ah unuttum ben öylesine biri.
Zamanını genelde şarkı dinleyerek geçiren bir kızım kendi halinde olan bir kız.
Hayatın akışını çözemeyişimle karmakarışık olan aklım bi yandan hislerini kaybeder oldu.
Uzun süre önce iç sesime veda etmiştim fakat bugün hem iç sesim hemde asla eksik olmayan sesler geri geldi ve acıkcası rahatsız ediciydi bu sesleri duymayalı uzun zaman olmuştu. Çok yorgun bir gün geçirerek kendimi yatağıma attım telefonum olmadığı için tabletimi elime aldım ve sosyal medyada gezinmeye başladım. Açıkcası gerçek hayattan daha çok kendimi internette sanal hayatta buluyordum. O sanal hayattan annemin odama girip "yat artık!" demesi ile çıkmam bir olmuştu. Kalktım aşağı indim kendime bir kahve yaptım ve yukarı odama çıktım kulaklıklarımı alıp playlistimden karışık çala tıklayıp şarkı dinlemeye başladım. Bir süre sonra ailem uyudu bende geceye kavuştum. Gece benim tek dostumdu, tek güvendigimdi ve gece benim her anımda yanımda oldu çığlıklarımda, rüyalarımda, mutluluğumda... kısaca gece benim hayat arkadaşım, yoldaşım olmuştu. Kitabımı elime aldım, kulaklığımdaki müziği son sese aldım. bir yandan kitap okuyup, bir yandan kahve içip, bir yandan da şarkı dinledim. Yaklaşık bir saat sonra ayağa kalktım balkona yürüdüm balkonda o soğuğu aldırış etmeden esen rüzgarın karşısında oturdum. Hoşuma gidiyordu çünkü o esen rüzgarın tenime hafifçe dokunması çok güzel hissettirirdi biraz ay'ı izler gecenin sessizliğinin sesini dinlerdim. Biraz balkonda oturdum öylesine dışarıyı izledim. biraz zaman sonra odamın yolunu tuttum yatagım direk kapı girişindeydi kapıdan girer girmez kendimi yataga attım ve izlemek için anime öneri sayfalarında gezindim. Konusu hoşuma giden bir animeyi seçip izlemeye başladım.
Anime bittikten sonra kendimi boşlukta gibi hissettim ve o sesler geldi ve garip olan bu sefer bana hakaret söylemleri degil bana sorular soruyorlardı. Sorular kafamın içinde dönerken boynumda hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı farkettim. uzun zaman sonra kaybolan göz yaşlarım sanki şelale gibi akmak istercesine geri dönmüştü... İzin verdim, göz yaşlarımın akmasına izin verdim. yorulmuştu ruhum buna ihtiyacı vardı uzun zamandır aglayamıyordu birikmişti o ruh biriktikçe taşmıştı ki biri onu boşaltmalıydı fazlalığını almalıydı.. süzülen göz yaşlarımla birlikte iç sesim geri döndü.
-n'oldu yine sana ******?
-gelmek zorundamıydınız iç ses?
Duruldum lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Odama geri döndüm fakat bu sefer yatagıma degil masama gittim. Çekmecemde eski günlüğüm duruyordu aylar önce yazmayı bıraktığım günlüğüm.. günlüğümün "kafa dağıtma" diye bir bölümü vardı oraya istediğimi yazıyordum. Kafamda dönen o soruların cevaplarını teker teker günlüğüme geçirdim. Hafif rahatlatmıştı seslerin ve soruların birazı gitmişti. Tekrar yatagıma yattım yorganı üstüme çektim, sadece piyano sesi dinledim. Sabah 5'e geliyordu saat zamanın nasıl aktığını anlamamıştım. Uyurken dinlemek için olan yavaş ve hoşuma giden şarkıların olduğu playlistimi açtım ve yavaş yavaş uykuya daldım.
Arada uykumdan uyanıp saati kontrol ediyordum ve her kalkışımda hiç uyumadığımı 10dk filan yattığımı farkediyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Odanın playlistleri
No FicciónAyaga kalkmak icin tecrubelerin acilarin ortaya cıkması gerekir. En dibe battigimda ben hep burda olacagim