TANRIÇA

''Kahrolası derecede mükemmel''

Multimediadaki Ada.İyi okumalar :D

---Günümüz Adanın Ağzından

Arabadan inen çocuğu görmemle bu anının yüzüme tokat gibi yapışması bir oldu.Bazen hayat size öyle oyunlar oynuyordu ki dışardan alkış tutasınız geliyordu.

Hiçbir şey şu an içimde alevlenen o kırgınlık duygusuyla baş edemezdi.Önceden kırgınlıklarımı,kızgınlıklarımı yutardım.
Şimdiyse ona karşı koyacak gücü kendimde nasıl bulacağımı bilmiyordum.

Tam karşımda gözlerimin içine bakan bu masmavi gözlerdi benim yıkımım.Kendimi ölür gibi hissederken bu gözlerdeki umursamazlıktı beni yıkan.Oysaki o gözlerdi bir zamanlar benim sığındığım tek gökyüzü.

Bazen yıllar sonra tanıdığınızı sandığınız insanları aslında hiç tanımamış olduğunuzu,onların bedenine kendi hayalinizdeki karakterleri koyduğunuzu farkediyordunuz.

Sanki o sizin gözleriniz kapatıyor ve sizi bunca zamandır yönlendiriyormuş hissi içinizi kemiriyordu.Çünkü o gitmeden gözlerinizi doğrulara açamıyordunuz.

İşte o zaman nefesinizi kesecek bir yalanla savaşıyordunuz.Yanılgılarınızla.O benim kahramanım değildi.O benim sonum değildi.O tanıdığım kişi değildi.Ve gerçeklerle yüzleşmek yalanlarla savaşmaktan daha zordu.

''Seni ben yarattım Ada ve seni ben yıkabilirim.''

Hafızamda yankılanan seslerini susturabilecek tek kişiye baktım.Buğraya.Geçmişin geleceğimide yıkmasına izin veremezdim.

---

Eylül'ün Ağzından

Erenle yol boyunca sohbet etmiştim.Farklı bir havası vardı.Sizi dünyayı yakabileceğinize bile ikna edebilirdi.Bir ara zorlamalarımla unutamadığı kızdan bahsetmişti.Gözlerinde hala onu kazanabileceğine dair umut vardı.

''Onun hakkında en sevdiğin şey neydi?'' diye sordum.

Bir anlığına gülümsedi.Gülümsediğinde küçülen gözleri onu sevimli kılan en büyük etkendi ve ilk baktığınızda size verdiği kasvetli görüntüyü anında siliyordu.Sanırım kızı düşünmek onu gülümsetmişti.

Bir an bende beni düşündüğünde gülümseyecek birini istedim.Dünyanın tartışmasız en saf duygularından biriydi.

''Gözleri okyanusun en güzel tonuydu.''diye cevap verdiğinde sesini bürümüş olan özlem içimi burktu.

Aşk aradığınızda bulunan bir şey değildi.Siz farketmediğiniz anda en derin yerden ruhunuza yayılıyordu.Daha sonrasındaysa ruhunuzu yaralıyordu acılarınıza tuz basarcasına.

Ne beraberken yaşadığınız mutluluk diğer mutluluklara benziyordu ne de yaşadığınız diğer acılar onun size yaşattığı acıyla boy ölçüşebiliyordu.O an anne ve babamın konuştuğunu duyduğum o
aklımdan kazımaya çalıştığım anın gözümün önüne gelmesiyle kafamı çevirdim ve müzik açtım.

Pink fucking perfect çalıyordu.Aklınızdaki susmayan sesleri bastırabilecek daha iyi bir şey yoktu.

Made a wrong turn, once or twice
Yanlış bir seçim yaptım, bir veya iki kez
Dug my way out, blood and fire
Benim yolumu kazdın, kan ve ateş
Bad decisions, that's alright
Kötü kararlar, bu iyi

Welcome to my silly life
Benim aptal hayatıma hoş geldin
Mistreated, misplaced, misunderstood
Kötü davranışlı, yanlış yerleştirilmiş, anlaşılmayan
Miss 'No way, it's all good', it didn't slow me down
Bayan 'geçiş yok, bunlar iyi', bu beni yavaşlatmadı
Mistaken, always second guessing, underestimated
Hatalı, daima ikinci tahminli, hafife alınan
Look, I'm still around
Bak, ben hâlâ burdayım