Bölüm 9:Pijama Partisi

510 38 16
                                    

Sabah kalktığımda Five odada değildi. Doğruldum. Ayılmaya çalıştım. Dün çok güzel uyumuştum. Ayağa kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Daha sonrasında formalarımı giyip aşağı indim. Herkes kahvaltı yapıyordu.

"Günaydın." Dedim.

Diego dışında herkes cevap vermişti. Onun vermemesi benim için iyidi zaten. Masaya oturdum. Annem bana birkaç pankek verdi. Reginald olmadığı için güzel besleniyorduk.

Yemekler bitince annemiz etrafı topladı ve yukarıya çıktı. Bende koltuğa oturdum ve bacaklarımı sehpaya uzattım.

"Eee. Bugün ne yapacağız?" Diye sordum ortaya.

"Sen ne yaparsan yap. Bize ne?" Diyip gitti Diego.

Of bir sussa ölüyordu zaten. Klaus söze girdi.

"Bence bugün güçlerimize çalışalım."

Aslında iyi bir fikirdi.

"Olabilir. Bence çalışalım. Siz ne dersiniz?"

"Ben bir daha geleceğe gitmek istemem." Dedi Five.

"Geleceğe gitmeyeceksin ki. Sadece ışınlanmaya çalışacaksın." Dedim.

"O zaman olabilir. Tamam hadi bahçeye çıkalım."

Hepimiz bahçeye çıkınca Luther'a baktım.

"Luther ne yapacak?" Diye sordum.

Luther bahçenin arka tarafına gitti. Ve dönerken elinde kendisinin bile taşıyamadığı boks torbası vardı.

"Ben bununla çalışcağım." Dedi.

"Sen ne zaman döndün?"

"Bugün. Geri gidebilirim."

Vanya yanımıza gelmemişti. Zaten dışarıya çıkmıştı. Vanya eve sadece uyumak için geliyordu. Resmen.

Sırayla birbirimizin üstlerinde deneyecektik güçlerimizi.

Önce bendim. Kardeşler sırayla karşıma geçecekti. Zaten Allison ve benim gücüm bire bir aynıydı.

Önce Luther geldi. Gözlerine baktım.

"Şimdi o boks torbasına vurup takla atacaksın. Veee gelip bana sarılacaksın?" Dedim.

Aklıma bir şey gelmemişti çünkü. Luther dediklerimi yaptı. Sıra Allison'daydı.

"Şimdi yere çökecek ve sonra tekrar ayağa kalkıp bana sarılcaksın." Dedim.

Yaptı. Tanrım! İstediğim şeyler çok saçmaydı. Başka ne diyebilirdim ki?

Sıra Five'a geldi. Biraz düşündüm. Evet ona da aynı şeyi diyecektim çünkü başka bir şey yoktu.

"Şimdiiii. Luther'a yumruk atacaksın ve sonra gelip bana sarılacaksın."

Ayağa kalkıp Luther'ın yanına gitti. Luther rahattı. Ama Five tam yüzüne sertçe bir yumruk atınca dengesini koruyamadı. Ardından Five gelip bana sarıldı.

İlk defa sarılmıştık. Değişik hissettirmişti. Ama sonra hipnozdan çıktı ve benden ayrıldı.

Böyle sırayla denedik güçlerimizi. Sıra Five'a gelince durduğu yerden mavi ışık çıktı. Ve ışınlandı.

Tanrım hayır! 5 saniye... 6 saniye... 7 saniye...

Five yoktu. Bir anda arkamda bir ses ve dibimde "Merhaba." Kelimesini duyunca ödüm patladı ve korkuyla çığlık attım. Etraf sessizken niye birden geldi ki? Ayrıca bu zamana kadar neredeydi? Ortaya doğru yürüdü.

İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin