çantamı hazırlamak için."

-"Boşver güzelim, zaten ders işlenmiyor. İşlenirse de buluruz bir yerden."

Bu kelimeyi bana ikinci söyleyişiydi. Her söylediğinde kalbimin ne kadar hızlı attığını duysa, acaba söyleme devam eder miydi? Zira ben söylememesi taraftarıydım.

- "Eee, baloda giyeceğin elbiseyi kararlaştırdın mı?" ortamın sessizliğini yumuşatmak için sorulan bir soruydu bu.

-"Kendini zorlama Deniz. Umurunda olmadığımı bilirken, umrundaymışım gibi davranma." dedikten sonra adımlarımı hızlandırdım.

O konuşmadan sonrası sessizlikti. Artık birbirimizi her daim koruyup düşünen iki yabancıydık. Ve Deniz gittikten sonra sadece yabancı olacaktık. Gittikçe birbirimizden uzaklaştığımızı, soğuduğumuzu hissetmek içimi ürpertiyordu.

Okul bahçesinden girdiğimizde ayrıldık. Ben kızların yanına giderken, onun nereye gittiğine bakmamıştım.

-"Günaydın kızlar." diyerek yanlarına gittiğimde, Deniz 'in bu tarafa doğru geldiğini gördüm.

Belinay yanındakileri koluyla dürterken, Deniz' in geldiğini işaret ediyordu.

-"Benimle baloya gelir misin?" diye sordu Deniz, bakışları direkt Belinay 'daydı. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken, o dönüp bir kere bile bakmamıştı.

-"Şeyy, çok isterim." diyen Belinay bir yandan da saçlarıyla oynuyordu.

-"Ver telefonunu." dediğinde Deniz' e telefonunu uzattı.

-"Bu benim numaram. Haberleşiriz." diyen Deniz telefonu verdikten sonra, cevap vermesini bile beklemeden oradan ayrıldı.

-" Sanırım bayılacağım." diyen Belinay 'a gözlerimi devirdim. Diğerleri de hemen dedikoduya başladıkları zaman yanlarından ayrıldım.

İlerdeki erkek gurubuna doğru ilerleyip, aralarındaki Cenk' i kolundan tutup oradan çektim.

-"Ne oldu Şahika?" diye soran Cenk'in burnu bandajlı olduğu için sesi bir garip çıkıyordu.

-"Kavalyem olur musun?" dedim bir çırpıda.

-"Ne? Sen ciddi misin? Daha dün kabul etmiyordun."

-"Fikrimi değiştirdim. Tekrar değiştirmemi istemiyorsan hızlı bir cevap ver." dedim sabırsızlıkla.

-"Valla Deniz gene bir yerlerimi kırmayacaksa olur." dediğinde gözlerim uzaktan bizi izleyen Deniz ' e kaydı. Gözlerini bile kırpmadan bizi izliyordu. Bunu fırsat bilerek Cenk' e daha çok yakınlaştım.

-"Çok acıyor mu?" diye sorup burnuna ve morarmış göz altına nazikçe dokundum.

Cenk yüzünde gezinen elimi avuçlarının arasına alıp küçük bir öpücük konudurduktan sonra

-"Şimdi geçti." dediğinde gülümsedim.

Bakışlarım tekrar Deniz 'in olduğu yere kaydığında, orda olmadığını görmek beni şaşırtmamıştı.

Üzgünüm Deniz, bu soğuk savaşı sen başlattın..

* **

🌟 Alttaki küçük yıldızcığa basmayı unutmayalım 🌟

Yorumlarınızı da esirgemeyin ❣️


KIZILIN MAVİSİ +18 (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin