Omzumu çökerten çantaya lanetler yağdırırken, arkamdan yavaş adımlarla gelen Deniz 'e baktım.
Kafasını telefona gömmüş sırıtırken, ensesine bir tane patlattım.
-"Hadisene Deniz. Omzum koptu ya." Deniz eliyle ensesine ovaladı.
-"Sen önden git o zaman kızıl." dedi.
Kızıl, saçlarımın renginden dolayı Deniz' in bana taktığı lakaptı. Fakat ben bu isme sinir okurken, Denizi 'i söylememesine dair defalarca uyardım. Ama o hala inadına devam etti. Bende ona, onun da hoşuna gitmeyeceği bir lakap taktım.
-" Sana mı soracağım maviş?"
Maviş... Bundan nefret ederdi. Ama mavi gözleri, benim vücudunda en sevdiğim yeriydi.
Biz böyle kedi köpek gibi birbirimizi yerken, etrafımızdaki insanlara nasıl bir izlenim verdiğimizi hiç düşünmemiştik.
Etrafta bizim dedikodumuz dönerken, işte o isim doğmuştu.
KIZILIN MAVİSİ..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şahika (kızıl)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
