"Choi San"
Öğretmenin sesiyle sıçradı San.Ders en sevmediği dersti ama o en sevdiği şeyi yapıyordu.Sevdiceğini izlemek.
"Evet Bay Kim."
"Tahtaya çık ve soruyu yap."
San hemen ayağa kalktı ve tahtaya ilerledi.Kalemi eline alıp soruyu çözdü.
"Çözdüm."
"Doğru.Oturabilirsin."
San hemen yerine geçti ve öğretmen ders anlatmaya devam ederken o da sevdiceğini izlemeye devam etti.
"Yeter yeter gözlerinle yedin çocuğu."
"Ne yapayım Yunho o çok güzel."
"Oğlum madem bu kadar aşıksın git söyle."
"Kolay mı sanki öyle söylemek."
"Ne zorlanıyorsunuz anlamıyom ha gideceksin gözlerinin içine bakıp seni seviyorum diyeceksin.Neresi zor olabilir ki?"
"Sen aşık ol ben seni de göreceğim."
"İyi görürsün."
°°°°°°°
Zil çaldıktan sonra San ve Yunho kantine indiler ve bir masaya oturdular.San her zamanki gibi testini çözüyordu,Yunho ise telefonuyla uğraşıyordu.Biraz zaman sonra Seonghwa da yanlarına gidip oturdu.
"Bunu gören de sanar profesör olacak."
"Öyle deme hyung sınav dönemi yaklaşıyor."
"Olabilir umrumda mı?Hayır."
"İyi hyung böyle devam et artık bu sene bizimle okuyorsun seneye de Jongho'yla okursun."
San'ın bu söylediğine Yunho da San da gülmüştü.
"Bence Jongho bile Seonghwa hyung dan önce mezun olur."
"Sizene lan olmuyorum mezun mutluyum ben bu halimden bir kere.Hem siz onu bırakın Jongho nerede?"
"İşi var."
"Ne işi var."
"BULDUM"
Jongho'nun bağırmasıyla sesin geldiği yöne baktılar.Tabi onlar gibi bütün okul da Jongho'ya bakıyordu.Jongho masaya yaklaşınca Seonghwa onun kolundan tutup sandalyeye oturttu.
"Lan manyak mısın sen niye bağırıyorsun?"
"Canım istedi."
"Neyi buldun peki?"
Jongho elindeki kağıdı Seonghwa'ya gösterdi ve San'a uzattı.
"Jung Wooyoung'un numarasını."
San hemen elinden numarayı aldı ve telefonuna kaydetti.İşinş bitirdikten sonra telefonu masaya koydu.
"Ee yazmıyor musun?"
"Sonra yazarım şimdi okulda yüz yüze falan geliriz utanırım."
"Salak ya.Sanki yazdıktan sonra hiç yüz yüze gelmeyeceksiniz."
"Onu bunu bilmem eğer o çocukla sevgili olmazsan seni boğarım San.Ben o numarayı bulmak için ne kadar uğraştım biliyor musun?"
"Cidden sen o numarayı nereden buldun?Bu okulda Wooyoung'un numarasını bilen birini hiç görmedim ben çocuk belediye sırrı gibi saklıyor numarasını."
Jongho oturdu sandalyenin arkasına yaslandım ve ayağını bacağının üstüne attı.
"Bizim de kendimize göre yöntemlerimiz var."
"Bu çocuk var ya şeytan."
"İşini halledene kadar melek en iyi arkadaşı,işini halledin e şeytan.Öyle olsun hyung."
"Melek sesim bir kere tür belirtmedim şeytan da bir melekdir."
"San seninki geliyor doğal davran kanka."
San hemen etrafına bakmaya başladı.
"Hani nerde?"
"İyi ki doğal davran dedik yani."
"Nerde lan?"
"Gitti gitti."
"Ne ara geldi ne ara gitti."
"Kantinden bir şey alıp gitti işte çocuk."
"Neyse derste izlerim."
"San'ın cidden üstün zekalı olduğundan şüphelenmeye başladım.Dersi dinlemediği halde nasıl bu kadar yüksek not alıyor?"
"Bizim de kendimize göre yöntemlerimiz var."
"Lafımı çalma."
"Tamam be."
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Evet bu benim ilk woosan ve skz dışındaki ilk hikayem ve böyle okul tarzında daha önce yazmamıştım da umarım güzel olur.
Bu arada San benim gibi dersi dinlemeyip kendi çalışıp anlayanlardan.Bütün ders boyunca resim çiziyorum ama inkılabın iki sınavından da 100 aldım.Her ders için aynı bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't you love me? << Woosan >>
FanfictionJung Wooyoung: Choi San sen beni sevmiyor muydun?